Amerika'nın Rusya Aleyhindeki Yaptırımlardan Güttüğü Gerçek Hedeflerin Lavrov Tarafından İfşası
(last modified Sun, 18 Nov 2018 03:59:18 GMT )
Kasım 18, 2018 05:59 Europe/Istanbul
  • Lavrov
    Lavrov

Soğuk savaşı sonrası dönemde Amerika ve Rusya ilişkileri çalkantılı bir dönem yaşamıştır. Amerika 2011 yılından beri Rusya'yı türlü türlü bahanelerle yaptırımlar uygulamaya başlamıştır. Buna rağmen Ukrayna krizinin 2014 yılında başlaması ile birlikte ve bu krizin dört yıllık devamında Moskova ve Washington ilişkileri hep daha kötüye gitmiş ve Moskova'ya karşı yaptırımların şiddeti ve dozu da artmıştır.

Bu yaptırımlar, siyasi, diplomatik, ticari ve ekonomik, askeri, silah ve enerji alanlarında uygulanmaya başlanmıştır. Amerika'nın Rusya aleyhindeki yaptırım paketleri 62'ye kadar ulaşmıştır. Amerika'nın Rusya aleyhindeki yaptırımların asıl bahanesi ise 2014 yılında başlayan Ukrayna krizidir. Bu alanda özellikle Kırım bölgesinin Rusya'ya bağlanması başta gelen bahanelerden birisidir. Bunun yanı sıra CATSA yaptırım yasası çerçevesinde, Amerika Rusya'nın 2017 ABD Başkanlık seçimlerine müdahale etme bahanesi ile Ağustos 2017'den beri Moskova'ya karşı yeni ambargoları başlatmış oldu.

Bu girişimden sonra Amerika, Sergey Skripal'ın Britanya'da zehirlenmesinden dolayı Rusya aleyhine yeni yaptırımlar uygulamaya başladı ve bir kez daha Kırım meselesini bahane göstererek kimi gerçek ve tüzel Rus şahsiyetlerine yeni ambargolar uyguladı.

Bu yaptırımlar üst düzey Rus yetkililerinin tepkilerine neden oldu. Bu doğrultuda Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Amerika'nın Moskova'ya karşı yaptığı baskılardan güttüğü hedefin Rus şirketleri ve firmaların küresel piyasalardan dışlamak ve nihayetinde Rusya'nın ekonomik gelişmesini önlemek olduğunu bildirdi.

Moskova yetkilileri defalarca Amerika'nın Ruslara karşı özellikle enerji sektöründe uyguladıkları yaptırımlarla Rusya'nın Avrupa'daki doğalgaz piyasasındaki payını azaltarak ekonomisini kısıtlamak istediğine vurgu yapmıştır. Hali hazırda Rusya Avrupa doğalgazı piyasasından yüzde 30'luk bir paya sahiptir.  Amerika'nın bu yaklaşımı, Almanya gibi ortaklarının bile itirazlarına yol açmıştır. Şimdi Almanlar Amerika tarafından Rusya doğalgazını Baltık Denizi aracılığı ile Almanya'ya ulaştıracak Nord Stream doğalgaz boru hattı projesinin durdurulması için yoğun baskı altındalar.

Lavrov'un belirttiğine göre Beyaz Sarayın ültimatom belirleme, tehdit etme ve uyarma gibi ekonomik baskının çeşitli yolları sadece Rusya'ya karşı değil Amerika'nın ortaklarına karşı bile uygulanan bir yöntemdir.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uluslararası ticaret alanındaki engelleme girişimleri ve yaptırımları, bütün dünya için zarara yol açtığına değinerek şöyle dedi:" Amerika gibi bu yaptırımları uygulayanlar bile bu yaptırımların olumsuz etkileri karşısında dokunulmaz değillerdir. "

Washington'un Moskova'ya karşı yaptırımlardan asıl hedefinin ekonomik çıkarlar elde etmek olduğu net bir şekilde ortadadır. Rusya ise bu yaptırımların etkisini azaltmak için dolara bağlılığını azaltmak peşindedir ve bu doğrultuda da zaten gerekli adımları atmaktadır. Bu çerçevede Rus SWİFT sisteminin oluşturulması ve Çin'le ekonomik ilişkileri geliştirme girişimlerine değinebiliriz.

Rusya Merkez Bankası Elvira Nabiullina Amerika'nın Rusya'ya karşı yaptırım baskılarının artması ihtimaline ilişkin şöyle bir açıklamada bulundu:" Rusya'nın uluslararası SWİFT sisteminden dışlanması halinde Rus bankalarının faaliyetlerini devam ettirmek için bütün koşullar hazırdır. "

Rusya, İran, Türkiye ve Hindistan gibi ülkelerle dolarsız ticaret yapıp ve mali ilişkiler kurmak istiyor. Moskova'nın genel hedefi ise Rusya'nın kırılgan yönlerini azaltmak ve aynı zamanda ortakları ile ticari ve ekonomik ilişkileri yürütmek yeni kanallar ve mecralar ve mekanizmalar bulmaktır.