Tahran'daki üçlü zirvenin bildirisi: Suriye'deki sorunun askeri çözüm yolu yok
(last modified Wed, 20 Jul 2022 04:20:15 GMT )
Temmuz 20, 2022 07:20 Europe/Istanbul
  • Tahran'daki üçlü zirvenin bildirisi: Suriye'deki sorunun askeri çözüm yolu yok

Türkiye, Rusya ve İran, Tahran'daki Üçlü Zirve sonrası ortak bildiri yayımladı. Bildiride, "Suriye'nin çeşitli bölgelerindeki terör örgütleri ve bunlarla iltisaklı farklı isimlerdeki grupların artan varlık ve faaliyetlerini kınamışlardır." denildi.

İRNA'ya göre, İran, Rusya ve Türkiye cumhurbaşkanlarının Astana süreci çerçevesinde üçlü zirve toplantısı sonunda yayınlanan bildiride, üç ülke, Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği konusunda sarsılmaz bir bağlılığa sahip olduklarını ve Suriye Arap Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğünün yanı sıra Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin amaç ve ilkelerini vurguladılar.

Bildiride, ayrıca, sivil tesisleri hedef alan ve masum can kayıplarına yol açan saldırılar da dahil olmak üzere, Suriye'nin farklı bölgelerinde çeşitli isimlerdeki terör grupları ve bunlara bağlı grupların varlıkları kınandı ve bunların faaliyetlerinin artması ve konuyla ilgili tüm tedbirlerin eksiksiz olarak uygulanması gerekliliği de vurgulandı.

Bu bağlamda, Astana sürecinin garantörlerinin liderleri, meşru olmayan özerklik girişimleri de dahil olmak üzere terörle mücadele bahanesiyle sahada yeni gerçeklikler yaratmaya yönelik tüm çabaları ve egemenliği zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı koyma kararlılıklarını gösterdiler.

İran, Rusya ve Türkiye, Suriye'ye ait olan petrolün ve satışından elde edilen gelirin yasadışı olarak ele geçirilmesine ve transferine karşı olduklarını ifade ettiler.

Bu bildiride, üç ülke başkanlarının tüm bireyleri, grupları, örgütleri ve terör varlıklarını nihai olarak yok etmek için mevcut işbirliğini sürdürme kararlılıklarını bir kez daha vurguladılar.

İran, Rusya ve Türkiye, insani durum da dahil olmak üzere İdlib gerilimi azaltma bölgesi ve çevresindeki durumun sürdürülebilir normalleşmesini sağlamak için daha fazla çaba gösterme konusunda anlaştılar.

Üç ülkenin liderleri, mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin topraklarına geri dönme ve destek hakkına sahip olduğunu belirtirken, Suriye'deki evlerine gönüllü ve güvenli dönüşlerinin kolaylaştırılması gerektiğini vurguladı.

Bildiride, üç ülke liderleri ırkçı İsrail’in, sivil altyapı dahil Suriye’deki askeri saldırılarını kınamışlardır. Bu saldırıların, uluslararası hukuku, uluslararası insancıl hukuku ve Suriye’nin egemenliğini ihlal ettiğini değerlendirmişler; bölgeyi istikrarsızlaştırdığını ve gerginliği tırmandırdığını teslim etmişlerdir. İsrail'in bu bağlamda aldığı tüm karar ve önlemleri de geçersiz sayan ve bunların hiçbir hukuki etkisi olmadığını değerlendiren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 242 ve 497 sayılı kararları başta gelmek üzere, Suriye Golanı’nın işgalini reddeden ilgili Birleşmiş Milletler kararlarının hükümleri dahil, evrensel olarak tanınan uluslararası hukuk kararlarına uyulması gerekliliğini teyid etmişlerdir.