Polonya'nın Varşova Konferansının Başarısı İle İlgili Şüpheleri
Amerika, İran karşıtı siyasetleri çerçevesinde Polonya'nın başkenti Varşova'da 13 ve 14 Ocak tarihlerinde sözde " Ortadoğu'da Barış ve Güvenlik" başlıklı bir oturum düzenlemek istiyor.
Washington'un onlarca ülkenin dışişleri bakanlarının Varşova oturumuna katılacağını bildirmesine rağmen, birçok ülke son günlerde bu konferansa katılmayacaklarını duyurdular.
Halihazırda Suriye krizi ve Ortadoğu'nun en önemli aktörlerinden biri olan Rusya'nın katılmayacağı bu konferans hakkında, Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo gibi Amerikan makamlar, Varşova oturumunda görüşülecek İran'ın bölgesel nüfuzu ve siyasetlerine karşı çıkma gibi konularda uluslararası bir konsensüsün sağlanacağını iddia edemezler.
Bu mesele Amerika ile aynı yönde hareket ederek bu oturama ev sahipliği yapan Polonya hükümeti makamlarınca da dile getirilmiştir.
Konu ile ilgili Polonya Dışişleri Bakanı Jacek Czaputowicz Rusya'nın Varşova oturumunda yer almamasından dolayı üzgün olduğunu, Moskova olmadan oturumun başarılı olması konusunda umutlu olmadığını söyledi.
Czaputowicz " Rusya Ortadoğu gelişmelerinde büyük bir role sahiptir. Ocak ayında Varşova'da düzenlenecek oturum ise Moskova olmadan bir sonuca varmasını beklemek doğru olmayacaktır. Bundan dolayı Rusya'nın Varşova oturumunda yer almamasından ötürü bir anlaşmanın sağlanmasını beklemiyorum. Muhtemelen bu oturum sadece ben ve Mike Pompeo'nun bildirileri ile sonlandırılacaktır." dedi.
Görünen o ki, Amerika'nın Avrupa Birliği ve Doğu Avrupa'daki en önemli müttefiki sayılan ve her zaman Washington'un İran aleyhindeki tutumlarını destekleyen Polonya, şimdi de Washington'un Ortadoğu ile ilgili siyaseti çerçevesindeki projelerini hayata geçirmek istiyor. Bu konuda ise Polonya Dışişleri Bakanı, Avrupa Birliğinin Ortadoğu konusunda Amerika'ya karşı çıkamayacağın iddia etmiştir.
Bir başka taraftan ise Rusya, Polonya'nın Amerika tarafından İran aleyhine düzenlediği bu oturuma katılma davetini reddetmiştir. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ise daha önce Varşova oturumuna katılmak için Moskova'ya bir davetiye gönderildiğini ancak bu oturumun bölgedeki sorunların çözümüne yardımcı olması konusunda şüphe duyduklarını bildirmişti.
Rusya'ya göre Tel Aviv ve Washington'un mevcut dönemde İran karşıtı bir konferans düzenlemekten güttüğü hedef, İran'a yönelik yaptırımların daha da şiddetlenmesi ve böylece ekonomik baskı altında tutulması, bunun yanı sıra İran'ın bölgesel nüfuzunu azaltmak için propaganda yapmak ve siyasi bir savaş başlatarak, yumuşak güçten yararlanmalarıdır.
Doğal olarak hali hazırda Amerika'nın bir başka hedefi de İran'ı Suriye'den çıkmaya zorlamaktır. Bu mesele Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton gibi makamlar tarafından da dile getirilmişti.
Bilindiği üzere İran'ın Suriye'deki iç savaş ve krizin sonlandırılmasındaki belirleyici rolü, Batılılar, Arap ortakları ve İsrail'in öfkelenmesine yol açmıştır. Amerika ve İsrail rejiminin İran'ı Suriye'den çekilmeye zorlaması yönündeki baskıları ve propaganda savaşlarına karşın bütün bu çabalar sonuçsuz kalmıştır.
Batılılar ve Siyonist Rejim İsrail psikolojik savaş ve siyasi görüşmeler yöntemi ile Rusya'nın İran'a olan bakışını değiştirmek istemişlerdir. Ancak Rusya, İran'ın Suriye'deki önemli rolüne özellikle de terörizm ile mücadele alanındaki başarısına vurgu yapmaya devam ediyor. Şimdi ise Moskova'nın Varşova konferansına katılmaması bu konferansın ve doğuracağı sonuçları ve itibarının da sorgulanmasına yol açacaktır./