İran'ın BM Teşkilatı'nın Gıda Krizinde Desteklemesi
İran'ın Birleşmiş Milletler elçisi ve daimi temsilcisi Mecit Tahtırevançi Perşembe günü yaptığı açıklamada, "Bütün dünya gıda kıtlığından etkilendi. İran İslam Cumhuriyeti ise BM'in gıda güvensizliği ile ilgili sorun giderici çabalarını desteklemektedir "dedi.
Tahtırevançi, Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada, "Gıda güvensizliği, iklim değişikliği, Kovid 19 salgını ve çeşitli uluslararası çatışmaların olumsuz etkileri, kırk yıldan fazla bir süredir ABD yaptırımlarına maruz kalmış İran da dahil olmak üzere birçok ülkeyi etkiledi. " dedi.
İran'ın BM elçisi, Ukrayna savaşı nedeniyle buğday, mısır ve yağlı tohumlar gibi stratejik gıda ürünlerinde eşi benzeri görülmemiş bir kıtlık yaşanmasını ve savaşın bu ürünlerin üretim ve ihracatını olumsuz etkilemesi nedeniyle dünyadaki gıda krizine atıfta bulunmaktadır. Bu bağlamda buğday ve yağlı tohumların ana üretici ülkeleri Rusya ve Ukrayna, dünya buğdayının yaklaşık yüzde 30'unu ve dünyadaki yağlı tohumların yaklaşık yüzde 80'ini üretmekteydi ve bunların çoğu Afrika ve Batı Asya'ya gidiyordu.
Rusya, dünyanın en büyük kimyasal gübre ihracatçılarından da sayılır. Ancak Rusya'ya karşı geniş çaplı Batı yaptırımları, bu hayati ürünün dünya tarım sektörüne ihracatını büyük ölçüde durdurmuştur. Sonuçta Rusya ve Ukrayna dünya tahıl pazarında önemli oyuncular ve iki ülke arasındaki savaş, başta buğday, mısır ve yağlı tohumlar olmak üzere dünya gıda fiyatlarının artmasında önemli bir faktör da olmuştur. Bu artış, korona yaygınlığının azalmasının ardından bu ürünlere olan talep ve üretim maliyetleri de artarken yaşandı.
Tabii ki iklim değişikliği gibi uzun vadeli faktörlerin yağış düzenini değiştirmesi ve dünyanın farklı bölgelerindeki uzun vadeli kuraklıklar bu krize katkıda bulundu. Aynı zamanda koronavirüs salgını birçok ülkenin ekonomik büyümesini olumsuz etkilemiş ve bunun sonucunda tarımsal faaliyetler de dahil olmak üzere üretim sektörlerini etkilemiştir. Aynı zamanda, Corona salgınının göreli olarak sona ermesi, küresel gıda talebini artırmıştır. Bu bağlamda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres " artan gıda krizi " başlıklı oturumda şu açıklamada bulundu: " Sadece iki sene içerisinde gıda güvenliğine maruz kalanların sayısı ikiye katlanmış ve 135 milyondan 276 milyona yükselmiştir. 2016'dan bu yana yüzde 500'den fazla bir artışa işaret eden yarım milyondan fazla insan kıtlık içinde yaşamaktadır."
Tüm bunlar, İran'ın da içinde bulunduğu Batı Asya bölgesi başta olmak üzere dünyada bölgesel çatışmaların ortaya çıkması ve devam etmesi ile birlikte bu hassas bölgede gıda güvensizliği konusunun oldukça ön plana çıkmasına neden olmuştur. İran'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi bu konuda şunları söyledi: "Afganistan'da 22 milyon insan gıda güvensizliğine maruz kalmış ve acil yardıma muhtaç durumda. Ayrıca 2022'nin başlarında, Yemen'deki akut gıda güvensizliği, 2021'in başlarına kıyasla ihtiyaç sahibi insan sayısında yüzde 8'lik bir artışla daha da kötüleşti. Filistin'deki insani durum, onlarca yıllık işgal ve İsrail rejiminin apartheid politikaları nedeniyle kötüleşmiş ve altyapıyı bozmuştur ayrıca hayati kaynaklara erişimi kısıtlamış durumdadır. "
Dünyadaki gıda krizi konusu, Birleşmiş Milletler ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Birleşmiş Milletler Gıda Programı ve Dünya Gıda ve Tarım Örgütü de dahil olmak üzere bu uluslararası örgütün yetkilileri tarafından özel ilgi ve dikkat görmüştür.Bu konuda defalarca uyarılar yapılmıştır. BM Gıda Programı direktörü David Beasley bu hususta "Artık artan yakıt fiyatları ile karşı karşıyayız. Ayrıca gıda fiyatı artışları, ulaşım fiyatları artışları da yaşanmaktadır. Bu, özellikle dünyanın yoksul insanları için şu anda kaosa neden oluyor. Ancak bu sorunlar sadece yoksulları etkilemeyecek." Ukrayna savaşının ardından küresel gıda güvenliğinin durumunu açıklayan FAO Genel Direktörü, önümüzdeki aylarda dünya gıda fiyatlarının artacağını da öngördü.