Amerika’nın yeni yaftalarına İran’ın tepkileri
İran İslam cumhuriyeti dışişleri bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani, Amerikan yargı yetkililerinin temelsiz masallarına tepki olarak benzer komik suçlama bahaneleri ile İran vatandaşlarına karşı he rtürlü eylem hakkında uyarıda bulundu.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, ''Bu ülkenin İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik bitmek tükenmek bilmeyen suçlamalarının ve başarısız İran fobisi politikasının devam etmesinde, yeni bir hikaye anlatımında Amerikan adli makamları, geçerli delil ve gerekli belgeleri sunmadan suçlamalarda bulundular.'' dedi.
Kenani, sözlerine şöyle devam etti: ''Bu tür temelsiz iddialar siyasi amaç ve saiklerle yapılıyor ve bir propaganda ortamı yaratıyor ve özellikle Amerikan hükümetinin doğrudan müdahil olduğu sayısız terör suçlarına cevap verme sorumluluğundan kaçıyor. Zira Amerikan hükümeti, General Şehit Süleymani'nin korkakça şehit edildiği cinayeti gibi doğrudan olaya karıştığı ya da Siyonist rejimin ve IŞİD gibi terörist grupların terör suçları gibi ABD'nin desteği bütün bu terör saldırılarında bulunmaktadır.''
Amerika Adalet Bakanlığı, İslam Devrimi Muhafızlar Ordusu üyesi bir İran vatandaşının Beyaz Saray'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'a suikast girişiminde bulunmakla suçlandığını iddia eden bir açıklama yaptı. Amerika Adalet Bakanlığı, 45 yaşındaki zanlının bu cinayeti işlemek için 300.000 dolar ile kiralık katil tutmaya çalışmakla suçladı. Açıklamada bu kişinin muhtemelen Kudüs gücü eski komutanı şehit korgeneral Kasım Süleymani’nin intikamını almak istediği iddia ediliyor.
Axios sitesi de Amerika adalet bakanlığının eski dışişleri bakanı Mike Pompeo’ya kendisinin, eski Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı John Bolton’dan sonra iddia edilen komplonun ikinci kurbanı olduğunu iddia ettiğini belirtti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan bu açıklamayı yaptıktan sonra, “Biden yönetimi, tüm Amerikalıları şiddet ve terör tehditlerinden korumaktan taviz vermeyecek” dedi.
Görünüşe göre günümüzde Amerika İran’ın Viyana’da yaptırımların kaldırılması konusunda İran’ın kesin ve güçlü tutumu karşısında pasif bir durumda bulunduğu için bu durumdan kurtulmak ve de İran’a karşı medyatik ve propaganda savaşını yoğunlaştırarak, şehit Kasım Süleymani’ye yönelik uluslararası hukuka aykırı ve kalleş terörüyle bağlantılı yetkilileri ortadan kaldırmaya çalıştığı gibi uydurma ve temelsiz suçlamalarda bulunuyor.
Bu yüzden ve tecrübelere dayanarak Amerika’nın önceden de tahmin edildiği üzere, Washington bir yandan yaptırımların iptal müzakerelerde İran halkının çıkarlarını garantilemek istemezken diğer yandan da nükleer anlaşma için başka alternatifi olmadığı için her zaman olduğu gibi İran’a karşı psikolojik baskılarını yoğunlaştırarak ortam hazırlamaya çalışıyor.
ABD Adalet Bakanlığı'nın İran vatandaşına yönelik iddiasıyla ilgili açıklaması bu açıdan değerlendirilebilir. İlginç olan ise Washington'un geçtiğimiz aylarda odluğu gibi İran'a karşı zayıflığını benzer tedbirlerle telafi etmeye çalışmasıdır.
Tahran, Amerika’nın eski başkan Donald Trump döneminde Şehid Süleymani ve silah arkadaşlarına düzenlediği terör saldırısının intikamını alacağını defalarca ilan etti. İran’ın bu bağlamdaki eylemlerinden biri terör saldırısından birkaç gün sonra Amerika’nın Irak’taki Ayn el-Esad üssüne yaptığı ezici füze saldırısıydı. Trump yönetimi de İran’a yönelik yoğun tehditlerine rağmen bu etkili füze saldırısına karşı her hangi bir misillemede bulunmadı.
Dışişleri bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani, Washington’un yeni suçlamasına işaretle, “Bu çürümüş ve temelsiz hikayeleri uydurmak artık Amerikan yardı sisteminde bir alışkanlık haline geliyor ve bu kez de siyasi iflas yaşayan değersiz piyonlarla ilgili yazılan senaryolarla bu sürecin kullanılmasının amaçlandığını” ifade etti./