Rusya ve Almanya’nın Bercam’a desteklerinin sürmesi üzerine
Amerika Başkanı Donald Trump’ın 8 Mayıs 2018’de Bercam nükleer anlaşmasından tek yanlı ve illegal bir şekilde çekilmesine karşın, İran ile bu anlaşmayı imzalayan ve 5+1 grubu olarak anılan diğer taraflar, anahtar konumunda olan bu anlaşmayı korumanın bölgenin ve dünyanın istikrar ve güvenliğinin korunmasında önemli olduğunu vurgulamaya devam ediyor.
En yeni gelişmede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Almanya Başbakanı Angela Merkel ile düzenlediği ortak basın toplantısında bir kez daha Bercam nükleer anlaşmasının korunmasına vurgu yaptı. Basın toplantısında Almanya Başbakanı Merkel de ülkesinin bu anlaşmaya desteğini tekrarladı.
Aslında 4+1 grubunun iki önemli üyesi olan AB’nin ağır topu Almanya ve Amerika’nın uluslararası arenada en önemli rakibi Rusya’nın bu son tutumu Bercam nükleer anlaşmasının korunması yönünde sergilenen önemli bir tutumdur.
4+1 grubunun başta Rusya ve Almanya olmak üzere tüm üyelerine göre Bercam nükleer anlaşması İran İslam Cumhuriyeti’nin barışçıl nükleer programının denetlenmesinde önemli rol ifa etmekle beraber, bölgede ve dünyada nükleer silahsızlanma ve nükleer silah yarışını önleme bakımından da önemli rol ifa etmiştir. Üstelik bu anlaşma aynı zamanda İran’ın nükleer programını durdurmak için askeri saldırı ihtimalini de ortadan kaldırdı.
Öte yandan Bercam nükleer anlaşması uluslararası sorunların başarılı bir şekilde çözüme kavuşturulmasına da emsal teşkil eden bir anlaşmadır. Bu yüzden bu anlaşmanın bozulması ve feshedilmesi uluslararası barış ve güvenliğin üzerinde bir çok olumsuz etkileri olacağı kesindir. Nitekim bu durumdan kaygı duyan Rusya ve Almanya liderleri de son aylarda sürekli Bercam nükleer anlaşmasının korunması gerektiğine vurgu yaptı.
Aslında bu durum aynı zamanda ABD Başkanı Trump’ın Bercam anlaşmasını bozma çabalarına rağmen uluslararası camianın Trump’tan tamamen farklı düşündüklerini gösteriyor. Uzmanlar ise Trump’ın Bercam nükleer anlaşmasından çekilme ve İran ile bölgede mücadele etme yönündeki açıklamasında hiç bir gerçekçilik payı ve belli bir strateji bulunmadığını belirtiyor. Bu yüzden Amerika’nın tüm ısrarına rağmen Avrupa bu anlaşmanın korunmasına vurgu yaparak Washington’un Tahran’a dayattığı yeni yaptırımların etkisini hafifletme üzerinde ısrar ediyor. bu bağlamda AB yaptırımların etkisini hafifletmek için güncelleştirdiği engelleme yasasını yeniden yürürlüğe koydu.
Öte yandan Amerikalı yetkililer AB’nin bu yöndeki muhalefetlerini umursamadıklarını göstermeye çalışıyor. Ancak bu arada Rusya da AB gibi Bercam nükleer anlaşmasının korunmasına vurgu yapıyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı 18 Ağustos’ta bir bildiri yayımlayarak Moskova yönetimi bu anlaşmayı korumak için gerekli tedbirleri almaya başladığını, Rusya’nın anlaşmaya yönelik tutumu değişmediğini ve devam etmesini istediğini belirtti.
Rusya yönetimi Amerika yönetimi İran ile anlaşmazlıklarını başka yollardan çözümlemesi gerektiğini ve Bercam’ı tehlikeye atması mantıklı ve akılcı bir iş olmadığını savunuyor.
Rusya lideri Putin de bu konuda yaptığı açıklamada, Bercam nükleer anlaşması bölgede ve dünyada nükleer silahların yayılmasının önlenmesinde etkili olduğunu ve bu yüzden bu denli etkili ve önemli bir anlaşmanın yok edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ancak Amerika’nın akılsız Başkanı Trump uluslararası camianın Bercam’ın korunmasına vurgu yapmasına rağmen bu anlaşmanın yok edilmesi üzerinde ısrarını sürdürüyor. Bu durum ise Amerika’nın dünyada daha da inzivaya itilmesine yol açtığı gözleniyor.