Mayıs 31, 2023 16:28 Europe/Istanbul
  • Orta Asya ülkelerinin Taliban'ın Amuderya planına karşı çıkması 

Orta Asya ülkelerinin temsilcileri Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'taki zirvelerinde Taliban'ın  Amuderya'dan su alma projesine karşı çıktı. 

Bu muhalefet, Türkmenistan ve Özbekistan'ın bu ülkelerde su sıkıntısına neden olacağına inandıkları sınıraşan Amu Derya nehrinin su kaynaklarından ayrılan Belh vilayetindeki Kuştepe'de Taliban'ın büyük bir kanal inşa etmesinden sonra gerçekleşti. İran'a da akan Hirmand Nehri de dahil olmak üzere sınır ötesi nehirler üzerinde alt kanallar inşa edilmesi konusu Afganistan'da uzun yıllardır tartışılmakta ve bu durum Afganistan'dan komşu ülkelere su akışının keskin bir şekilde azalmasına yol açmıştır. Kötü sonuçları olan bu durum özellikle de İran İslam Cumhuriyeti tarafından defalarca eleştirilmiş ve su payı hakkına önem verilmesini istemiştir. Çevresel tahribat ise bu girişimlerin bir başka sonucudur. Bu nedenle ve İran'ın Afganistan ile Hirmand Nehri su meselesindeki tecrübesine göre Türkmenistan ve Özbekistan ülkeleri önemli bir adım atmış ve Amu Derya Nehri üzerine kanal yapılmasını engellemeye çalışmaktadır. Afganistan meseleleri konusunda uzman olan Suruş Amiri şöyle diyor: "Afganistan'ın önceki hükümeti, nehirler üzerine su yolları ve kanalların yönünü değiştirecek bentler ve barajlar inşa ederek, komşu ülkelere su gönderilmesini fiilen engelledi ve şimdi Taliban aynı plan ve proje üzerinde çalışıyor.  Sonuç olarak, bu girişimin sonuçlarının göz ardı edilmesi, Afganistan'ın komşu ülkelerinde kesinlikle Taliban'ın üzerine düşecek olan sorumlulukları yerine getirmemesinden kaynaklanan büyük çevre sorunlarına neden olabilir."

Amu Derya, Orta Asya'nın en sulu nehri olup, Pamir Dağları'ndan akmaktadır ve Afganistan'ın Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan ile olan kuzey sınırları boyunca yaklaşık 1.126 kilometre boyunca uzun bir yolda akmaktadır. Amu Derya'nın bazı bölümleri gemiler için de gezilebilir ve kıyılarında, Afganistan'ın ihraç veya ithal mallarının Orta Asya ülkeleriyle değiş tokuşunda da önemli bir rol oynayan Şirhan Bender ve Hirtan limanı bulunur.

 

Bu nedenle, bu tür nehirler ve su yolları sadece Afganistan'ın komşu ülkeleri ile bu ülke arasındaki iletişim yolu değil, aynı zamanda bölgenin çevresine de büyük imkanlar sağlamaktadır.

 

Bölge ülkeleri ise bu nehirlerin su teminindeki öneminin farkına vararak bu durumdan önemli seviyede bir rahatsızlık duymaya başlamıştır. Taliban ile bölgesel ilişkileri de olumsuz etkileyecek bir rahatsızlığın ortaya çıktığı da söylenebilir , çünkü Afganistan yöneticilerinin son on yıldaki eylemleri, genel çevresel ve biyolojik koşulları üzerinde olumsuz bir izlenim bıraktı ve bu durumun devam etmesi bölgenin ekosistemine de ağır bir darbe vuracaktır. 

Afganistan meseleleri uzmanları, şunları söylüyorlar: “En önemli yönetişim meselelerinden biri, komşulara karşı sorumluluğa dikkat edilmesidir. Barış içinde bir arada yaşama taahhüdü, komşuluk duygusu ve imzalanan anlaşmalara saygı göstermek bu durumu pekiştirmektedir. Bu nedenle Taliban sorunsuz bir şekilde ülkeyi yönetmek ve komşu ülkelerin desteğini almak istiyorsa, Afganistan ile komşularının ortak sorunu olan su gibi gerginlik yaratacak ortamlar yaratmaktan ve taktikler kullanmaktan kesinlikle kaçınmalıdır."

Her halükarda, Taliban'ın Amu Derya'da bir kanal inşa etme yaklaşımı, komşu ülkelerde meşruiyeti uluslararası toplum tarafından henüz onaylanmayan Taliban'ın Afganistan'ın komşularıyla bir su savaşı yaratmak istediği izlenimini yaratıyor. Bu durum kesinlikle Taliban'a fayda sağlayamayacak  ve onun yönetimini sürdürmesine yardımcı olmayacaktır.  Taliban, Afganistan'ın komşu ülkelerinin su haklarını bir sözleşme veya anlaşmaya veya iyi komşuluk temelinde azaltamaz veya kesemez; bu durumda, bölgesel ve hatta uluslararası düzeyde Taliban'ın düşmanca bir imajı ortaya çıkacaktır. Süreçte Taliban yönetiminin olumsuz bir etkisi vardır ve bu grubu bölge ve komşu hükümetlerin kamuoyunun karşısına çıkarabilir. Bu nedenle, Avrupa Birliği özel temsilcilerinin ortak toplantısına katılanlar Aşkabat'ta su kaynaklarının paylaşımı ve bölge ülkelerinin çıkarlarını gözeterek konuları inceleyerek, Taliban hükümetinden ortak doğal kaynakların kullanımında uluslararası yasalara uymasını istediler.