Arap Birliği'nin İsrail ve Arabistan ile uyumu
(last modified Fri, 09 Mar 2018 14:59:18 GMT )
Mart 09, 2018 16:59 Europe/Istanbul
  • Arap Birliği'nin İsrail ve Arabistan ile uyumu

İran islam Cumhuriyeti dış işleri bakanlığı sözcüsü Arap Birliği'nin İran'ın Yemen'e müdahale iddiaları ve Tahran'ın BERCAM nükleer anlaşma planının uygulanışında tereddüt duyması yönünde yayınladığı bildiriyi tamamen değersiz ve kanun dışı olduğunu söyledi.

Sözcü Kasımi Arap Birliği dörtlü komitesinin bildirisine gösterdiği tepkide İran'ın nükleer anlaşmada kendi taahütlerini yerine getirme hususunda yersiz ve temelsiz müdahale ve kuşku uyandırıcı girişimlere işaretle,"Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır bölgede yıkıcı ve kriz yaratan rollerine son vermeli ve Siyonist rejimin hoşnutluğu için siyasi oyunları bıraksınlar'' şeklinde tavsiyede bulundu.

Kasımi İranofobi'nin iflas etmiş bir politika olduğuna işaretle İran'ın, bölgenin istikrar ve sebatında yapıcı rol ifa ettiğinin de altını çizdi.

Arap Birliğinin İran karşıtı bildirisi, Suud rejiminin baskı ve etkileri ile yayınlanmış ve bölgenin Yemen gibi krizlerini diyalogla çözüme kavuşturmak yerine Suud rejiminin misilleme tutumunu göstermektedir. Al-i Suud rejimi her fırsattan İsrail ve ABD'ye uyumlu girişimlerini İran aleyhinde sürdürüyor ve bu üçgenin siyasetleri bölgenin istikrar ve güvenliğini tehlikeyle karşı karşı getirmiştir.

Arap Birliğinin dörtlü komitesi, bu konuda asla inisiyatifi ve yetkisi olmadığı halde sadece siyonistlerin hoşnutluğu için Bercam konusunda tutum sergiliyor. Nitekim bundan önce de işgal rejimi başbakanı  Netanyahu  Washington'da Bercam nükleer anlaşmasının kötü bir anlaşma olduğu ve bir an evvel iptali veya düzeltilmesi gerektiği palavrasını öne sürmüştür.

Bercam nükleer anlaşması uluslararası bir anlaşma olarak, BM güvenlik konseyinin onayını alan bir anlaşmadır. Bu güne dek 10 kez çeşitli raporlarla UAEA İran'ın Bercam şartlarına bağlılığını onaylamıştır. Hal böyleyken Arap Birliği'nin Bercam karşıtı tutumu  yüzlerce nükleer savaş başlığına sahip olan ve bölge ve dünya güvenliği için asıl tehdit sayılan işgal rejimine hizmet etme anlamına gelir.

Aynı zamanda İran islam Cumhuriyeti'nin bölgedeki etkin rolü ve varlığı için kuşku yaratmak ABD, Arabistan ve siyonist rejim İsrail'den oluşan şom üçgenin ortak planıdır. Söz konusu bu ittifak Yemen'de devam eden insani kriz ve bölgede terörizm ve aşırıcılığın yayılmasının belli başlı sorumlularıdır. ABD, İsrail ve Arabistan'ın İran aleyhindeki siyasi şovları aslında kendilerinin Suriye ve Yemen'de uğradıkları hezimetleri örtbas etmek için gösterilmekte. Nitekim İran'ın bölgede kalıcı güvenlik ve istikrar çerçevesinde üstlendiği roller Irak ve Suriye'de kendine hilafet ilan eden IŞİD terör örgütünün çökmesi ve yok olmasına sebep oldu.

Böyle bir ortamda sözü geçen şer ittifak her fırsatta İran'ın yapıcı siyasetlerini etkilemek peşinde olduğu, herkesçe bilinmektedir./