AB’nin İran’a karşı çelişkili tutumu
https://parstoday.ir/tr/news/iran-i125236-ab’nin_İran’a_karşı_çelişkili_tutumu
AB ve Avrupa troykası, 4+1 grubu üyeleri olarak Bercam nükleer anlaşmaya destek verirken Amerika’nın bu önemli anlaşmadan illegal çekilmesini eleştirdiler. Aynı zamanda Amerika’nın İran karşıtı geniş çaplı yaptırımların olumsuz etkisini azaltmak için bazı girişimlerde bulundular.
(last modified 2022-10-07T16:32:52+00:00 )
Şubat 06, 2019 05:28 Europe/Istanbul
  • AB’nin İran’a karşı çelişkili tutumu

AB ve Avrupa troykası, 4+1 grubu üyeleri olarak Bercam nükleer anlaşmaya destek verirken Amerika’nın bu önemli anlaşmadan illegal çekilmesini eleştirdiler. Aynı zamanda Amerika’nın İran karşıtı geniş çaplı yaptırımların olumsuz etkisini azaltmak için bazı girişimlerde bulundular.

Alınan önlemler ve yapılan girişimler, engelleyici yasalar ve de INSTEX  olarak bilinen ve son günlerde açıklanan özel mali mekanizmadır. Fakat tüm bunlara rağmen AB’nin pazartesi günü İran ile ilgili yayınladıkları bildiri, AB’nin İran’a karşı vahdet ve birlikteliğini sorgulayan çelişkili konular içeriyor.
Bildiride İran’ın Bercam nükleer anlaşmadaki taahhütlerine tamamen bağlı kalması olumlu karşılanırken, yaptırımların kaldırılmasının Bercam anlaşmasının temel kriterleri olduğuna vurgu yapılırken Amerika başkanı Donald Trump’ın İran’a karşı yaptırımları tekrar uygulamasından esef duyulduğu belirtiliyor.
Aslında AB İran’ın, Amerika’nın ahde vefasızlığı ve İran’a karşı en geniş çaplı ve eşsiz yaptırımları uygulamasına rağmen uluslararası anlaşmalara bağlı kaldığı ve riayet ettiğini itiraf ediyor.
Avrupalılar her ne kadar Washington’un düşmanca girişimlerini telafi etmek için gereken tedbirleri hızla gerçekleştirme vaadinde bulunsalar da INSTEX aylarca gecikme ve bir çok kısıtlama ile yürürlüğe girdi ve hatta Avrupa, mali mekanizmanın yürürlüğe girmesini, Mali Eylem Görev Gücü-FATF’nin gerçekleşmesi gibi şartlara bağladı.
İran’ın Londra büyükelçisi Hamid Baidinejad’ın belirttiğine göre Avrupalılar tarafından her türlü ön şartın koşulması durumunda muhakkak ki İran mali kanalın temelini kabul etmeyecek ve genel süreç ile ilgili gereken kararı alacaktır.
Diğer yandan AB söz konusu bildiride Amerika’nın Bercam’a karşı kararına muhalefet etmeye rağmen, Washington’un İran’a karşı diğer iddialarına katıldı. Bu bağlamda Brüksel bölgede çatışmalar ve gerginliklerin artması ve kendi tabirlerine göre İran İslam cumhuriyetinin bu konudaki rolüne işaretle, gelişen olaylardan endişe duyduklarını belirterek, İran’ın bölge ülkelerinde bu cümleden Suriye ve Lübnan’da hükümet dışı aktörlere askeri, mali ve siyasi yardımlarda bulunduğunu iddia ettiler.
AB ayrıca İran’ın füze savunma programından endişeli olduğunu ve BMGK 2231 sayılı karara aykırı olduğunu iddia ederken, İran’da insan hakları ihlallerinden endişeli olduklarını belirttiler.
AB bu değerlendirme ile genel anlamda Amerika ile paralel hareket ettiğini, Bercam dışında gerçek dışı iddialarda Amerika’ya katıldığını vurguladı. Tabi Brüksel’de Bercam nükleer anlaşmadan yana olanlar da İran’ın bu anlaşmaya bağlı kalmasında değil, Avrupa çıkarlarının sağlandığı için anlaşmaya bağlıdırlar zira onlara göre Bercam anlaşması Avrupa’nın güvenliği doğrultusundadır.
Avrupa’nın Bercam nükleer anlaşmayı korumaya dayalı tutumu olumlu bir konu olmasına rağmen Amerika’nın, İran’ın bölgesel siyasetleri ve füze kabiliyeti ile ilgili temelsiz iddialarına eşlik etmesi tamamen yanlıştır.
Avrupalılar bizzat İran füze kabiliyetinin caydırıcılık doğrultusunda geliştiğini ve İran’ın hiçbir zaman bölgede savaş başlatan taraf olmadığının çok iyi farkındadırlar. 
İran dışişleri bakanlığının bu bağlamdaki bildirisinde “İran savunma faaliyetlerinin sırf savunma amaçlı, önleyici ve yerli olduğu; bölgede mevcut şartlarda ve İran İslam cumhuriyeti ulusal güvenliğine karşı açık tehditlerin bulunduğu bir ortamda bu gibi konuların gündeme gelmesinin yapıcı ve yararlı olmadığı ve Avrupa’nın gerçek çıkarları ve bölge güvenliği doğrultusunda olmadığı” belirtiliyor.
Avrupalılar ayrıca İran’ı Suriye ve Lübnan’da müdahale ile suçlarken bizzat kendilerinin Amerika ile birlikte 2011 yılından itibaren Suriye’de yasal yönetimin devrilmesi için terörist gruplara destek ve donatma konusunda aktif bir şekilde çalıştıkları, her kes tarafından bilinen bir gerçektir. Tabi ki bu siyasetler birkaç yıl aradan sonra yenilgiye mahkûm olduğu açıkça görüldü.
Tabii Avrupa büyük ülkelerinin Suudi Arabistan ve BAE’ye en büyük silah satıcıları olduğunu da unutmamak gerekir. Suudi Arabistan ve BAE Mart 2015’ten itibaren Yemen halkına orantısız ve zalimane bir savaş başlattılar.
Genel olarak AB’nin INSTEX ile ilgili yayınladıkları bildirinin Bercam nükleer anlaşma ile ilgili bazı olumlu ve pozitif konular içermesine rağmen, İran ile ilgili boş suçlamalar ve eleştirilerin geçersiz olduğunu belirtmek gerekir. /