Müslümanlar'ın Londra'da kargaşa çıkaranların şiddetine tepkisi

Son günlerde İran'da Mahsa Emini'nin ölümünü bahane kılan devrim karşıtı unsurlar, Londra'da İran İslam Cumhuriyeti Büyükelçiliği ve İngiltere İslam Merkezi'ne baskın düzenlediler. Bu saldırı sırasında bazı İngiliz polisi de yaralandı.

Saldırganlar, İngiltere İslam Merkezi yolu üzerinde de, Ehl-i Beyt dostlarından bazılarına da, yas etkinliği düzenlerken saldırdılar. Kargaşacılar, Müslümanlar, İslam kutsalları ve türbana saygısızlık ederek, onlara terörist dediler. Saldırganlar, bölücü yapılanmalar, münafıklar ve kraliyet yanlıları dahil, çeşitli yapılanmaların liderlerinin posterleri ve bayraklarını taşıdılar. Saldırganlar, Londra polisini de darp ettiler. Bu olaylar sonucu 13 yaralı polis hastaneye kaldırıldı. Bu olayın ardından Londra Belediye Başkanı Sadık Han, twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, polis görevlilerine yönelik şiddeti sert şekilde protesto ederek, vatandaşlardan saldırganları tanıtmalarını istedi. 

Aslında geçtiğimiz günlerde İran dışında kargaşacılar ve çeşitli siyasi ve toplumsal gruplar,  Mahsa Emini'yi savunma bahanesiyle kendi hedeflerine ulaşmaya çalışırken, bulundukları ülkelerin güvenlik ve düzenine zarar verdiler.

Bu çerçevede Avrupa'da radikal gruplar olayları kullanmaya çalıştılar. Bu gruplar, Müslümanların inançları ve İslam dinine bile saldırdılar ve polise karşı şiddet kullanmaktan kaçınmadılar. Bu gruplar ayrıca, Müslümanlara "terörist" diyerek, alanı Müslümanlara hatta Avrupalı ülkelerin sıradan vatandaşlarına daraltmaya çaba gösterdiler. Londra polisi, pazar günü İran Büyükelçiliği önünde düzenlenen eylem sırasında, kayda değer sayıda kişinin kargaşa ve koas çıkarmak istediğini vurguladı.

İslamofobi ve Müslümanlara karşı ayrımcılık , Avrupa'daki İranlı kargaşacılar ile sınırlı değil ve son senelerde, İngiltere başta olmak üzere bazı Avrupalı ülkelerde şiddet kazanmıştır. İslam İnsan Hakları Komisyonu araştırma sonuçları, İngiltere'de Müslümanların yaklaşık yüzde 80'inin İslamofobi kurbanı olduklarına inandıklarını ortaya koymuştur.

Müslümanlara karşı dosya oluşturma, İslam kutsallarına saygısızlık, İslam ve Müslümanlara karşı geniş çaplı olumsuz propaganda ve de onlara yönelik çeşitli ayrımcılıkların uygulanması ve hatta vatandaşlık haklarının alınması, Avrupa ülkelerinde İslam düşmanlığının birer örneği sayılıyor.

İstanbul Alman-Türk Üniversitesi hocalarından Dr. Enis Bayraklı bu bağlamda şöyle diyor: Avrupa liderlerinin birçoğu, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi'yi, adaletsizlikleri ve yolsuzluklarının üstünü örtmek için kullanıyorlar.

Bu durum, İran'da geçtiğimiz hafta Mahsa Emini'nin ölümün ardından yaşanan olayların Batılı ülkelerde olumsuz propaganda için bahane olarak kullanılmasına yol açmıştır. Avrupa'daki kargaşacılar da bekledikleri fırsatı yakalayarak, derhal kaos çıkarmak için hareket geçerek, kendilerince bir şeyler elde edebileceklerini hayaline kapıldılar. 

Aslında Batılıların yoğun şekilde İran'daki olayları büyütüp, propagandasını yaparken, bunun kendileri için sonuçları olacağını düşünmediler. Sonunda da böyle oldu ve kargaşacılar, bulundukları ülkede bile kargaşa çıkarmaktan kaçınmadılar./