Haziran 01, 2023 20:01 Europe/Istanbul
  • Amerika'nın Afrika ülkelerine yönelik değerlerini dayatma girişimi 

Uganda hükümetinin eşcinselliği yasaklama ve cezalandırma kararına tepki olarak ABD Başkanı Joe Biden, Washington'un bu eylemin Uganda ile ilişkilerin tüm yönleri üzerindeki etkisini gözden geçireceği tehdidinde bulundu.

ABD'nin Uganda'ya yaptığı yardımı kesmek ve ülkeye karşı başka yaptırımlar uygulamakla tehdit ettiği açıklandı.  Biden konuyla ilgili olarak, "Yaptırımlara ve insan hakları ihlallerine ve mali yolsuzluğa karışan kişilerin Amerikan topraklarına seyahatlerinin yasaklanması da dahil olmak üzere daha fazla önlemi değerlendireceğiz" dedi. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken de hükümetin Ugandalı yetkililere vize kısıtlamaları getireceğini söyledi. Washington'un Avrupalı müttefikleri de benzer bir pozisyon ve tutum benimsedi. Bu bağlamda, Avrupa Birliği'nin dış politika yetkilisi Josep Borrell de şunları söyledi: Uganda'da eşcinsellik karşıtı yasanın onaylanması, ülkenin uluslararası ortaklarıyla ilişkilerini etkileyecektir.

Uganda Devlet Başkanı Yoweri Musoni Pazartesi günü ülkede eşcinselliğe karşı yeni bir yasa imzaladı. Bu yasada, "seri suçlu" olarak nitelendirilen ve eşcinsel ilişki yoluyla AIDS gibi tedavisi olmayan hastalıkları yayan kişiler için ölüm cezası ve eşcinselliği teşvik etmekten 20 yıl hapis cezası getirildi. Eşcinselliği normal davranıştan sapma olarak tanımlayan Yoweri Musoni, Ugandalı milletvekillerinden emperyalistlerin baskısına direnmelerini istedi. Son yıllarda Afrika, ölümcül AIDS hastalığının ana odak noktası oldu ve bu hastalık ağır insani kayıplarına ve yaygın hasara neden oldu. Bu durum Afrika ülkelerinin halk sağlığı sistemine büyük zararlar ve hasarlar da getirmiştir.  Araştırmacılar, AIDS hastalığının ve insan topluluklarında yayılmasının nedenlerinden biri olarak eşcinsel ilişkiden bahsetmişlerdir. Eşcinsellik 30'dan fazla Afrika ülkesinde yasa dışıdır ABD Başkanı Joe Biden'ın Uganda'ya yaptırım uygulama yönündeki doğrudan ve açık tehdidi, Washington'un herhangi bir nedenle ve bahaneyle, diğer ülkelerdeki eşcinselliğe muhalefet de dahil olmak üzere Amerikan değer ve normlarına bile uymaması halinde yaptırımlar ve cezalar öngörebileceğini gösteriyor. Amerika, dünyanın en büyük yaptırım uygulayan ülkesi olarak kabul ediliyor.

 

ABD'nin diğer ülkelere, özellikle de rakip veya düşman ülkelere çeşitli siyasi, ticari, güvenlik ve hatta insan hakları gerekçeleriyle uyguladığı tek taraflı yaptırımlar, görünürdeki sebepler ne olursa olsun, bu yaklaşımın sürdürülmesinin temel nedeni Washington'un çıkarlarının peşinden koşmaktır.

Dış politika hedefleri doğrultusunda, ABD diğer ülkelere karşı en fazla yaptırım uygulama geçmişine sahiptir. Korona virüs salgını birçok ülke için ekonomik ve sağlık açısından zor bir durum yaratırken bile Washington, hedeflerine ulaşabilmek için rakiplerine ve düşmanlarına olabildiğince güçlü bir şekilde yaptırımlar uygulamaya devam etti. Amerika Birleşik Devletleri, İran, Rusya, Çin, Venezuela, Küba, Suriye ve Kuzey Kore gibi ülkelere birçok tek taraflı yaptırım uygulamıştır. Tabii diğer Batı Bloku ülkeleri de ABD'ye paralel olarak diğer ülkelere yaptırım uyguluyor.Yaptırımlar, ABD'nin ve Batı'nın politikalarına ve eylemlerine karşı çıkma bahanesiyle veya yaptırım uygulanan ülkeler tarafından onları tehdit ettiği iddiasıyla uygulanıyor. Batılı ülkeler siyasi ve ekonomik hedeflere ulaşmak için kendi güvenliklerini sağlama almak için bu yaptırımlardan hiç vaz geçmiyor. Artık Amerika, eşcinselliği yasadışı kabul edip cezalandırma bahanesiyle Uganda'ya yaptırım uygulama tehdidinde bulunarak diğer ülkelere yaptırım uygulama konusunda kırmızı çizgisi olmadığını göstermiştir. Uganda hükümeti Salı günü Batı'nın ülkenin yeni eşcinsel karşıtı yasasına tepkisini kınadı ve Batı'nın Uganda'ya yönelik yaptırım tehditlerini reddetti.Uganda Bilgi ve Enformasyon Bakanı "Chris Barimunsi" şöyle diyor: "Eşcinselliği yasal bir hak olarak görmüyoruz. Ugandalılar ve Afrikalılar olarak desteklemediğimiz sadece bir cinsel ahlaksızlık olarak görüyoruz. Batılı ülkelerden de bunu görmelerini istiyoruz. Ama onlara Uganda'nın özgür bir ülke olduğunu ve halkı için kanun yapma hakkına sahip olduğunu hatırlatıyoruz."