İslam inkılabı Rehberi'nden direnişin tüm Filistin’e yayılmasına vurgu
(last modified Sat, 30 Apr 2022 14:00:50 GMT )
Nisan 30, 2022 17:00 Europe/Istanbul
  • İslam inkılabı Rehberi'nden direnişin tüm Filistin’e yayılmasına vurgu

İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyid Ali Hamenei dün Kudüs günü münasebeti ile TV’den yayınlanan konuşmasında Filistin halkının yararına farklı bir geleceğin umut verici işaretlerine, örneğin direniş meydanının tüm Filistin’e yayılması ve buna karşılık işgal rejimi ve baş destekçisi Amerika’nın zayıflamasına değinerek, Filistin’de son yıllardaki olaylarını, Siyonist rejimle tüm uzlaşma planlarının iptal edilmesi anlamına geldiğini söyledi.

Ayetullah Hamanei batı Asya bölgesinde direnişin şekillenmesini, bölgenin en bereketli olayı olarak belirterek, bu olayın benzersiz bereketlerini hatırlatıp şöyle bir vurguda bulundu; Sadece direniş gücü ile İslam dünyası meseleleri ve başında da Filistin meselesi çözülebilir. 
İslam inkılabı rehberi beyanatının devamında bugün başta Arap dünyası olmak üzere İslam dünyası ile arapça seslenmek istediğini belirterek, gasıp ve cinayetkar Siyonist rejimin Kudüs’e sulta kurduğu müddetçe yılın her gününü Kudüs günü bilmek gerektiğini, Kudüs şerif’in Filistin’in kalbi olduğunu, gasp edilen ülkenin nehirden denize kadar Kudüs’ün devamı olduğunu vurguladı.
İslam İnkılabı Rehberi'nin tüm Filistin'i direniş sahnesi haline getirme vurgusu, son yıllarda işgal altındaki Filistin'de yaşanan gelişmeler ışığında beyan edilmiştir. Siyonist rejim eski Amerika başkanı Trump döneminde – ki İsrail yararına ve Filistinlilere karşı başta Kudüs’ü korsan rejimin başkenti tanıması olmak üzere benzersiz girişimlerde bulundu- doğu Kudüs’ten tüm Filistinlileri ihraç etmek ve Kudüs kentini Yahudileştirme projesini gerçekleştirmek için en iyi fırsat olduğu sonucuna varmıştı.
Bu yüzden, Filistin halkını ana vatanlarının kentleri ve mahallelerinden ihraç etmeye öncelik verdi, Filistinlileri 2021’in ortalarında doğu Kudüs’te Şeyh Cerrah mahallesinden sürmeye odaklanması bu siyaset doğrultusunda yapıldı. Bu mesele batı şeria ve Gazze şeridinde Filistinlilerin sert tepkisi ve geniş protestolarına sebep oldu. Böylece itirazların alanı ilk kez 1948 işgal toprakların içine yayıldı ve bu bölgede yaşayan Filistinliler de diğer bölgelerde yaşayan vatandaşları ile birlikte bu bölgede aktif katılım sergilediler.


Filistinli cihatçı grupların Siyonist rejimin bu eylemine tepkisi ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarının devam etmesi, nihayetinde İsrail rejimi ile Gazze'deki cihatçı gruplar arasında yeni bir savaşın başlamasına neden oldu. Fakat bu grupların füze kabiliyetleri sayesinde ve Tel Aviv’in pasif ateşkes talebi ile bu savaş sona erdi. 
Filistin İslami Cihad hareketi siyasi bürosu üyesi Halid el-Bataş bu konuda şöyle diyor: 2021 Filistin için en etkili yıldı ve Seyfül-Kudüs Savaşı bu yılın gelişmeleri arasında özel bir yere sahipti.


Siyonist rejim 2022’de de doğu Kudüs kimliğini değiştirmek ve Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’ya el uzatma yeni girişiminde bu camide mübarek Ramazan ayında namaz kılan Filistinlilere geniş çaplı saldırı düzenlemekle Siyonist Yahudilerin bu kutsal mekanda varlığını sağlamaya çalıştı. 
Bu hareket ise Filistinlilerin yoğun tepkisine ve onlar ile Siyonist rejim arasında geniş çaplı çatışmalara sebep oldu. Aynı zamanda işgal edilen Filistin’de şekillenen olay, Filistinli gençlerin 1948 işgal bölgelerinde yaşayan Siyonistlere saldırıları onlar arasında benzersiz bir korku ve vahşete sebep oldu.
İslam inkılabı rehberi, siyonistleri çılgına çeviren Cenin kampındaki hareketlenmeler, Filistinlilerin yüzde 70’inin gasıp rejime askeri saldırı yapılmasını istemesi, 1948 işgal topraklarının kuzey ve güney bölgelerinde Filistin halkının cihatçı hareketi, doğu Kudüs ve Ürdün’de yapılan ağır protesto yürüyüşler, Filistinli gençlerin Mescid-i Aksa’yı sıkıca savunmaları ve Gazze’de askeri tatbikat gibi direnişin tüm Filistin’de yayılmasının bariz örnekleri olduğuna değinerek, şöyle buyurdu: Tüm Filistin direniş sahnesine dönüşmüş ve Filistin halkı cihadın devamı konusunda görüş birliğine varmıştır. Bu önemli olaylar Filistinlilerin gasıp rejime karşı mücadelede tam anlamıyla hazırlıklı olduklarını ve mücahit örgütlerin ellerini uygun gördükleri zaman harekete geçme konusunda serbest bırakıyor. 
Ayetullah Hamanei ayrıca bu olayların ve son yıllarda Filistin’de yaşananların önemli mesajının Siyonist rejim ile tüm uzlaşma planlarının iptali anlamında olduğuna işaretle, “Filistin ile ilgili hiçbir plan, Filistinlilerin yokluğunda veya onların fikrine aykırı olarak uygulanamaz. Bu, Oslo ya da iki devletli plan ya da yüzyılın anlaşması veya normalleşme süreci gibi önceki tüm anlaşmaların geçersiz kılındığı anlamına geliyor.” diye kaydetti./