Amerika silahları sayesinde dünyanın istikrarsızlaşması
https://parstoday.ir/tr/news/iran-i114903-amerika_silahları_sayesinde_dünyanın_istikrarsızlaşması
İran İslam cumhuriyeti dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif “Amerika’nın bizzat ihraç ettiği silahlarla dünyayı istikrarsızlaştırdığını “ belirtti.
(last modified 2022-10-07T16:32:52+00:00 )
Temmuz 20, 2018 19:56 Europe/Istanbul
  • Amerika silahları sayesinde dünyanın istikrarsızlaşması
    Amerika silahları sayesinde dünyanın istikrarsızlaşması

İran İslam cumhuriyeti dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif “Amerika’nın bizzat ihraç ettiği silahlarla dünyayı istikrarsızlaştırdığını “ belirtti.

Zarif dün Amerika silahlarının hatta kendi vatandaşlarının güvenliğini bile temin edemediğine işaretle  Twitterden paylaştığı mesajda şöyle yazdı: 
“ABD, silahlarını ihraç edip iyi bir geleceğin inşası için kullanılabilecek fonları harcayarak dünyayı istikrarsızlaştırıyor. Amerikan yapımı silahlar ABD vatandaşlarının güvenliğini bile sağlayamadı. Dünyadaki yüzde 35'lik askeri harcamalar, 15 Suudi vatandaşı tarafından düzenlenen 11 Eylül saldırısında 9 binden fazla sivilin ölmesi ve yaralanmasını durduramadı.”
Amerika’da silah fabrikaları, geleneksel olarak ülkenin yönetiminde büyük etki ve nüfuz sahibidirler ve kendi çıkarları çerçevesinde ülkenin makro siyasetlerinde etkin rol oynuyorlar. Bu siyaset sayesinde kendilerini Amerika çıkarlarının hizmetinde görüp hatta savaş siyaseti de izliyorlar. 
Bu bağlamda Amerikalı sosyolog ve üniversite hocası C. Wright Mills “ Güçlü Seçkinler” adlı kitabında şöyle yazıyor: Amerika Birleşik Devletleri bütçesinin her geçen gün artması ve bunun etkisi altında ülkenin siyasi-ekonomik liderliğinde yaşanan değişikliklerin ardından, Amerika’nın çağdaş kapitalist düzeninde sürekli savaş ekonomisine doğru gizli köklü bir gelişme yaşanmaktadır.
Amerika meseleler uzmanı ve üniversite hocası İbrahim muttaki’ye göre de “Amerika’da sanayi askeri kompleksler, ülkede bazı makro politikacılar ile neredeyse içiçeler ve bu özellik onların askeri-sanayi komplekslerin propagandaları ve mali destekleri ile üstelik milli çıkarların tehdit edildiği bahanesi ile , dış ve savunma siyasetlerini savaş ve müdahaleci girişimlere doğru yönlendiriyorlar.”
Amerika’da silah fabrikaların rolü ve politikaları arasında bazı iş sahaların da açılması olduğu nedeni ile bu ülkede silah ihracatı anlam kazanıyor ve bu siyaset de dünyada istikrarsızlığa sebep oluyor. Dünyada stokholm barış merkezi gibi bir çok barış merkezin araştırmalarına göre Amerika dünyada en az 100 ülkeye silah satıyor, öyle ki Amerika’nın silah ihracatı dünya piyasasının neredeyse yüzde 34’ünü oluşturuyor. Yapılan araştırmalar Amerika’nın 2017 yılında silah satış hacminin yaklaşık yüzde 25 arttığını gösteriyor. 
Amerika’da başkan Donald Trump’ın işbaşına gelmesi ile birlikte saldırgan siyaset ve silah firmalarına olan ilgi neredeyse iki katına çıktı, zira bizzat Trump’ın kendisi bu tutumun bir örneğidir. Trump Beyaz Saray’a girişi ardından ilk dış ziyareti olarak Riyad’ı seçti ve ziyaretin Amerika için getirisi, Amerika tarihinde 110 milyar dolar değerinde en büyük silah anlaşmanın imzalanmasıydı. 
Bu anlaşma Amerika’da silah fabrikaların çarklarını çevirmenin yanısıra, aynı zamanda savaş ve kan siyasetine de hizmet ediyor. Günümüzde Yemen’de Amerikan silahları ülkenin savunmasız sivil halkını kanına boğuyor. Buna ilaveten Amerika silahları dünyanın dört bir yanında, başta Suriye’de terörist gruplar tarafından kullanılmakta ve tüm dünyaya vahşet gölgesini sermektedir.
Bu arada Suudi Arabistan da Amerika ve Avrupa silah fabrikalarının cennetine dönüşmüştür ve suudilerin petro dolarları da söz konusu firmaların ekonomi gelişmesine dönüşürken, sallanmakta olan Suudi krallığına da güvenli bir alan oluşturuyor. 
Donald Trump’ın belirttiği gibi eğer Amerika’nın destekleri kesilirse aralarında Suudi Arabistan’ın da bulunduğu bazı hükümetler sorun yaşayacaklar; işte tam da burada Arabistan’ı sağmak kelimesi anlam kazanıyor.
Bu şartlar altında insan hakları gibi terimlerin anlamı değişiyor ve Arabistan’ın dünyaya terörist ihracı, terörist saldırılarda ve bölge ile dünyayı istikrarsızlaştırılmasındaki direkt rolüne rağmen bu konuda görmezlikten geliniyor, tıpkı 11 eylül 2001 olaylarında 15 Suudi vatandaşın bir kenara itilerek unutturulmaya çalışıldığı gibi. 
Bu yüzden bölge ve dünyayı istikrarsızlaştıran Suudi Arabistan Amerika’nın güvenli alanında yer alıyor./