Avrupa Troykası Dışişleri Bakanlarının BERCAM Nükleer Anlaşması ile İlgili Oturumları
Almanya, Fransa ve İngiltere'den oluşan Avrupa Birliği'nin öncü ülkeleri olarak bilinen Avrupa Troykası , BERCAM nükleer anlaşmasının uygulanmasında önemli bir rol oynadılar, ancak ABD'nin BERCAM nükleer anlaşmasından çekilmesinden sonra, bunu sürdürmede ve vaatlerini yerine getirmede olumsuz ve savunulamaz bir rol oynadılar.
Joe Biden'ın iktidara gelmesi ile Avrupa tekrar çifte standartlı duruşlar sergilemeye başlamıştır.
Son gelişmelerin ardından Pazartesi günü Berlin'de İngiliz ve Fransız dış işleri bakanları Dominique Raab ve Jean-Yves Le Drian Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile bir araya gelerek İran ile yapılan Nükleer Anlaşmayı ele aldılar. Taraflar İran nükleer anlaşmasına odaklandı ve ABD'deki iktidar değişiminin barışı sürdürmek için yeni ufuklar açacağını umduklarını belirttiler.
Avrupalı yetkili ayrıca İran'ı BERCAM anlaşmasının tam olarak uygulanmasına geri dönmeye ve BERCAM'ın ihlali olarak adlandırdığı girişimleri durdurmaya çağırdı.
Trump yönetiminin BERCAM nükleer anlaşmasından çıkmasından bu yana, Avrupalılar BERCAM nükleer anlaşmasındaki taahhütlerini yerine getirmek ve tek taraflı ABD yaptırımlarının İran üzerindeki etkisini azaltmak için neredeyse hiçbir etkili eylemde bulunmadılar. Avrupa Birliği ve Avrupa Troykası, BERCAM nükleer anlaşmasının bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğin sürdürülmesindeki temel rolüne vurgu yaparak anlaşmanın ayakta kalmasını istediler ve ellerinden gelenin en iyisini yapacaklarına söz verdiler. Bununla birlikte, ABD baskıları yüzünden ve irade eksikliği nedeniyle, Avrupalılar yükümlülüklerini, özellikle de İran ile İNSTEX adlı finansal ve ticari etkileşim mekanizmasının etkin bir şekilde uygulanmasını hayata geçiremedi.
Temel olarak, ABD'nin BERCAM Nükleer Anlaşmasından çekilmesinin ardından Avrupalıların İran'a olan taahhütlerini yerine getirmedeki becerisizliklerini de gözler önüne serdiler.
Aynı zamanda, üç Avrupa ülkesinden üst düzey yetkililer defalarca İran'ın nükleer silah arayışında olduğunu iddia ederek, böyle olmasını engelleyeceklerini vurguladılar. BERCAM nükleer anlaşmasının uygulanmasından bu yana Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan gelen çok sayıda rapor, İran'ın barışçıl nükleer faaliyetlerinden sapmadığını ve Avrupa taahhütlerini hayata geçirmediği müddetçe bu uluslararası anlaşmaya tamamen bağlı olduğunu gösteriyor.
Şimdi Joe Biden gelecek dönem başkanlık koltuğuna oturduğu için, Avrupalılar ABD'nin bu yöndeki durumun düzene sokulması için adımlar atacağını umuyorlar. Ancak Avrupalılar yeni bir yaklaşım içerisine girerek BERCAM nükleer anlaşması çerçevesinde İran ile başka hassas konularda da zoraki anlaşmalara varmak istiyorlar.
Görevi süresince İran'la nükleer görüşmelere katılan eski bir AB dış politika sorumlusu olan Catherine Ashton ise Joe Biden'e bu alanda düzeni sağlama adına tavsiyelerde bulundu.
Ashton şöyle yazdı: "Biden BERCAM'ı son değil ilk anlaşma olarak ele almalı. 2015 anlaşmasının hiçbir zaman müzakerelerin son noktası olması amaçlanmamıştı. Bu anlaşma büyük ve özel bir endişeye işaret ediyordu: Bu da İran'ın uranyum zenginleştirme programı idi. Nispeten de başarılı oldu. "
Böylelikle Avrupalıların çifte standartlı bir duruşa sahip oldukları söylenebilir. Avrupalılar bir yandan düzeni sağlamak istediklerini iddia ederken, diğer yandan tehditkar ve aşırı bir pozisyon almışlardır. . Tabii ki, Avrupalılar bu yaklaşımı sürdürmek isterlerse İran'dan ciddi bir muhalefetle karşılaşacaklar. İran İslam Cumhuriyeti BERCAM anlaşmasını yalnızca İran'ın nükleer sorununu çözmek için bir anlaşma olarak görüyor ve bu anlaşmanın tüm taraflarının yükümlülüklerini yerine getirmesini bekliyor.