İran Cumhurbaşkanı'nın Komşular ile ilişkilerin geliştirilmesi vurgusu

İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi "İran tüm ülkeler özellikle de komşu ve Müslüman ülkelerle etkileşimini güçlendirme peşindedir." vurgulamasında bulundu.

İran Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi, Pazartesi günü Brunei'nin yeni Tahran Büyükelçisi İsmail Abdul Manap'ın güven mektubunu teslim alma töreninde açıklamalarda bulundu.
İran'ın 13. hükümeti 3 Ağustos 2021'de göreve başlamasından bu yana, dış politikada bir dengeye inandığını ve komşular ve Müslüman ülkelerle işbirliğinin geliştirilmesinin dış siyaset gündeminde bir öncelik olduğunu vurgulayarak bunu göstermeye çalıştı.
İran'ın 13. hükümetinde dış politikayı dengeleme fikri, Doğu ve Batı'nın güçleriyle ilişkilerinin de dikkate alarak vurgulandığı gibi dış ilişkilerde Batıcılığı tamamen nefyetmeyi amaçlıyor. Cumhurbaşkanı Reisi, İslami Şura Meclisi'nde düzenlenen yemin töreninde yaptığı ilk konuşmasında dünyada yaşanan değişikliklere atıfta bulunarak milletlerin çıkarlarının  temin edilmesinin  yeni dünyayı anlama ve yeni doğan güçler ile stratejik etkileşim içerisinde olmaya ve başarılı ve dengeli dış siyasete bağlı olduğunu vurguladı. 
Bölgecilik politikası, doğuya bakma, Şanghay Anlaşması ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı-ECO  gibi bölgesel ve bölge dışı örgüt ve kuruluşlara katılım, 13. hükümetin İran dış politikasında izlediği dengeleme siyasetinin örnekleri arasında yer alıyor.
İran'ın dengeli dış politikasının özelliklerinden biri, önceliklere dikkat ederken, ulusal çıkarları en üst düzeye çıkarmak için dünyanın diğer bölgelerindeki fırsatları kullanmasıdır. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan'ın New York ziyaretinde Avrupalı mevkidaşlarıyla görüşmesi ve de İran'ın Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya'dan oluşan 4+1 grubu üyeleri ile müzakereleri, 13. hükümetin dış siyaseti dengeleme siyasetinin bir parçasıdır. 
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan  bu hususta yaptığı açıklamada 8 Avrupa ülkesi dışişleri bakanı ile görüşerek istişarede bulunmanın,  Doğu'ya bakışın Batı'nın tamamen bir kenara atılması anlamına gelmediğini belirtti. 
Ekonomik diplomasiyi ve komşuluk politikasını güçlendirmek ise bu bağlamda önemli bir konuma sahiptir.  Batı Asya'da bazı huzursuzluklar devam ediyor ve ABD bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Buna göre, başta İslam ülkeleri olmak üzere bölge ülkelerinin tehditlerle yüzleşmek ve ulusların çıkarlarını sağlayacak ekonomik fırsatlar yaratmak için yakınlaşma ihtiyacı her zamankinden daha fazla hissedilmektedir. 
Bu bağlamda, İran'ın 13.  hükümeti, komşu ve Müslüman ülkelerin önceliğini vurgulayarak, ekonomik diplomasiyi güçlendirmeye çalışmakta ve bu ülkelerle etkileşimleri ve ticari ilişkileri güçlendirerek bölgedeki gerilimleri ve ihtilafları azaltmaya çalışmaktadır. 
İran İslam Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Ahmed Vehidi bu hususta "Komşuluk politikası 13. hükümetin dış politika önceliklerinden biri ve bugün komşu ülkelerle ilişkileri geliştirmek için iyi bir çaba gösteriliyor. Bazı komşularla ortaya çıkan belirsiz durumların ve ihtilafların bir kısmı çözüldü, komşularla geliştirmemiz gereken iyi ilişkilerimiz var." dedi.
İran'ın 7 kara ve 10 deniz komşusu vardır. Bu konum  İran diplomasisi, ekonomisi ve kültürü için sayısız fırsatlar sağlamıştır, İran kültürü hala birçok komşu ülkede az çok görülüyor. Bu ülkelerle çeşitli ekonomik ve ticari alanlarda geniş kapasitelerin söz konusu olması ve ilişkilerin güçlenme potansiyeli, İran'ın 13. hükümetinin ekonomik olarak da çok taraflılık çerçevesinde komşu ülkelere özel bir bakış açısına sahip olmasına neden olmuştur.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Reisi'nin Tacikistan ziyareti, Şanghay Anlaşması üyeliği, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı zirvesine katılmak için  Türkmenistan ziyareti, Rusya ziyareti ve  İran ile 20 yıllık stratejik belgeyi imzalamaya hazırlanması ve Tahran-Bakü ilişkilerinin yol haritasının belirlenmesi  13. hükümetin komşuluk politikasını uygulamaya yönelik olumlu adımlarından bazılarıdır./