Amerika’da insan hakları ihlallerinin İran tarafından kınanması
(last modified Sun, 15 May 2022 02:39:26 GMT )
Mayıs 15, 2022 05:39 Europe/Istanbul
  • Amerika’da insan hakları ihlallerinin İran tarafından kınanması

İran İnsan Hakları Genel Sekreteri, Kızılderili okullarında düzinelerce toplu mezarın bulunmasıyla ilgili olarak paylaştığı tweet mesajında " Amerika yaygın şekilde işlediği insan hakları ihlallerine rağmen, hâlâ kendine başkalarına insan hakları konusunda tavsiyelerde bulunma hakkını veriyor."ifadelerini kullandı.

İran İnsan Hakları Genel Sekreteri Kazım Garibabadi kişisel sayfasında şöyle yazdı:
“Yerli Amerikalı çocuklar ailelerinden ayrıldı, ana dillerini konuşmalarına izin verilmedi, tacize uğradılar, tecavüze uğradılar ve sonunda toplu mezarlara gömüldüler. Fakat  Amerika hala kendine başkalarına insan hakları konusunda tavsiyelerde bulunma hakkı veriyor.”
Yerli Amerikalı çocukların ailelerinden, dillerinden ve kültürlerinden ayrılması, zorunlu eğitime alınması ve bazılarının nihayetinde öldürülmesi, Amerika'nın ilk ve yerli sakinlerinin kasıtlı olarak yok edilmesi, Amerika Birleşik Devletleri tarihinin karanlık bir bölümdür. Bu çok çok açık ve inkar edilemezdir. Amerika içişleri bakanı Deb Haaland yaptığı açıklamada, " Yerli yatılı okulların geçmişine ilişkin hükümet soruşturmaları, bu okullardan 53'ünün yerinde işaretli veya işaretsiz toplu mezarlar ortaya çıkardı." dedi.
Raporda, bu okullarda "yoğun şekilde fiziksel, cinsel ve duygusal istismar" yaşandığı ve bunların çok iyi şekilde belgelendiği belirtilirken şimdiye kadar bu okullarda 500'den fazla çocuğun hayatını kaybettiği kayıtlara geçtiği ifade edildi.
Amerika hükümeti tarafından bu ülkede insan haklarına saygı ve bireysel ve sosyal hak ve özgürlüklerin ve vatandaşlık haklarının korunmasına dair tüm iddialarına rağmen, yerlilere, azınlıklara ve siyah derililere karşı insanlık dışı, ırkçı ve şiddet uygulamaları, çocukları ebeveynlerinden ayırmak gibi sığınmacılara karşı insanlık dışı siyasetler, Amerikan polisinin renkli derililere karşı sınır tanımaz şiddet, tutukluların durumu, insanların özel hayatlarına tecavüz edilmesi vb. bir çok alanda yaşanan olaylar, Washington yetkililerinin insan haklarını savunduklarına dair iddialarının yalan olduğunu gösteriyor. 


Koronavirüs pandemesi ve COVID-19 salgını döneminde etnik gruplar her kesimden daha çok mağdur olduklar. Amerikan toplumundaki siyah derili, Latin ve yerli halkı uygunsuz bir şekilde salgından zarar gördüler ve bu mesele, Amerika’da sağlık, barınma, temiz suya erişim, istihdam, eğitim ve servet birikimi alanlarında ırksal eşitsizlikleri daha da derinleştirdi.
Birleşik Devletler batının elebaşı ve insan hakları polisi ve özgürlük savunucusu iddiaları ile her yıl diğer ülkelerde insan hakları konusunda uzun bir rapor yayınlıyor. Böylece rakip ve düşman ülkelere bu bahane ile karalama kampanyası başlatıyor. Hal bu ki bizzat dünyada en büyük insan hakları ihlalcisidir. 
Rus siyaset uzmanı Andranik Migranian'a göre Amerika diğer tüm ülkelerden daha çok insan haklarını ihlal ediyor. Burada akla gelen soru, Amerika’nın kendine nasıl bir özel imtiyaz tanıyarak kendini adeta bulunmaz hint kumaşı sanarak, başkalarına bu ülkede insan hakları hakkında görüş bildirme hakkı vermemesidir.
BM İnsan Hakları Konseyi gibi insan hakları örgütleri, Amerika’da, Yerli Amerikalılara yönelik devam eden insanlık dışı muamele ve yaygın ırkçılık dahil olmak üzere çok sayıda insan hakları ihlali hakkında rapor vererek giderilmesini istediler. Özellikle BM İnsan Hakları Konseyi, Amerika’da yerli halkın ve etnik azınlıkların kötü şartları ve insanlık dışı durumunu eleştirerek bu durumda bir değişiklik çağrısında bulundu. Ancak fakat Amerika hükümeti, insan hakları örgütlerinin Yerli Amerikalılara ve beyaz olmayan insanlara karşı var olan insanlık dışı uygulamaları düzeltme taleplerini her zaman görmezden geldi./