Trump'ın İran'ın iç işlerine küstahça müdahalesi
İran'da İslam İnkılabı zaferinden bu yana ABD her daim İslam Cumhuriyeti'ne karşı hasmane ve olumsuz yaklaşım içinde olmuştur. Ancak Donald Trump'ın başkanlığı döneminde İran ve İranlılara karşı düşmanlık seviyesi hiç görülmemiş şekilde tırmanmıştır. Bu kez Trump, insani jestine bürünerek, İran'ın iç işlerine açık şekilde müdahale etti.
ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medyada devrim karşıtı gruplara eşlik ederek, İran'da silahlı soyguncuların idam edilebileceği ihtimalinden endişeli olduğunu duyurdu. Trump, İngilizce ve Farsça iki tweet paylaşarak, "İran'da üç kişi protesto gösterilerine katıldıkları için ölüm cezasına çarptırıldı. Çok yakın zamanda idam edilmeleri bekleniyor. Bu üç kişinin idam edilmesi dünyaya korkunç bir sinyal gönderecektir ve bunun yaşanmaması lazım! #İran'dakiİnfazlarDur" dedi.
Başkan Trump İran milletine karşı düşmanlığını zirveye çıkardığı bir sırada, söz konusu kişileri desteklediğini iddia etti. Esasında, İran'a karşı yapılan propagandaya ayak uydurmaya çalışan ABD Başkanı Trump son iki senede İran milletine karşı en ağır yaptırımları uygulamış ve koronavirüs salgınına rağmen İran milletine yönelik zalimce ve insanlık dışı yaptırımlarını hafifletmediği gibi İran'a karşı baskıyı tırmandırmak için bu salgını bir araç olarak kullanmıştır.
Gelinen aşamada Trump, İran'da işledikleri suçtan idama çarptırılan 3 kişi için endişeli olduğunu ileri sürerek, bir nevi bu meseleyi siyasileştirmeye çalışmıştır.
Trump 2020 yılının başlarına doğru, Ukrayna yolcu uçağının düşmesinin ardından Tahran'daki bazı eylemlerin düzenlenmesine Farsça tepki göstererek şöyle yazmıştı: "Ben başkanlığımın başından itibaren sizin yanında durmuşum ve hükümetim size desteğine devam edecek. Biz sizin protesto eylemlerinizi dikkatle izliyoruz ve cesaretinizden ilham alıyoruz."
Anlaşıldığı gibi ABD Başkanı Trump, Washington yönetiminin en ağır ve insanlık dışı yaptırımlarına maruz kalan İran halkı ile sözde dayanışma içinde olup, onların acılarını paylaşmak için her fırsatı kullanıyor.
İran İslam Cumhuriyeti yargısı suç işleyen kişiler hakkında suçlarına uygun cezalar veriyor. Bu bağlamda İran Yargı Erki İnsan Hakları Komitesi yaptığı açıklamada, kesici silahla bir kadına karşı soygun yapan iki silahlı soyguncu için idam kararı verildiğine işaretle, "idam etmeyin" hashtagı ile bazı sosyal medya ağları üzerinden bir dalga oluşturularak, yargılanma sürecini "adil" değilmiş gibi gösterip, bu kişilerin suçlarını "siyasi" nitelendirmek ve onu ekim 2019'daki olaylara bağlamak için zemin sağlamaya çalışıldığını kaydetti.
İran Yargı Sözcüsü sarih şekilde bu kişilerin silahlı soygun yaparak bir vatandaşı tehdit etmeleri için yakalandıklarını, ancak yakalandıktan sonra, cep telefonlarında banka, otobüs ve diğer kamu malının kundaklanmasına ilişkin görüntülerin bulunduğu ve bu iki kişinin ülkede bazı ekonomik sorunları protesto eden eylemcilerin itirazlarını kargaşaya sürükleyen haydutlardan olduğunun netleştiğini açıklamasına rağmen, İran'a karşı sosyal medya üzerinden yoğun bir propaganda başlatıldığını belirtti.
Trump, İran'da idama çarptırılan suçlulara acıdığını göstermeye çalışırken, kendi ülkesinde bir siyahi vatandaşın beyaz polis tarafından vahşice öldürülmesinin ardından başlayan geniş katılımlı gösterileri görmezden gelip, eylemcileri, sert müdahale ve hapse atmakla tehdit ediyor.
Trump, İran milleti için merhamet gösterme iddiasında bulunmaktan ya da suçluların cezalandırılmamasını istemek yerine, Amerikalı siyahileri ve onların polis tarafından acımasızca ve gereksiz yere öldürülmesini dert etmeli./