İslam İnkılabı Rehberi'nin müzakereler hakkındaki görüşleri
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, nükleer anlaşma ile ilgili İran'ın politikasının belli olduğunu, yetkililerin müzakerelerin yıpratıcı olmamasına dikkat etmeleri gerektiğini çünkü bunun ülkeye zarar getirdiğini kaydetti.
Dün akşam saatlerinde Kuran-ı Kerim'le Ünsiyet Meclisi'nde konuşan İslam İnkılabı Rehberi, nükleer anlaşma, yaptırımlar ve Viyana'daki müzakerelere değinerek, ABD’nin müzakereye ısrar etmesindeki hedefini batıl sözlerini dayatmak olduğunu belirtip şöyle buyurdu: ‘’ İran’ın ABD’ye itimadı yoktur, zira onlara güvenmiyoruz ve daha önce defalarca ahde vefasızlık etmişlerdi ve bundan dolayı bizim mantığımız ABD’nin ilk önce ambargoları kaldırması yönündedir. Bunu bazı Avrupalı müzakereciler de kabul etmektedir ve özel görüşmelerde bunu dillendiriyorlar fakat karar almada ABD’ye teslim oluyorlar ve bağımsızlıkları yoktur. ‘’ dedi.
İran ile 4+1 Grubu arasında nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması amacıyla yeni tur nükleer görüşmeler yaklaşık 10 gün önce Viyana'da başladı. Taraflar, ABD'nin yaptırımlarının etkin biçimde iptali ve ardından doğruluğunun denetlenmesi için etkin bir yol bulmaya çalışıyorlar.
İran'ın Viyana'da yeniden başlayan müzakerelerdeki mantık ve politikası, ABD'nin ilk adımda yaptırımları kaldırmasından ibarettir çünkü nükleer anlaşma örneğindeki deneyim, ABD'nin güvenilir olmadığını ve bu ülkenin nükleer anlaşmadan çekilerek, kendi yükümlülüklerini çiğneyen bir taraf olduğunu kanıtlamıştır.
ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesinden sonra Avrupalı taraflar da anlaşma uyarınca kendi yükümlülüklerini yerine getiremediler ve pratikte ABD'nin eski Başkanı Donald Trump yönetiminin yolunda hareket ettiler Avrupalılar, söylem bazında ABD'nin kendi yükümlülüklerini ihlal ettiğini itiraf ederken, İslam İnkılabı Rehberi'nin beyan ettiği gibi karar alma noktasında Amerikalılar'a teslim olup, bağımsız hareket etmiyor.
ABD'de Jeo Biden yönetiminin iktidara gelmesiyle nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması için görüşmeler ve diplomasi trafiği yeniden Viyana'da başlamış oldu.
İran İslam Cumhuriyeti, nükleer anlaşmanın yeniden işletilmesi için yaptırımların etkin biçimde kaldırılması, ardından sahiden kaldırılmasının denetlenmesine vurgu yaparak, bu yaklaşım dışındaki herhangi bir plan ve önerinin Tahran tarafından kabul edilmediğini belirtiyor. Bu kesin politika çerçevesinde İran sırf müzakere için Viyana'da bulunmuyor. ABD Başkanı Jeo Biden yönetiminin nükleer anlaşmaya yönelik şimdiye kadar sergilediği tavır, Trump yönetiminden farksızdır, bu nedenle İslam İnkılabı Rehberi, müzakerelerin yıpratıcı olması ve uzayıp gitmesi konusunda uyarıda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Mahmud Vaizi de dün yaptığı açıklamada, müzakereler uzadıkça, İran milletine yönelik yaptırım baskısının arttığına işaretle, ABD'nin yeni yönetimi, azami baskı politikasının hezimete uğradığını ve bu politikaya kabul etmediğini duyurmasına rağmen pratikte yaptırımları koruyarak, Trump yönetiminin aynı yolunda hareket ettiğini kaydetti.
ABD'nin İran'a yönelik azami baskı politikasının hezimeti, müzakere masasında "baskı, tehdit ve sabotaj"ın İran'dan taviz koparmak için bir araç olmadığını ve tek yolun yaptırımların etkin biçimde kaldırılması suretiyle nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması olduğunu ortaya koymuştur. İran nükleer sanayide güven verici bir aşamaya ulaşmış ve Natanz Nükleer Tesisi'ndeki nükleer terörizm ve sabotaja karşı yanıt olarak yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum üretimine başlamasının, İran'ın tehditler karşısında yılmadığını ve kudretle barışçıl nükleer faaliyetlerine devam edeceğini gösterdi.