İran ve Amerika'nın Tutumları Hususunda Rusya'nın Online Oturuma Vurgulaması
(last modified Wed, 19 Aug 2020 03:16:49 GMT )
Ağustos 19, 2020 06:16 Europe/Istanbul
  • İran ve Amerika'nın Tutumları Hususunda Rusya'nın Online Oturuma Vurgulaması

Amerika'nın BM Güvenlik Konseyinde İran'a yönelik silah ambargosu kararını uzatma çalışmalarının yenilgiye uğraması ardından Rusya, İran'ın katılımıyla bir oturumun düzenlenmesini önerdi. Ancak bu öneri Washington'un tepkisine neden oldu.

Rusya dışişleri bakan yardımcısı Sergey Ryabekov  Pazartesi günü  Rusya devlet başkanı Vladimir Putin'in  BMGK liderlerinin İran ve Almanya ile beraber Fars Körfezi ve İran  hususunda online oturum düzenlenme talebinin  masada olduğunu belirtti. 
Kremlin sarayı  Cuma günü bir bildiri yayımlayarak   Putin'in  BMGK'nin 5 daimi üyesi artı Almanya ve İran'ın  online oturum düzenlenmesini talep ettiğini açıkladı. Putin bu yöndeki bildirisinde, "İran hususunda BM Güvenlik Konseyinde tartışmalar gerginleşmiş. Gerilimler hala artıyor. İran'a karşı temelsiz ithamlar öne sürülmektedir. Kararların taslağı daha önce Güvenlik Konseyinin oy birliği ile alınan kararlarını yok etmek hedefi ile hazırlanıyor." Yazdı.
Rusya devlet başkanı, bu açıklamaları ile, Trump hükümetinin İran'a yönelik silah yaptırımlarını uzatma yönündeki tasarısına işaret etmek istiyor. 
Görünen o ki Putin tekrar İran konusunu ele almak için 5+1 grubunu bir araya getirmek istiyor.   Tabii ki Putin bu öneride Fars Körfezi güvenliğinin durumunu da ele almak istiyor.   Bu fikrin Putin tarafından öne sürülmesi, Rusya'nın bölgesel ve küresel krizleri çok taraflılık çerçevesinde çözülmesi yaklaşımından kaynaklanıyor. Rusya üst düzey makamları Amerika'nın tek taraflı  siyasetlerine karşı çıkarak   Amerikalıların tehdit, yaptırımlar ve baskıya  araç olarak baş vurmasını  eleştirmişlerdir. 
Putin Amerika'nın bu davranışının  istikrarı bozduğunu ve dünya güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor.  Aynı zamanda Washington'un diğer ülkelere karşı siyasi ve ekonomik baskıları uluslararası kurallara da aykırıdır. Putin'in eleştirileri ise Amerika'nın üstünlükçü yaklaşımını öne süren Donald Trump'a yöneliktir.  Trump'ın bu yaklaşımı Amerika'nın taleplerini ve iradesini diğer ülkelere dayatmak çerçevesindedir. Fakat bu yaklaşım, özellikle de İran'a yönelik bölümünde, büyük bir yenilgiye uğramıştır.   
İtalya Uluslararası  İlişkiler Merkezi başkanı  Natali Tucci bu hususta şöyle diyor: "BM Güvenlik Konseyindeki Amerika'nın İran'a yönelik silah yaptırımlarını uzatma önerisi oylaması    Trump hükümeti için yıkıcı bir yenilgi idi."
Burada önemli olan mesele Putin'in 6'lı müzakereleri önermesinin Amerika'yı pasifliğe sürüklemesidir.  Putin'in önerisinin ardından Trump ilk başta bu husustan haberdar olmadığını iddia etti. Bir sonraki aşamada ise Beyaz Saray açık bir şekilde böyle bir oturuma karşı olduğunu belirtti. 
Görünen o ki Washington'un bu oturuma karşı çıkmasının asıl nedeni, Washington'un tek yanlı ve zorba yaklaşımının yenilgisinin kabul etme anlamına gelmesidir. Bu arada Trump'ın tekrar başkanlık seçimlerini kazanması halinde İran ile bir ay içerisinde anlaşmaya varacağını iddia etmesi İran ile çok taraflı bir anlaşmadan yana olmadığı ve tamamen Amerika çıkarları yönünde olan ikili bir anlaşma peşinde olduğunu gösteriyor. 
Esasında Trump İran ve Kuzey Kore gibi ülkeler ile sorunlarını iki taraflı olarak çözülmesini istiyor. Bu da Amerika'nın hegemonik düşünceleri çerçevesinde hala kendisini süper güç ve imparator olarak gördüğünü gösteriyor.    
Amerika esasında BM ve Güvenlik Konseyi gibi uluslararası kurum ve kuruluşların rollerini hiçe sayıyor ve doğrudan diğer ülkelere müdahalede bulunmak istiyor.  
Kuşkusuz böyle bir yaklaşım günümüz dünyası ve uluslararası düzenin yapısına uymuyor.  Çok taraflı mevcut düzende böyle bir yaklaşımın hiç şansı yoktur. Trump döneminde ise Amerika'nın günden güne daha fazla tecride sürüklenmesi ve gücünün azalması buna işaret etmektedir. 
Foreign Policy dergisinde yazısı yayımlanan siyasi analist Margarret Mc. Millan  bu hususta şöyle yazıyor: "Tarihçiler  Trump'ın Amerika dış siyasetindeki tavırları hususunda nasıl bir yargı yapacaklar acaba? 4 yıl karmaşık durumun ardından düşmanlar güçlenmiş ve dostlar daha da zayıflamıştır.  Amerika da bizzat günden güne daha da tecride sürüklenip yerlerde sürünmeye başlamıştır."/
 

Etiketler