İran'ın Yaptırımlara Karşı Mücadelede Başarılı Deneyimlerinin Vurgulanması
Cumhurbaşkanının Ekonomiden Sorumlu Yardımcısı Muhsin Rızai, Amerika'nın baskıcı yaptırımlarının sonuçlarını gözden geçirmek için düzenlenen uzman toplantıda, Amerika’nın dayattığı yaptırımların ağırlık merkezi, söz konusu ülkelerin ekonomisini hedef almak ve halka baskı uygulamak ve Amerika’nın tek taraflı politikalarına karşı çıkan halkın direnişini kırmak olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Ekonomiden Sorumlu Yardımcısı Muhsin Rızai, İran İslam Cumhuriyeti Amerika’nın tek taraflı yaptırımlarını boşa çıkarmakta büyük deneyimlere sahip olduğunu sözlerine ekledi.
Dışişleri bakanlığında ve dışişleri bakanı Hüseyin Emirabdullahian'ın ev sahipliğinde yapılan oturumda Amerika'nın baskıcı ve illegal yaptırımlarının, yaptırım uygulanan ülkelerin halkları üzerindeki insanlık dışı sonuçları ve boyutları ele alındı. Dışişleri bakanı Emirabdullahian " Amerika hükümetinin baskıcı ve tek taraflı yaptırımları, bağımsız uluslara karşı tüm uluslararası normlara ve insan haklarına aykırıdır. İran İslam Cumhuriyeti mantık ve iktidarla, Viyana müzakereleri yoluyla yaptırımları etkisizleştirme ve yaptırımları iptal etme yollarında çalışmamalarına devam ediyor" vurgusunda bulundu.
Amerika eski başkanı mayıs 2018'de ülkesini BERCAM nükleer anlaşmadan tek taraflı ve hiçbir gerekçe göstermeksizin çekerek tarihin en ağır yaptırımlarını İran'a karşı ve maksimum baskı siyasetleri ile, Tahran'ı Washington'un mantıksız ve gayrı meşru taleplerine boyun eğdirmeye çalıştı. Bu bağlamda Trump yönetimi 4+1 grubu ülkeleri ve hatta Avrupalı müttefikleri ile yoğun görüşmelerine rağmen onlardan hiç birini, BERCAM anlaşması ve İran'a karşı Washington'a eşlik etmesi için ikna edemedi.
Bu arada İran İslam Cumhuriyeti de maksimum direniş siyaseti ile iç kapasiteleri uygulamaya koymak ve yerli kapasiteleri maksimuma çıkartmakla çeşitli yöntem ve olanakları kullanmakla Amerika'nın tek yanlı yaptırımlarını etkisizleştirmek ve etkin yöntemler kullanmakla yaptırımları devre dışı bırakma yöntemini icat etti.
Aslında Trump yönetimi İran'ı Amerika'nın illegal isteklerin kabul ettirmedeki yoğun çalışmaları, Beyaz Saray için hiçbir getirisi olmazken üstelik Amerika dış siyaset alanında en ağır yenilgilerini almış oldu. Böylece Trump yönetimi tüm iddiaları ve zırvalamalarına rağmen çalışma döneminin sonunda İran ile ilgili hiçbir hedefine ulaşamadı ve bu da Amerika dış siyaset tarihinde soğuk savaş döneminden sonra aldığı en büyük yenilgi olarak kayıtlara geçti.
New York Times'da köşe yazarı olan Thomas Friedman gazetedeki makalesinde Donald Trump'ın 2018'de BERCAM anlaşmasını yırtma kararına işaretle, "bu girişinin soğuk savaşın ardından Amerika'nın ulusal güvenlik kararlarının en ahmakça, düşüncesizce ve zararlı eylem olduğunu" yazdı.
Hali hazırda görevde olan Amerikan başkanı Joe Biden ise Ocak 2021'de göreve başladığından itibaren maksimum yaptırım uygulama çerçevesinde maksimum baskı siyasetine devam ediyor.
Biden yönetimi Trump hükümetinin maksimum baskı siyasetlerinin yenilmiş ve başarısız olmuş olmasını defalarca itiraf etmesine rağmen fakat kendi isteklerini Tahran'a ve şartlarını da BERCAM nükleer anlaşmaya dayatmak için, yenilmiş baskı siyasetine hala devam ediyor.
Biden yönetimi nükleer anlaşmada hangi ülkenin görevlerini yerine getirmediği ve anlaşmadan ayrıldığına değinmeden, Amerika'nın anlaşmaya geri dönmesini İran'ın eylemleriyle şartlandırdı. Aralarında dışişleri bakanı Antony Blinken'in de bulunduğu Amerikalı yetkililer Viyana'da yaptırımların iptal görüşmeleri sırasında ve sonrasında anlaşmaya geri dönmeleri için yerine getirilmesi gereken ağır sorumluluklarından adeta kaçarak topu İran sahasına attı.
Buna rağmen İran'ın Washington'un BERCAM'dan ayrılması ardından uyguladığı yaptırımların iptal edilmesi, doğruluğunun sınanması ve ardından İran'ın BERCAM sorumluluklarını yerine getirmesi, mantıklı ve haklı bir taleptir. Tabi bu arada İran'ın, özellikle petrol ihracatını artırarak Amerika yaptırımlarının etkilerini büyük ölçüde etkisizleştirmeyi başardığını da unutmamak gerekir./
