Ayetullah Hamanei: İran’ın bölgede varlığı ABD ve AB’yi ilgilendirmez
(last modified Fri, 09 Mar 2018 05:35:57 GMT )
Mart 09, 2018 07:35 Europe/Istanbul
  • Rehber
    Rehber

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İran milleti her zaman her saldırgan tarafı yerine oturtmaya hazır olduğunu belirterek, İran’ın bölgedeki varlığı Amerika ve Avrupa’yı asla ilgilendirmediğini belirtti.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Hz. Fatıma’nın -s- veladet yıldönümü olan günün arifesinde Ehl-i Beyt -s- meddahlarını ve zakirlerini ve şairlerini kabul etti.

Konuşmasının sonunda Batılı yetkililerin müdahaleci açıklamaları ve İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgedeki varlığı hakkında müdahaleci sözlerine tepki gösteren Ayetullah Hamanei şöyle konuştu: Amerika devleti her yerde fesat ve fitneci bir şekilde varlık sergilerken, İran’ın bölgedeki varlığı hakkında sürekli şüphe uyandırmaya çalışıyor.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İran İslam Cumhuriyeti bölgedeki varlığı için bölge devletleri ile müzakere ve diyalog kurması gerektiğini belirterek Amerikalı yetkililere hitaben şöyle devam etti: Ne zaman Amerika’da bulunmamız icap edecek olursa sizlerle de müzakere ederiz.

Ayetullah Hamanei ayrıca Avrupalı yetkililerin İran’ın bölgedeki varlığı konusunda Tahran ile müzakere etmeleri gerektiği konusunda taleplerine de cevap vererek şöyle dedi: İran’ın bölgedeki varlığı Avrupalı yetkilileri asla ilgilendirmez, bu bölge onlara değil, bölge milletlerine aittir.

İran İslam Cumhuriyeti İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra bağımsız bir aktör konumunda hareket etti ve Amerika ve Avrupa’nın iradeleri dışında kendisinin ve stratejik Ortadoğu bölgesinde yer alan milletlerin çıkarlarını takip etmeye başladı. İran komşuları ile iyi komşuluk ve barışçıl ilkelerin çerçevesinde bir arada yaşamayı ve bölgede toplu diyalog çerçevesinde bölgede siyasi ve güvenlik denklemlerini rasat etmeye başladı. Bölgede bölge dışı güçlerin müdahalesi olmaksızın bölgesel diyalog ve müzakereleri bölgede sürdürülebilir güvenliği gerçekleştirmek amacıyla sürdürmek, İran İslam Cumhuriyeti nizamının dış politikasında temel ilkedir. Bu bağlamda İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in bölge sorunlarını ve meselelerini çözümlemek amacıyla bölgesel diyalog forumunun kurulması yönündeki önerisi, İran’ın Batı Asya bölgesinde huzur ve barışın sağlanması için yapıcı ve etkili varlığının işaretidir.

Gerçekte Irak ve Suriye’de tekfirci IŞİD terör örgütünün kurduğu sözde hilafetin dağılması, İran İslam Cumhuriyeti’nin Ortadoğu bölgesinde yapıcı ve sorumlu varlığının sonucudur ve Irak ve Suriye’nin yasal yönetimleri ile müzakere ve işbirliği çerçevesinde başta ABD olmak üzere Batı’nın bölgeye yönelik komplosunun etkisiz hale gelmesine vesile olmuştur.

Bölge milletlerini gözetlemek ve onlara düşmanlarının karşısında yardımcı olmak İran’ın bölgede etkili bir devlet olarak zati görevi sayılır. Bugün bölgede İslamî direniş ekseninin Lübnan’dan Suriye’ye ve Irak’tan Yemen’e kadar uzanan bölgede bölgesel işbirliğinin etkili örneğidir ve sürekli de gelişmektedir. Bu güdümlü işbirliği ise Amerikalı ve Avrupalı yetkililerin bölgedeki şom çıkarlarını tehlikede görmelerine yol açmıştır ve bu yüzden şimdiden İran’ın bölgedeki varlığı konusunda müzakere etmeleri gerektiğini dem vurmaya başladıkları anlaşılmaktadır.

Batı ve özellikle Amerika, İngiltere ve Fransa bölgede ve özellikle Suriye’de çeşitli terör örgütleri kurmak ve silahlandırmak ve her türlü desteği vermekle en yıkıcı rolü ifa ettikleri halde utanmadan İran’ı bölgede yıkıcı rol ifa etmekle suçlamaktadır. Nitekim Yemen savaşı da üç yıldır ABD, İngiltere ve Fransa patentli silahlarla mazlum Yemen milletini kana bulamaya devam etmektedir. Ancak İran İslam Cumhuriyeti’nin etkili varlığı ve direnişi ABD elebaşılığındaki Batı’nın sultacı ve sömürücü emellerine engel olmuştur. Bu durum Amerika ve Avrupa’yı İran’ın bu zümrenin koordinatları dışında bölgedeki varlığını müzakereye açmaya zorlamaktadır. Nitekim bu zümrenin İran milleti ile kırk yıllık düşmanlığını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. son günlerde İran’ın bazı kentlerinde yaşanan huzursuzluklar da Amerika ve Batı’nın yönlendirmeleri ile gerçekleşti, ancak İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin de vurguladığı üzere İran milleti her an düşmanlara gereken dersi vermeye hazırdır.

Gerçekte İran’ın bölgedeki müspet ve etkili varlığı, Batılıların bölgeye yönelik müdahalelerinin tam karşı noktasında yer alırken, bu zümrenin varlığı bölgede terör, radikalizm, tefrika ve çatışmaların tırmanmasına yol açmıştır.

Bu konuda Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif şöyle diyor: Amerika’nın bölgeye yönelik müdahaleleri ve politikaları bölgedeki krizleri körükleyen en temel etkendir. Amerika Suriye topraklarında gayri meşru askeri varlığını ve yıkıcı politikalarını sürdürme konusunda yersiz ısrarını sürdürmektedir.