Tahran’da üçlü zirve; İdlib’de terörü yok etme kararlılığı
(last modified Sat, 08 Sep 2018 03:07:41 GMT )
Eylül 08, 2018 06:07 Europe/Istanbul

İran, Rusya ve Türkiye Cumhurbaşkanlarının Suriye eksenli zirvesi Tahran’da sona erdi. Cumhurbaşkanı Ruhani zirvede Suriye ve İdlib’de terörle mücadele hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Ruhani Cuma günü Tahran’da Rusya ve Türkiye liderleri ile birlikte düzenlediği üçlü zirvede Suriye krizini sonlandırmak için askeri çözümün yetersiz olduğunu belirterek, İdlib’de terörle mücadelenin, Suriye’ye barış ve istikrarı iade etme sürecinin kaçınılmaz bir parçası olduğunu, ancak bu süreçte sivillere zarar gelmemesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Ruhani, terörle mücadelede hiç bir planın, terörün kökleri gözetilmeksizin mükemmel bir plan olamayacağını, işgal, terör, tecavüz, dış müdahale ve ayrımcılık gibi durumlara sebebiyet veren Amerika, korsan İsrail ve terörün diğer bazı hamilerinin başkalarını, suçlamak ve yaygara koparmakla suçlu konumlarını davacı konumuna değiştiremeyeceklerini vurguladı.
Tahran’da düzenlenen Suriye zirvesi ve Cumhurbaşkanı Ruhani’nin yaptığı konuşmanın ana eksenleri, Suriye’de en hassas şartlarda  üç lideri Tahran’da bir araya getirdiği terörle hakiki mücadele ekseninin hakkaniyetini ortaya koymaktadır.
Astana sürecini başlatan İran, Rusya ve Türkiye, Suriye’de terörle mücadelede ve de bu ülkenin siyasi sürecinde etkili rol ifa etmekte ve Suriye’de askeri sahada yaşanan gelişmeler de bu sürecin başarılarının devam ettiğini göstermektedir. Amerika’nın iradesi dışında rol ifa eden Astana süreci üyeleri, terörle hakiki mücadele eden devletlerdir ve şimdi İdlib eyaletinde teröristlerin varlığının azalması da bu üç ülkenin terörle mücadelede hakkaniyetlerini ortaya koymaktadır.
Bu şartlarda terörün baş hamileri Amerika, korsan İsrail ve Arabistan büyük bir yaygara kopararak Suriye’de destekledikleri teröristlerin varlığını sürdürmelerini istiyor. Amerika ve korsan İsrail son günlerde Suriye gelişmelerinde yıkıcı rol ifa eden malum ülkelerle birlikte sözde Suriye milletini koruma iddiası ile İdlib eyaletini kurtarma operasyonunu engellemeye çalışıyor. 
Bu arada siyonist rejimin savaş uçakları geçen Salı günü Hama’da bir kaç hedefe saldırdı ve aynı zamanda ABD ve Britanya istihbarat servislerinin desteklediği beyaz baretliler de İdlib çevresinde kimyasal saldırı senaryosunun alıştırmasını yapmaya başladı. Bu zümrenin amacı ise Suriye ordusunu, operasyonunu başlatınca kimyasal saldırı ile suçlamaktır. Amerika, Britanya ve Fransa geçen Nisan ayında bu senaryoyu icra etmişti.
Bu durum Amerika ve müttefiklerinin Suriye’de çözümün bir parçası değil, sorunun bir parçası olduklarını ve teröristlerin sahasında oynadıklarını gösteriyor.
Bu gerçeklerden hareketle Cumhurbaşkanı Ruhani Tahran’da düzenlenen üçlü zirvede şöyle dedi:
Amerika’nın Suriye’de illegal müdahaleleri hiç bir uluslararası yasaya uygun değildir ve bu ülkenin sorunlarını arttırmış ve Suriye’de kalıcı barışın sağlanması yolunda ciddi engel oluşturmuştur.
Bu bağlamda İran, Rusya ve Türkiye Cumhurbaşkanlarının Tahran’da düzenledikleri üçlü zirvenin sonuç bildirisinde bir yandan Suriye’nin toprak bütünlüğü, milli egemenliği ve bağımsızlığına vurgu yapılırken, öbür yandan da Suriye krizinin askeri çözüm yolu olmadığı da vurgulandı./