G-77 ile Çin'in İran'a Yönelik Yaptırımların Hemen Kaldırılmasına Vurgusu
Azami baskı politikası çerçevesinde mayıs 2018'de nükleer anlaşmadan çekilen ABD, İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı tüm zamanların en ağır yaptırımlarını uygulamaya koymuş ve İran'da koronavirüs salgınına rağmen bu insanlık dışı yaptırımlarına devam ediyor. Ancak ABD'nin tek taraflı yaptırımlarının iptali için uluslararası çağrılar artmakta.
Bu bağlamda, G-77 ve Çin dışişleri bakanları Perşembe günü yayımlanan bildiride İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik ekonomik yaptırımları reddederek bu yaptırımların derhal kaldırılmasını istediler.
Çin ve G-77 dışişleri bakanları ayrıca Kapsamlı Ortak Eylem Planı-BERCAM nükleer anlaşmasına yönelik desteklerini bildirip bu anlaşmanın uluslararası meselelerin çözümünde çok taraflılığın başarılı ve güçlü bir örneği olduğunu da hatırlattılar.
Bosna hesek, Şili, Tacikistan ve pasifiklerde iki ülke dışında İran dahil BM’nin tüm üyelerini kapsayan G-77 teşkilatın en güçlü ve en büyük yapılanması sayılıyor. G-77 ve Çin dışişleri bakanları 44'üncü zirvesi Perşembe günü sanal olarak düzenlendi.
Çin ve çok sayıda üyesi olması nedeni ile G-77 grubun son açıklamasının, ABD'nin İran'a karşı zalimce ve tek taraflı yaptırımlarının iptali için küresel bir çağrı niteliğindedir.
Son aylarda dünya genelinde ve İran'da koronavirüs salgını nedeni ile uluslararası makamlar ve birçok ülke yetkilisi de Amerika'nın İran aleyhindeki yaptırımlarının kaldırılmasını defalarca istemiştir.
Nitekim mart ayında Rusya, Çin, Suriye, Küba, Nikaragua, Kuzey Kore, Venezuela ve İran, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e bir mektup yazarak, İran'da koronavirüs salgını ile mücadeleye engel teşkil eden ABD'nin İran'a karşı tek taraflı yaptırımlarının iptal edilmesini istediler.
Hatta ABD'nin içinde bu türden çağrılar gündeme getirilmiştir. İranlı ve uluslararası yetkililerin ABD'nin yaptırımlarının İran'ın koronavirüs ile mücadelesini olumsuz şekilde etkilediğine dair eleştirilerinin ardından ABD Kongresi'nden 30'u aşkın temsilci de Tahran'a karşı yaptırımların hafifletilmesini istediler.
ABD'li temsilciler mektupta, koronavirüs panemi yüzünden İran'a karşı yaptırımların askıya alınmasını isteyerek, İran'da bu krizin büyümesini körüklemenin sadece İran milleti değil ABD milleti ve dünyayı tehdit ettiği uyarısında bulundular.
Amerikan merkezli 25 örgüt ve kurum da, ABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı'na yazdıkları mektupta, Washington'dan koronavirüs salgınına göre, İran'a yönelik politikalarını gözden geçirmesini talep ettiler.
Buna rağmen Beyaz Saray makamları hala maksimum baskı siyasetleri çerçevesinde yaptırım siyasetini sürdürmekle kalmayıp, sürekli yeni yaptırım kararları almakta ve her gün İran'a yönelik ekonomik savaşı, yeni yaptırımlarla büyütmekte. ABD hatta İkinci Yaptırımlar'ı hayata geçirmek suretiyle, yabancı firma ve ülkeleri, İran'a karşı yaptırımlarına uymaya zorlamakta.
İran'da koronavirüs salgını ve bu ölümcül virüsten kaynaklı ölüm sayısının artmasına göre şimdiki acil duruma rağmen, Washington Tahran'a karşı türlü kısıtlama ve yaptırımlarını sürdürmekte.
Washington'un koronavirüs ile mücadele için gerekli olan malzeme ve ekipmanlara erişimi, insanlık dışı bir şekilde engellerken pratikte maksimum baskı siyasetinin İran sağlık sistemini de etkilemesine sebep olmaktadır.
İngiliz basınından The Guardian gazetesinde bir yazı yayınlayan siyaset uzmanı Simon Tisdal, “ABD'nin İran ve Venezuela gibi ülkelere yaptırımlarının bu ülkeler için büyük zorluklara yol aşmasına rağmen, fakat ABD'nin muhakkak kendi amaçlarına ulaşmayacağını, Korona salgını ortasında yaptırım uygulamanın stratejik, siyasi ve ahlaki tehlikelerle birlikte dünyada düzensizlikleri de beraberinde getireceğini” belirtiyor.