Amerika'nın Siyonist Rejimin İnsanlık Dışı Girişimlerine Tam Desteği
(last modified Fri, 30 Apr 2021 03:36:45 GMT )
Nisan 30, 2021 06:36 Europe/Istanbul

Amerika tarafgir bir yaklaşım çerçevesinde İnsan Haklarını İzleme Örgütünün Siyonist Rejimin Filistinlilere karşı cinayet işlediği ve onlara karşı ayrımcılık siyasetleri izlediğine dair raporuna tepki gösterip bu raporu reddetti.

Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki ise basın toplantısında şu açıklamada bulundu: "  İnsan Hakları İzleme örgütü izleyicisi raporunda  İsrailli makamların  insanlığa karşı apartheid ve Filistinlileri eziyet etmek olmak üzere iki cinayet işlediğini söylemiştir.  Bu örgütün raporunda kullandığı apartheid ifadesi  bizim görüşümüzle örtüşmemektedir. "

Jen Psaki,  Washington'un  İsrail hakkında bu tür ifadeleri hiçbir zaman kabul etmediğini belirterek şöyle dedi " İsrail'in girişimlerinin  apartheid sayılıp sayılmadığı hakkında Amerika'nın böyle bir şeyin olmadığı çerçevesinde düşünceye sahip olduğunu söylemeliyim. "

 Washington'un Siyonist Rejimin insanlığa karşı girişimlerine tam destek vermesi ve hatta Filistinlilere karşı uygulanan apartheid'ı desteklemesi  Amerika ile İsrail ilişkilerinin özünü ve Washington'un her koşul altında Siyonist Rejimi destekleme taahhüdünü göstermektedir.   Biden hükümetinin insan haklarına özel ilgi gösterdiği iddia edilse de  İsrail'in Filistinlilere karşı  insanlık dışı girişimleri karşısında  bu tür bir ilgiyi hiç de duymadığı söylenebilir. 

 Halbuki İsrail, uluslararası insan hakları kurum ve kuruluşları özellikle de BMT insan hakları komisyonu raporlarına göre Filistinlilerin haklarını yerle bir ederek dünyadaki en büyük insan hakları ihlalcilerinden sayılır. 

Sivil bir kuruluş olan, merkezi New York'ta bulunan uluslararası örgüt olarak İnsan Haklarını İzleme Örgütü Salı günü  213 sayfalık bir rapor yayımlayarak Siyonist Rejim İsrail'i apartheid rejimi olarak niteledi ve uluslararası ceza mahkemesinden  İsrailli makamların yargılanmasını istedi.   İnsan Haklarını İzleme örgütünün  söylediğine göre  onyıllar boyunca İsrail'in  Filistinlilerin hayatına olan sultasının apartheid rejiminin ortaya çıkışına neden olacağı yönündeki uyarılara rağmen  şimdi de bu durum gerçekleşmiş ve mevcut durum apartheid'ın ta kendisine dönüşmüştür.  

İnsan Haklarını İzleme Örgütü  İsrail ve Filistin bürosu başkanı Ömer Şakir  İsrail'in apartheid'ına değinerek şöyle diyor: " Bu insan hakları izleme örgütünün  30 yıllık İsrail muamelesi ile ilgili en net bulgudur. "

Uluslararası hukuka, özellikle Uluslararası Ceza Mahkemesinin kurulduğu Roma  anlaşmasına göre apartheid, insanlığa karşı bir suç ve cinayet sayılır. İsrail'in son birkaç on yılda, özellikle 1967 İşgal Altındaki Topraklarda, Filistinlilere karşı eylemleri her zaman etnik ayrımcılığa dayanıyordu. Siyonist rejim, Batı Şeria'nın büyük bölümlerinde utanç duvarları inşa ederek Filistinlileri kuşatmak için sürekli çaba sarf etti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre, işgal altındaki Filistin'deki Siyonist yetkililer, yaklaşık dokuzda biri Filistinlilerden meydana gelen  1967 İşgal Altındaki Topraklarda, Yahudi topraklarını maksimize etmeye ve Filistinlileri yoğun nüfuslu ve sınırlı coğrafi alanlara yerleştirmeye ve onları göçe zorlamaya çalıştı. Siyonist rejim İsrail sistematik olarak Filistinlilere karşı ayrımcılık yapıyor ve bu mesele en çok Batı Şeria dahil işgal altındaki topraklarda gözle görülür bir şekilde yaşanıyor.Tabii ki, Siyonist rejimin Filistinlilere yönelik insanlık dışı eylemleri apartheid ile sınırlı değil, rejim cinayetler işlemeye de devam ediyor. Bu bağlamda Batı Şeria'nın farklı bölgelerindeki topraklarının gasp edilmesi, yerleşim yerleri geliştirmeyi ve giderek daha fazla Siyonist yerleşim alanı kurmayı hedefliyor. İsrail, Gazze Şeridi'ne sürekli olarak acımasız saldırılar gerçekleştiriyor, Filistinlileri öldürüyor, altyapılarını ve evlerini tahrip edip 2007'den beri yoğun nüfuslu Filistin bölgelerini  kuşatıyor. İsrail'in bu eylemi, insanlığa karşı işlenen suçun açık bir örneğidir. Ancak bu İsrail suçlarına rağmen Washington, tam desteğinde ısrar etmeye devam ediyor. Zaten  2018'de Siyonist rejimi eleştirdiği bahanesi ile BM İnsan Hakları Konseyi'nden bile ayrılmıştır.