Türkiye, İran'ın ekonomik diplomasisinin hedefi
İran İslam cumhuriyeti özel ve kamu firmalarının uluslararası fuarlara bu cümleden Türkiye kültür ve ticaret fuarına katılması, iki ülke arasında ikili işbirliğinin ötesinde hedefler taşımaktadır.
İran firmalarının Türkiye’deki uluslararası fuarlara katılması, ikili ekonomik ve ticari işbirliklerin güçlendirilmesine ilaveten iki komşu ülkenin kültürel ve sosyal ortaklıklarına da yardımcı oluyor. Bu sebepten dolayı İran’ın kamu ve özel firmalarının Türkiye’deki uluslararası fuarlara geniş çapta katılmasının iki komşu ülkenin ticari ve ekonomik ilişkilerinin genişlemesini beraberinde getireceği söylenebilir.
Bu arada uluslararası fuarların Türkiye’nin her yıl ülkenin çeşitli kentlerinde ve özellikle ticari ve kültürel merkezlerde düzenlanmesi bu ülkenin ekonomik ve kültürel takviminde yaygın ve geleneksel programlarda olduğu söylenebilir.
Komşu ülkelerin bir çoğu ve özellikle İran, söz konusu fuarların sabit ve sürekli katılımcıları olarak Ankara’da son günlerde düzenlenen ticari ve kültürel fuarda aktif şekilde katıldı. Fuarda İran tarafından sergilenen ürünlerin çoğu el dokuma halıları ve el sanatlarıdır ve geçen yıllarda olduğu gibi Türkiye’de geniş bir kitleye hitap etmektedir. Enerji ve petrokimya ürünlerinin ihracatı gibi makro ticarete ilaveten genelde İran’ın kültürel ve el sanayi ürünleri her zaman komşu ülkelerde kendine has müşterileri vardır.
Bu arada komşuların bir çoğu İran’ı yapıcı ve olumlu bir ticari ortak olarak biliyor zira kültür ve el sanayi alanlarında kendine has ürünleri üretmeye ilaveten sanayi ülkelerle rekabet edebilecek seviyede kaliteli ürünler üretebiliyor.
Buna karşı Türkiye’de benze şartlara sahip ve İran ile her iki ülke için yararlı ve etkili olacak mükemmel ekonomi şekillendirebilir. Hali hazırda İran’ın Türkiye’ye bakır, çinko ve alüminyum gibi metallere ilaveten yakıt ve maden ürünleri ihraç ediyor. Fakat tüm bu gerçeklere rağmen Ankara ve Tahran arasındaki ikili ticaret hacmi, iki ülke arasındaki toplam ticaretin küçük bir yüzdesini oluşturuyor.
Bu arada Ankara ve Tahran yetkililerin karşılıklı ticaret hacmi değerini 30 milyar dolara yükseltme konusunu vurgulamalar, ekonomi uzmanları açısından iki ülke arasında ekonomi ve ticari işbirliğinin gelişmesi ve genişlemesi için bir sonraki adımların temeli ve karşılıklı serbest ticaretin oluşma ortamını oluşturabilir.
İran ve Türkiye arasındaki ikili ticaretin gözden geçirilmesi ile iki komşu ülke arasında en fazla ticaretin 2012 yılında gerçekleştiği anlaşılıyor. 2012 yılında ikili ticaret hacmi 22 milyar doları aştı. Bunun 12 milyar doları İran’ın Türkiye’ye ihracatı ve yaklaşık 10 milyar doları ise İran’ın Türkiye’den ithalatını oluşturuyordu. 2012 yılında ticaret hacminin yüksek olmasının sebebi, geçen ve ardından gelen yıllara kıyasla İran’ın Türkiye’den ithalatının değerinin yüksek olmasıdır.
Daha sonraki yıllarda yani geçen 9 yılda İran ve Türkiye arasında kaydedilen ticaret hacmi değeri ise 5 ila 12 milyar dolar arasında değişti.
İran ve Türkiye arasında ikili ticaret hacminin az olma konusu bir yana, son yıllarda İran ve Türkiye yetkilileri karşılıklı ticarette doları kaldırmaya çalıştılar. Bu süreç ağır ilerlese de iki ülke yetkililerinin bu bağlamdaki görüş birliği ise etkin bir girişim sayılır. Nitekim Türk ekonomistlere göre “Amerikan doları saltanatı devrilmekte ve sonuna yaklaşmaktadır. Bu şartlarda İran ve Türkiye yetkililerinin en önemli adımları, karşılıklı ilişkileri güçlendirmektir. Bu girişim ise karşılıklı ilişkilerin, özellikle Amerika tarafından zayıflatmasını engelleyecektir.”
Bu bağlamda Tahran ve Ankara yetkilileri İslam dünyası çerçevesinde ticareti genişletme ve hızlandırmak ayrıca iki ülke arasında ulusal para birimlerinde ticaret ve takas gibi mekanizmaları başlatmak amacıyla İslami bir para birimi kurmaya karar verdiler. Aslında İran ve Türkiye arasında bu şekildeki ticaret, İslam dünyası için bir model oluşturarak Amerika’nın İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkeleri arasında nüfuzunu engelleyebilir./