Sultacılık değil, gönül birliği sayesinde barış
(last modified Fri, 01 Mar 2019 16:44:52 GMT )
Mart 01, 2019 18:44 Europe/Istanbul
  • Sultacılık değil, gönül birliği sayesinde barış
    Sultacılık değil, gönül birliği sayesinde barış

İran İslam cumhuriyeti dışişleri bakanı, sultacılık ve yıkıcı silahları kullanma düşüncesinin, diyalog ve gönül birliğine dönüşmesi gerektiğini söyledi.

Dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif Perşembe günü Tahran’da düzenlenen uluslararası "Nevruz Dünyası" merasiminde yaptığı konuşmada, “ Gelin hep birlikte İran dilinden, Nevruz toprakları dilinden ve Nevruz kültüründen, sultacılıkla barışın sağlanamayacağını söyleyelim ve Nevruz-i düşünce ve davranışımızla dünyaya hegemonya ve sultacılık döneminin sona erdiğini gösterelim” şeklinde konuştu. 
İran dışişleri bakanı ayrıca 7 trilyon dolar harcayanların şimdiki durumunun ilk günden daha kötü olduğuna işaretle, 70 veya 700 trilyon dolar harcasalar bile durumun bu olduğunu bilmeleri gerektiğini söyledi.
Dışişleri bakanı bu sözlerinden Amerika’yı kast ediyordur zira zorbalık ve kaba kuvvetle kendi siyasetlerini dünyanın çeşitli bölgelerinde dayatmaya çalışıyor. Bu önemli bölgelerden biri de son yıllarda Amerika’nın milyarlarca dolar masraf yaptığı fakat yenilgi ve güvensizliğin devam etmesinden başka getirisi olmayan Asya’nın stratejik batısıdır.
Amerika’da işbaşına olan Trump’ın hükümeti bir kez daha Amerika’nın tek anlı ve uluslararası alanda dayatmacı ve sultacı siyasetleri izliyor fakat bu politika dünyanın barış ve güvenliği için ciddi tehlike sayılıyor ve bu yüzden dünya toplumunun tepkisine sebep olmuştur.
Amerika yönetiminin uluslararası yasalar ve anlaşmalara kayıtsız kalması ve güvenliği garanti etme bahanesi ile çeşitli bölgelerde, bu cümleden batı Asya’da, müttefiklerine en modern silahları satmaya çalışması, dünya barışı ve güvenliğinin yararına olmadığı gibi üstelik şiddet ve güvensizliği de beraberinde getirmiştir.
 Amerika Asya’nın  batı bölgesinde ve Fars Körfezi’nde kendi hedeflerini ve çıkarlarını niyabet yöntemi ile izliyor, tabi ki bu yolda tehdit çeşnisi ile Suudi rejimi gibi despot ve diktatör rejimlerin güvenliğinin ancak Amerika’dan silah satın alınması ile sağlanacağını dayatmaya çalışıyor. Bu tutum ise bölgede silahlanma yarışına sebep olmakta ve bölgedeki bazı rejimlere milyarlarca dolar silahın satılması ile bölgede barış ve güvenlik için olumlu bir vizyon düşünülmemektedir.
Yenilgiye mahküm olan bu tutum, Amerika’nın baş döndüren harcamalara katlanmasına rağmen başkanının hala Irak’a gitmek için geceyi beklediği bir ortamda başkan Trump tarafından izlenmektedir. Buna ilaveten Amerika’nın kendi sultasını dayatmak için Suriye’de çeşitli terör çetelerini desteklemesine rağmen şimdi bu ülkeden geri çekilmekten başka çaresi kalmamıştır.
Bu bağlamda İslam inkılabı muhafızlar ordusu Kudüs gücü komutanı tümgeneral Kasım Süleymani Çarşamba günü yaptığı açıklamada Amerika’nın Irak’taki yenilgisine işaretle, “Amerika’nın bölgede 7 triliyon dolar harcamasına rağmen başkanının geceleyin ve gizlice Irak’a gittiğini” söyledi. 
Hali hazırda Asya’nın batı bölgesi tecrübesi, barışın silah ve sultacılıkla gerçekleşmeyeceğini ve tek yanlı hegemonya döneminin sona erdiğini gösteriyor. Bu gerçeğe dikkat çeken İran dışişleri bakanı da uluslararası “Nevruz Dünyası” toplantısında diyalog ve ülkelerin gönül birliğinin barışa ulaşmak için güvenli yol olduğunu söyledi.
Bu tutuma göre, hiçbir dayatma politikasını kabul etmeyerek dünya ile çok yönlü, barışçıl ve izzete dayalı ilişkiler ve teamülün sağlanması, İran İslam cumhuriyetinin dünyada barış ve güvenliğin tahakkuk bulması için dış siyaseti ve stratejisinin temelini oluşturuyor. Nevruz düşüncesi ve kültürü de bu temele dayanıyor./