İran ve Suriye'nin Stratejik Anlaşması ve Mesajları
İran İslam Cumhuriyeti silahlı kuvvetleri genel kurmay başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ve Suriye savunma bakanı aynı zamanda Suriye silahlı kuvvetleri komutan vekilli Ali Abdullah Eyyup 8 Temmuz tarihinde Suriye'nin başkenti Şam'da kapsamlı askeri bir işbirliği anlaşma imzaladılar.
Bu işbirliği anlaşması önemli stratejik mesajlar içermektedir. İran İslam Cumhuriyeti son 9 yılda ve Şam hükümetinin terör örgütleri ile süren savaşında Suriye hükümetine topyekun destek vermiş bir ülke olarak durumun teröristlere karşı Suriye hükümetini üstün konuma getirmekte büyük bir rol oynamıştır. Buna rağmen Amerika öncülüğündeki Batı ekseni, Suudi Arabistan liderliğindeki gerici Araplar ekseni ve de Siyonist Rejim İsrail ekseni Suriye hükümetini devirmek için ellerinden geleni yaptılar ve her aracı kullanmaya çalıştılar. Suriye hükümetini devirmekteki başarısızlığın ardından Gerici Arap-Batı-Siyonist ekseni Suriye ve İran İslam Cumhuriyeti ilişkilerini bozmak ve zayıflatmak ve de İran'ı Suriye'den çıkarmaya odaklandı. Şimdi de bu anlaşmanın ilk mesajı Amerika ve ortaklarının özellikle de Siyonist Rejim İsrail'in İran İslam Cumhuriyeti ve Suriye arasındaki ilişkileri bozmaya yönelik çabalarının sonuçsuz kalması ve nihayetinde de Tahran ve Şam ilişkilerinin iki taraflı bir şekilde kararlılık çerçevesinde gelişmesidir.
Bu ikili ilişkileri güçlendirme yönündeki tarafların anlaşması ve kararlı duruşu düşmanların ve İran İslam Cumhuriyeti ile Suriye muhaliflerinin çabalarının boşa çıktığını ve tıpkı Suriye'deki yasal hükümeti devirmek istedikleri gibi sert kayaya çarptıklarını gösteriyor. Bu hasmane girişimleri çerçevesinde Tahran ve Şam'a büyük bir baskı uygulasalar da yine de başarısızlığa saplandılar. Bu da bu anlaşmanın ikinci mesajıdır. Bu doğrultuda Suriye savunma bakanı Korgeneral Ali Abdullah Eyyup İran ile imzalanan anlaşma sürecinde Amerika'nın İran İslam Cumhuriyeti, Suriye ve Direniş Eksenini dizegetirebilme gücüne sahip olması halinde bir an bile tereddütlü davranmayacağını belirtmiştir. Suriye ve İran İslam Cumhuriyeti'nin yaptığı bu stratejik anlaşmanın üçüncü önemli sonucu ise İran İslam Cumhuriyeti'nin Batı Asya bölgesindeki en önemli düşmanı Siyonist Rejim İsrail'e yaklaşmasıdır. Suriye ve İran İslam Cumhuriyeti güvenlik ve askeri işbirliğinin güçlendirilmesi de İranlı askeri müsteşarlar, danışmanlar ve askerlerinin Suriye'de kalıcı olması demektir. Bu da Tahran ve Şam'ın Siyonist Rejim İsrail saldırıları ile karşılaşmakta kararlı ve azimli olduklarını gösteriyor. Aynı zamanda bu anlaşma Siyonist Rejim İsrail'in hasmane davranışlarının devam etmesi ile İran İslam Cumhuriyeti ve Suriye'nin işgal altındaki topraklara yakın bölgelerden bu sahte ve yasa dışı rejime ağır darbeler indirebilmeleri demektir. Buna esasen de Siyonist Rejim İsrail medya organları geniş çaplı bir şekilde İran ve Suriye'nin yaptığı anlaşmanın haberlerini yaymış ve bu anlaşmayı Siyonist Rejim İsrail için büyük bir tehdit saymıştır.
Bu stratejik anlaşmanın dördüncü sonucu ise Suriye hava savunma sistemlerinin ve birliklerinin tamamen Rusya'ya bağlı kalmayacağıdır. Bu mesele ise Siyonist Rejim İsrail'i zaman zaman büyük sorunlar ile karşı karşıya bırakacaktır. Şimdiye kadar Suriye hava savunma birlikleri tamamen Rusya'ya bağlı durumda idi ancak İran İslam Cumhuriyeti ve Suriye işbirliklerinin artması ve güçlendirilmesi ile bu durum kesinlikle değişecektir. İran ve Suriye bu alanda da iyi bir anlaşmaya vardılar.
İran İslam Cumhuriyeti silahlı kuvvetler genel kurmay başkanı Tümgenerall Bakıri ise bu hususta şöyle bir açıklamada bulundu:" Suriye hava savunma birlikleri ve sistemleri iki ülkenin askeri işbirlikleri çerçevesinde güçlendirilecektir. "