Hz. Mesih’in as Veladeti ve İranlı Yetkililerin Mesajları
25 Aralık, Hz. İsa Mesih’in as doğum yıldönümüydü. İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif, bu günü tüm Hristiyanlara ve insanlara tebrik etti.
Hz. Mesih as, şefkat ve ilahi yolun tüm dünyaya habercisi olarak tüm ilahi dinler özellikle de semavi İslam dini tarafından saygın bir peygamberdir. Hz. İsa Mesih as hayatları boyunca barış ve dostluğun gelişmesi için tüm insanlık için büyük çabalarda bulundu.
Bu ilahi yol ve yöntem, her daim insanlığın doğru bildiği yoldur. Çünkü günümüzde tüm dünya insanları birlik ve kenetlenmek için her zamandan daha fazla ilahi öğretilere ihtiyaç duymaktadır. Dünya halkı bu ilahi öğretiler ekseninde birleşerek zorbalar karşısında dik durarak gerçek adalet ve barışı dünyaya hakim kılmalılar.
Barış içerisinde beraber yaşamak günümüz dünyanın temel ihtiyacıdır. Böylece tüm insanlar barış ve adalet sayesinde, huzur ve güven dolu bir hayat yaşamak istiyorlar. Bu çerçevede İslam ve Hristiyanlığın, gelecek ve dünyaya bakışı bir birine çok yakındır. Her iki dinin mensupları da ortak bir çaba çerçevesinde dünyada barış ve dostluğun seviyesini daha ileri aşamaya taşımakta önemli bir rol oynuyorlar.
Bu doğrultuda İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamenei geçen yıl Hz. İsa Mesih’in as veladet yıldönümünü tebrik ederek, "Müslümanların Hz. İsa’ya as gösterdikleri saygı, Hristiyanlıkta, Hristiyan müminlerin ona verdiği makamdan ve ona layık gördüğü mevkiden az değildir. "
İlahi dinler arasında erdemlik ve mükemmelliğe ulaşma boyutlarından biri ilahi dinler ve mensupları arasında sevgi ve ünsiyettir. Aynı yaklaşım çerçevesinde günümüz dünyasında daha fazla vahdet ve kenetlenmeye ihtiyaç duyulduğu söylenmelidir. Böylece ilahi dinler arasında tefrika ve kutuplaşma peşinden koşan insanlar karşısında direnmek zaruridir ve onların komplolarını da suya düşürmek bir vazifedir.
Buna ilaveten, farklı ülkelerde ilahi dinler mensuplarının barış içerisinde yaşamaları dikkate alınmıştır böylece milli birlik ve dayanışma sayesinde, küresel kenetlenmenin ve birliğin de gerçekleşmesi bekleniyor. Bu yolda gerçek adaletin de sağlanması daha gerçekçi bir ideal haline gelecektir.
İran İslam Cumhuriyeti'nin farklı dinlerin mensuplarına karşı siyaseti ve tavırları, dünya ve bölgede bir model teşkil etmiştir. İran'da bulunan farklı dinlere mensup olanlar özellikle de Hristiyanlar İran İslami şura Meclisinde temsilcileri bulunuyor. Onlar dini inançları ve ritüellerini özgürce ifade edip uyguluyorlar.
İran'da camilerin yanı başında kiliseler de Hristiyanları ağırlıyor. İran İslami Şura Meclisinde Hristiyanların haklarını ve yetkilerini savunan temsilciler bulunmaktadır. Hristiyanlar da farklı seçimlerde ve demokratik süreçlerde aktif şekilde rol oynuyorlar.
Bu hususta İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarih boyunca Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında iyi ve dostane ilişkilerin hüküm sürdüğüne işaretle şöyle dedi: " İranlı Hristiyanlar, tarih boyunca İran’ın diğer dinler ve kavimlere mensup olanların yanında barış içerisinde yaşamış ve Müslümanlar ile iyi ilişkiler kurabilmiştir."
Farklı kavimler ve dinlere inanan İnsanların bir arada yaşaması, ilahi dinlerin özellikle de Hristiyanlık ve İslam'ın talebi olmuştur. Bu sayede barış seven, barış içinde bir arada yaşamak isteyenlerin ses birliği yapması ile ulusal, bölgesel ve uluslararası çapta barış ve huzur sağlanabilir. /