Şubat 26, 2023 14:16 Europe/Istanbul
  • Nablus baskını sonrasında Netanyahu’nun şaşkınlığı

İzlenimler, Siyonist rejim ordusunun Nablus’a düzenlediği geniş çaplı baskının ardından, Netanyahu kabinesinin yayılmacı ve baskıcı politika ve hedeflerini uygulamayı daha ciddi şekilde gündemine taşıdığını gösteriyor.

Bu bağlamdaki açık kanıtlardan biri, Netanyahu’nun yeni kabinesinin yeni yerleşkelerin inşaatını askıya alacağını ve sadece önceki yasadışı siteleri yasallaştırmakla yetineceğini duyurmasına rağmen, Yerleşke İnşaat Konseyi’nin yeni toplantısında 4 bin yeni yerleşim biriminin inşasını onaylamasıdır, daha önce onaylanan 3 bin konutun inşasıyla birlikte, onaydan geçen yerleşim birimi sayısı böylece 7 bine yükselmiş oldu.
Aslında yeni kabine bu kararıyla BM Güvenlik Konsseyi’nin yerleşim birimlerinin inşasını kınayan son kararına olumsuz yanıt vererek, bir nevi bu kararı alaya almış oldu. Ayrıca yerleşim faaliyetlerini denetleme görevi de maliye bakanına devredildi. Bilindiği gibi maliye bakanı, yerleşim birimlerinin inşa edilmesini destekleyen ve yeni yerleşkelerin inşası için gereken kaynakların sağlanmasını kolaylaştıran ve hız kazandıran isimlerden biridir.
Bu bağlamdaki diğer bir kanıt da, İç Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir’in güvenlik projelerinin hayata geçirilmesi için gereken kaynağın büyük kısmının sağlanmasına ilişkin kararın onaylanmasıdır. İç Güvenlik Bakanı bu karar uyarınca, polis ve güvenlik görevlilerinin maaşlarının artırılması ve ulusal muhafız birliğinin kurulması ve başka bir deyişle, gönüllü yerleşimci güçlerine paralel bir birliğin kurulmasını önermiştir.

Böylece bu güçler yerleşimci güçlerle birlikte Batı Şeria’da işgal rejiminin yayılmacı politika ve planlarını daha ciddi şekilde takip edecek ve hatta Batı Şeria’nın 1948’de işgal edilen topraklara ilave edilmesine ilişkin işgal rejiminin planlarını takip edecek.
Bu girişimler ve kararların işgal askerlerinin Aslanlar Yuvası isimli grubun komutanını gözaltına almak için Nablus’a düzenlediği ve 11 Filistinliyi şehit edip, yüzden fazla Filistinliyi yaraladığı baskının ardından gelmesi, Siyonist rejimin Filistinliler ve bölgesel ve uluslararası örgütler tarafından hala gereken caydırıcı yanıt ve karşılığı almadığını gösteriyor. Bunun için korsan rejim az bedellerle, önceden ilan ettiği ve belirlediği planlarını hayata geçirebileceğini düşünüyor ki, bu da içerideki Filistinliler ve dışarıda Filistinlilerin haklarını savunanların sorumluluğunu artırmakta.
Bu açıdan direniş grupları daha fazla caydırıcı girişimlerde bulunsaydı veya Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği gibi üyelerinden Siyonist rejim ile ilişkileri her seviyede askıya almasını isteseydi, bu rejim ve Netanyahu’nun radikal kabinesi en azından bu kadar hızlı bir şekilde kendi yayılmacı ve radikal planlarını hayata geçiremezdi.
Tabii direniş grupları, işgal rejiminin artan cinayetlerine hızlı bir şekilde yanıt vererek, artık eskisinden daha güçlü olup, işgal rejiminin yaptığını yanına kar bırakmadığını kanıtlamıştır. Batı Şeria’da direniş gruplarının ortaya çıkması, işgal rejimini derinden endişelendirmekte. Bu nedenle kanlı baskın ve saldırılarıyla bu grupların ortaya çıkışını önlemeye çalışmakta. Ancak bunun bedeli, işgal rejiminin düşündüğü gibi katil rejim için az olmayacaktır./
 

Etiketler