Dışişleri Bakanı'nın İran karşıtı kararname hakkında uyarıda bulunması
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan 6 haziran tarihinde ve UAEA Yönetim Kurulu toplantısı öncesinde AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell ile telefon görüşmesinin ardından paylaştığı tweette, bu görüşmeye işaretle, Borrell ile yaptırımların iptali için görüşme ve nasıl devam etmesi konusunda görüş teatisinde bulunduğunu yazdı.
Emir Abdullahiyan bu görüşmede Josep Borrell'i ABD ve Ajans'ta Fransa, Almanya ve İngiltere'den oluşan 3 Avrupa ülkesinin her hangi bir siyasi girişimine İran'ın uygun, etkin ve hızlı tepkisini göreceğini belirtti. Emir Abdullahiyan, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nda İran karşıtı kararname hazırlayan ülkelerin tehdit siyasetlerini takip etmeye devam etmeleri halinde bunun tüm sonuçlarından kendilerinin sorumlu olacağını, İran olarak iyi, güçlü ve sürdürülebilir bir anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını, ABD ve Avrupa troykası ülkelerinin gerçekçi olmaları halinde anlaşmanın yapılabileceğini vurguladı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı- UAEA Yönetim Kurulu toplantısı pazartesi günü, ABD ve de Almanya, Fransa ve İngiltere tarafından kurula kararname taslağı sunmasıyla düzenlendi. ABD ve 3 Avrupalı ülke, İran'da açıklanmayan sitelerde uranyum kalıntılarının bulunmasına ilişkin konuların çözüme kavuşmamasının oldukça endişe verici olduğunu iddia ederek, kendilerince İran'ın yetersiz işbirliği nitelendirdikleri neden yüzünden denetim meseleleri ve anlaşmazlıkların hala çözümlenmediğini ileri sürüp, İran'dan derhal geriye kalan tüm denetim meselelerinin çözümü için daha fazla işbirliği yapmayı kabul etmesini istediler.
Anlaşılan ABD yönetimi,tek taraflı yaptırımların kaldırılması ve Devrim Muhafızları'nın terör listesinden çıkarılması gibi yasal ve mantıklı öneri ve taleplerini kabul etme konusunda mantıksız yaklaşımına devam ederek, yapıcı olmayan bir şekilde Avrupalı müttefikleriyle birlikte, Tahran'a karşı tam teşekküllü baskı yaklaşımı ve tehdit diliyle İran'ı siyasi olarak sıkıştırmaya çalışmaktalar. Oysa İran, geçmişte, PMD olarak bilinen "olası askeri nükleer girişimler" meselesini Ajans ile çözüme kavuşmuştu.
Gelinen aşamada ise ancak Ajans, Siyonist rejimin iddiaları temelinde, yeniden iddia edilen bazı siteler konusunda aynı konuyu gündeme getirmiştir. Ayrıca, İran'ın ABD'nin eski başkanı Donald Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilmesiyle Tahran'a yönelik Washington tarafından başlatılan azami baskı politikası ve ağır yaptırımlara karşı gösterdiği yaklaşım, Tahran'ın asla tehdit ve şantaj karşısında teslim olmayacağını, ABD'nin zalimce ve yasadışı yaptırımları karşısında azami direniş politikasıyla, bu yaptırımlar ve baskının etkilerini minimüm seviyeye indirmeyi başardığını ortaya koymakta.
Öte yandan Tahran, Ajans ile yeterli işbirliği yapmamama iddiası ve gerçekçi olmayan diğer iddialarıyla ABD ve Avrupalı ortaklarının İran karşıtı kararnamenin hazırlanması için zemin sağlayan UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi'nin sergilediği yapıcı olmayan yaklaşımının da farkındadır.
UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi, Yönetim Kurulu toplantısı öncesinde işgal altındaki Filistin topraklarına giderek, işgal rejimi Başbakanı Naftali Bennet ile cuma günü biraraya gelerek, Tahran'ın bunca yapıcı ve iyi işbirliği yapmasına rağmen İran'a karşı yapıcı olmayan bir yaklaşım içinde olduğunu ortaya koymuş oldu.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın ABD ve 3 Avrupalı ülkeyi ciddi şekilde uyarması da, Tahran'ın tehdit ve şantajlar karşısında asla taviz vermeyeceğini bir kez daha açıkça ortaya koymakta./