İslam İnkılabı Lideri'nin Ukrayna Krizi Görüşü
Ayetullah Seyyid Ali Hamanei " Ukrayna hususunda savaşın durdurulmasından yanayız. Savaşın bitmesini istiyoruz. Ancak her krizin devası, sırf kökü bulunduğunda söz konusu olabilir. Bence Ukrayna Amerika'nın kriz yaratma tavırlarına kurban gitti" diye konuştu.
İslam İnkılabı Lideri bugün yaptığı konuşmada şöyle dedi:" ABD Ukrayna'yı bu noktaya götürdü. Amerika bu ülkenin iç meselelerine müdahale ederek, hükümetlere karşı toplanmalar tertip ederek, kadife hareketler, darbeler gerçekleştirdi. Muhalifler arasında ABD'li senatörlerin olması, hükümetlerin değişmesi bu sonuçları doğurdu. Tabii ki biz de dünyanın neresinde olursa olsun savaş ve yıkıma karşıyız. Bu bizim değişmez sözümüzdür. İnsanların ölmesini, milletlerin binalarının tahrip edilmesini onaylamıyoruz. Biz Batılılar gibi değiliz. Afganistan'da gelin konvoyuna bomba atmayız, düğünleri cenaze törenlerine dönüştürmeyiz. Bunu yapmayı terörizm ile mücadele saymayız. İşte bunların mantığı budur. Afganistan'da, Irak'ta Suriye'de Amerika neler yaptı malum. Neden Suriye petrolü ve Afganistan'ın servetini çalıyor ve gasbediyor?" İşte biz Ukrayna hususunda savaşın durdurulmasından yanayız. Savaşın bitmesini istiyoruz. Ancak her krizin devası, köklerine inilmesini gerektirir. Ukrayna'daki kriz de Amerika ve Batı siyasetlerinden kaynaklanmıştır. Bunlar krizin kökleridir. Bunları tanımalı ve bunlara göre yargı yapmalıyız. "
İslam İnkılabı Lideri'nin Ukrayna krizi ile ilgili köklere inilmesi vurgusu aslında uluslararası siyaset, Amerika rejiminin özü ve Batılıların son yıllarda Ukrayna'nın içişlerine müdahalesi çerçevesinde değerlendirilmelidir. Amerika ve Avrupalı ortakları Rusya'yı zayıflatmak ve Rusya'ya yakın ülkelerde rejimleri değiştirmek için 2000 yılından itibaren bu ülkeler renkli devrimler yapmaya yönelmiştir. Bu bağlamda 2005 yılında Turuncu Devrim çerçevesinde Batıcı cumhurbaşkanı iş başına getirildi. Bir sonraki aşamada 2014 yılında Amerika'nın başını çektiği Batı Kiev'de kaos olaylarını destekleyerek Rusya'ya yakınlaşmaya çalışan Viktor Yanukoviç'in görevden alınmasına yol açtı.
Bir sonraki yıllarda da Ukrayna'daki NATO, Avrupa Birliği üyeliği kapsamında Batı ve Amerika ile yakınlaşmaya başlayınca bu da Rusya'nın tepkilerine yol açtı. Gerçekte 2014 gelişmeleri İslam İnkılabı Lideri'nin de değindiği gibi renkli devrim ve kadife devrimi örneğiydi. Böylece Batı yanlısı bir rejim iktidara getirildi. Bu plan dahilinde Washington ve Batılı ortaklarının NATO'yu Doğu'ya doğru genişletilmesi fikri yer almıştı. Böylece Rusya ilk aşamada dizginlenecek, bir sonraki aşamada kuşatılıp zayıflatılacak ve sonunda da dağıtılacaktı. Bu durum ise Moskova'nın uyarılarına da yol açtı.
Ukrayna meselesi ve etrafındaki gelişmeler özellikle de Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonları, İran İslam Cumhuriyeti'nin tepkilerine de yol açtı. Bu bağlamda İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan Twitter'dan şu mesajı paylaştı: " Ukrayna krizi NATO'nun kışkırtıcı eylemlerinden kaynaklı. Tabii ki savaş çözüm yolu olamaz. Ateşkesin anlaşması ve siyasi ve demokratik yollara odaklanılması zaruri hale gelmiştir. "
İran İslam Cumhuriyeti'nin Ukrayna krizine yönelik tutumu, Tahran'ın Amerika ve NATO'nun Avrupa ve Batı Asya'daki olumsuz rolüne dayalı bakışına paraleldir. Buna ilaveten verdikleri tüm vaatlere rağmen belli düzeyde lojistik desteği sağlasalar da vaatlerini yerine getirememiş ve Kiev'i yalnız bırakmışlardır. Şimdi de sırf Rusya'ya karşı yaptırımlar reçete etmektedirler. Halbuki Rusya NATO'nun Doğu'ya doğru genişlemesinin asıl amacını bildiği için, bunu beka sorunu olarak gördüğü için her türlü bedeli ödemeye hazırdı.