Ocak 29, 2023 07:03 Europe/Istanbul
  • Hindistan ve Pakistan ilişkilerinde çıkmaz

Pakistan dışişleri bakanı Hina Rabbani Kar İslamabad'ın Hindistan ile ilişkileri düzeltme yönündeki gizli her türlü çabayı ve girişimi reddetti.

Pakistan Senatosu'nda konuşan Hina Rabbani Kar, Hindistan'ın provokatif davranışları ve Keşmir anlaşmazlığı nedeniyle İslamabad ile Yeni Delhi arasındaki ilişkilerin durma noktasına geldiğini değerlendirdi.  Son dönemde Hindistan, Pakistan dışişleri bakanını Şanghay zirvesine katılmaya davet ettikten sonra iki ülke arasında gizli çalışmaların olduğuna dair haberler çıktı.  Bu arada Yeni Delhi geçtiğimiz günlerde Pakistan Başbakanı Şehbaz Şerif'in gerginliği azaltma müzakerelerine devam etme önerisini reddetti. Bu da gösteriyor ki orta vadede Yeni Delhi ile İslamabad arasındaki ihtilafların giderilmesine yönelik net bir beklenti yok.

Keşmir ve bazı su kaynaklarının mülkiyeti konusunda Hindistan ile Pakistan arasında yetmiş yılı aşkın süredir devam eden anlaşmazlıklar bu ihtilafların doruk noktasıdır.  Ağustos 1947'de İngiliz sömürgeciliğinden bağımsızlığını ilan eden iki ülke, yetmiş yılı aşkın süredir Keşmir'in mülkiyeti ve bazı su kaynakları gibi konularda anlaşmazlık yaşıyor. Hindistan ve Pakistan, Keşmir'in mülkiyeti için iki kez savaştı ve 1999'da Kargil tepelerinde topyekun savaş aşamasına geldiler. 

İslamabad ile Hindistan arasındaki gerilim devam ederken, iki ülkenin 2000'li yılların başında eski Pakistan Cumhurbaşkanı Perviz Müşerref döneminde başlayan gerilimi azaltma görüşmelerini sürdürmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Hindistan meseleleri uzmanı "Suruş Amiri" bu hususta şöyle diyor : "Hindistan ve Pakistan birbirine destek olabilirken, inşaat projelerini ilerletmek ve sosyal sorunları çözmek için her zamankinden daha fazla gerilimi azaltmak ve barışı tesis etmeye ihtiyaçları varken ihtilafları devam ettiriyorlar. İki taraf arasındaki özellikle Keşmir konusundaki görüş ayrılıkları, sadece Yeni Delhi ile İslamabad arasındaki ilişkilere değil, tüm alt kıtaya gölge düşürmüş ve bütçenin büyük bölümünü militarizme kaydırmıştır."

Hindistan ile Pakistan arasındaki anlaşmazlıkların devam etmesi, Hindistan alt kıtasını dünyanın en militarize bölgelerinden biri haline getirdi. Öyle ki, bazen iki ülke arasındaki gerilim tırmandığında, bazı çevreler nükleer bir saldırıdan bahsediyor ki bu çok endişe verici. Hindu milliyetçilerinin Hindistan'da iktidarda olduğu düşünüldüğünde, Pakistan ile olan anlaşmazlıkları çözme konusunda isteksiz oldukları gibi, tüm anlaşmazlıkları kendi çıkarları doğrultusunda çözmeye çalışıyorlar.

Bu konuda Hindistan meseleleri uzmanı Dr. İkbal şöyle diyor: "Son yıllarda Yeni Delhi'deki Hindu hükümeti, kontrolündeki Keşmir'in özel özerkliğini iptal etmek gibi önlemlerle bu tartışmalı bölgeyi kendi topraklarına katmaya çalıştı. Bu arada Pakistan da Keşmir krizinin, Hindistan'ın reddettiği bu bölgenin statüsünün belirlenmesi için referandum yapılmasına ilişkin BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanması yoluyla çözülmesinde ısrar ediyor.

Her halükarda Hindistan, Pakistan'a baskı yaparak iki taraf arasındaki ihtilafları ve krizleri kendi lehine çözebilecek bir konumda bulmaktadır. Bu arada Pakistan ve Keşmir halkı pozisyonlarında kararlılar ve şu ana kadar herhangi bir geri çekilme göstermediler. Aynı zamanda, Hindistan Yarımadası'nda ne savaş ne de barış durumu, çok kırılgan olan ve çatışmanın her iki tarafından da kötü düşünülmüş bir yorumla öngörülemeyen bir savaşa ve krize yol açabilecek soğuk bir ortam yarattığı da söylenebilir. 

Bu arada Yeni Delhi-İslamabad çekişmesinin devam etmesiyle birlikte Hindistan ve Pakistan'ın liderleri, sorunlarını ve verimsizliklerini böyle bir atmosferin ardına gizlemek için Hindistan ve Pakistan kamuoyunda karamsarlık havasını körüklemeye çalışıyorlar.