İran'dan Siyonist rejimin nükleer cephaneliğine karşı çıkan ülkelerin kararlı duruşuna vurgu
İran'ın BM büyükelçisi ve daimi temsilcisi Mecid Tahtı Revançi, Siyonist rejimin yüzlerce nükleer savaş başlığına sahip olması ve bazı ülkelerin bu rejime verdiği destek ve nükleer silahlardan arındırılmış bir Batı Asya'nın gerekliliğine işaretle, Siyonist rejime karşı 10. NPT gözden geçirme konferansında ülkelerin önceki konferansların kararlarına dayalı olarak belirleyici konumunu vurguladı.
10. gözden geçirme NPT konferansı 1 Ağustos'ta başladı ve 26 Ağustos'ta toplantının son günü olacak. Nükleer silaha sahip olan ve olmayan ülkeler bu konferansta hazır bulundular. Bu konferans 1970 yılından itibaren her 5 yılda bir düzenleniyor ancak iki sene önce korona pandemisi nedeniyle düzenlenmedi ve bu yıl 10.su düzenlenen bu konferansta nükleer silahsızlanma, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve nükleer enerjinin barışçıl kullanımı üç ana eksen olarak gündeme geldi.
İran'ın BM daimi temsilcisi ve büyükelçisi Ağustos 2022'nin başında BM'de başlayan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'nın (NPT) 10. Gözden Geçirme Konferansı'nda İran İslam Cumhuriyeti heyetinin aktif varlığına atıfta bulunarak," Nükleer silahtan arınmış bir Batı Asya tartışması İran İslam Cumhuriyeti için önemli olan konulardan biridir." dedi.
Tahtı Revançi sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: "Batı Asya'nın nükleer silahtan arınmış bir bölge konusu bu bölge ülkelerinin tümünü ilgilendiriyor çünkü Batı Asya'da bir tek siyonist rejimin yüzlerce nükleer savaş başlığına sahip olması ve nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasına katılmak istememesi ayrıca Nükleer tesislerini Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimine açmaması bu durumun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Siyonist rejim sadece bu yaptıklarıyla kalmıyor aynı zamanda bazı ülkeler bu rejimle işbirliği yapıyor ve NPT konferansının düzenlenişi sırasında veya onun dışında her zaman bu ülkelerin desteğini almaktadır."
Siyonist rejimin nükleer cephaneliği sorunu, Batı Asya bölgesi ülkelerinin on yıllardır en büyük endişelerinden biri haline geldi ve bu bölgedeki birçok ülke bunun ortadan kaldırılmasını istiyorlar. Dünyanın en yoğun aynı zamanda en gizli nükleer faaliyetlerinden birine sahip olan İsrail, NPT üyeliğini hiçbir şekilde kabul etmemiştir ve bu, Tel Aviv'in nükleer faaliyetlerini her zaman bölge ülkelerinin ve uluslararası düzeyde şüphe altına sokan alanlardan biri olmuştur. 60 yılı aşkın bir süredir Siyonist rejim, başta Fransa ve ardından ABD olmak üzere bazı batılı ülkelerin desteğiyle, uluslararası toplumun denetiminden kaçınarak tehlikeli ve gizli nükleer silah üretimi programını ilerletiyor. Çeşitli tahminlere göre Siyonist rejimin cephaneliğinde 80 ila 200 nükleer savaş başlığı mevcuttur. Böylece kullanımı insan toplumları ve çevre üzerinde onarılamaz etkiler bırakan bu tür yıkıcı silahların azaltılması ve imha edilmesi amacıyla oluşturulan NPT anlaşmasına rağmen Siyonist rejim, tehlikeleri ne olursa olsun bu kitle imha silahlarını geliştirmeye devam ediyor. Bu konu, farklı ülkeler tarafından Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşma'nın (NPT) revizyonu ile ilgili konferanslarda birçok kez gündeme getirildi ancak İsrail, bu taleplere aldırmadan ve başta ABD olmak üzere Batı'nın desteği sayesinde nükleer silah geliştirmeye devam ediyor. Amerika, İsrail'in stratejik bir müttefiki olarak, Siyonist rejim için sadece nükleer malzeme ve teçhizatın ana tedarikçilerinden biri olmakla kalmadı, aynı zamanda bu rejime NPT'ye katılması için herhangi bir baskı yapılmasını da engellemiştir.