Seçimler; İran milletinin siyasi güç ve iktidarının simgesi
11. Dönem İslami Şura Meclisi seçimlerinin İslam inkılabı 41 yaşına bastığı bir sırada düzenlenmesi, İran’da dini demokrasi nizamında seçimlerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
İran İslam Cumhuriyeti’nde vatandaşların siyasi katılımı ve hükümette doğrudan rol ifa etmeleri ve kendi kaderini özgürce belirlemeleri, İran İslam inkılabı zaferi üzerinden geçen 41 yılda demokratik nizamlarda temel bileşenlerden biri olan seçimlere verilen önemi gözler önüne seriyor.
İran milletinin özgürce ve kendi iradelerine dayanarak seçimlerde sandık başına gitmesi ve İslami Şura Meclisi’nin yeşil sandalyelerine oturacak en salih adaylara oy vermesi, İran’da dini demokrasi nizamının en önemli erkanı olan İslami Şura Meclisi’nde gücün gerektiğinde el değiştirdiğini göstermenin yanı sıra en önemli noktası da, vatandaşların kendi kaderini belirlemek ve İran İslam Cumhuriyeti nizamını desteklemekte doğrudan rol ifa ettiklerini gösteriyor.
Kuşkusuz güçlü ve etkili bir meclis, ülkenin çeşitli alanları ile ilgili yasaları çıkarması itibarı ile halkın refah ve huzur içinde yaşamaları ve ülkenin kalkınmasında önemli rol ifa ettiği gibi, dış ilişkiler alanında da doğru ve zamanında aldığı kararları ile yasama kurumunda tecelli eden halkın istek ve iradelerini yansıtır.
İslami Şura Meclisi yasama ve hükümet başta olmak üzere devlet kurumlarını gözetleme ve hesap vermeye zorlama yetkileri gibi iki anahtar ve özel yetkileri sayesinde İran’da diğer güç bileşenlerinin takviye edilmesinde doğrudan rol ifa eden bir kurumdur. İran’da siyasi ve askeri güç bileşenlerinin en önemli temel dayanağı ise halkın seçimlere ve siyasi sürece katılmasıdır.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Çarşamba günü bakanlar kurulu oturumunda yaptığı konuşmada, halkın 21 Şubat 2020 Cuma günü düzenlenecek seçimlere coşkulu ve muazzam bir şekilde katılması Amerika terör devletini çileden çıkaracak bir durum olduğunu belirterek şöyle ekledi:
Büyük İran milleti bu seçimlerde vahdet ve birlikteliği ile bir kez daha Amerikalı yetkililere güç ve iktidarını gösterecektir.
İran milleti son 41 yılda düzenlenen seçimler başta olmak üzere nizamın iktidarına katkı sağlayan çeşitli meydanları doldurması ve siyasi katılım sağlaması gerçi her dönemde iktidarın başında bulunan hükümetin icraatına göre katılım yüzdesi bakımından ileri geri olmuş olabilir, ancak bu millet hiç bir zaman ve hiç bir meydanda düşmanların kara propagandalarından etkilenmedi ve her seferinde görev ve sorumluluğunu en iyi biçimde yerine getirerek en hassas koşullarda siyasi katılımları İran İslam Cumhuriyeti’nin en önemli güç bileşeni olduğunu gözler önüne serdi.
Bu arada İran milletinin İslami Şura Meclisi seçimlerine siyasi katılımının önemi ve ihtişamı, katılım oranı çeşitli dönemlerde ve son 41 yılda yüzde 51’den yüzde 71’e kadar değişmesine rağmen, hatta en düşük yüzdelerde bile demokrasi iddiasında bulunan bir çok Batılı ülkede düzenlenen seçimlere katılım oranı ile mukayese edilemeyecek kadar yüksektir.
Gerçi İran milleti bazı dönemlerde iktidarın başında bulunan hükümetin icraatından hoşnut olmamıştır, ancak bu milletin İran İslam Cumhuriyeti nizamının yanında yer almaları, İslami Şura Meclisi seçimlerine katılım oranından bağımsızdır. Bu durum İran milletinin hatta önceki seçimlerden birinde yüzde 51 oranında katılım sağlamalarına rağmen İslami nizamda gücünü ortaya koymaktadır.
Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in de birçok kez vurguladığı üzere, İran İslam Cumhuriyeti’nın güç ve iktidarının kökleri kendi halkına dayanır ve seçimler de bu halk gücünün sergilendiği siyasi meydandır.