İran’ın İngiltere’ye yaptırım misillemesi
İran Dışişleri Bakanlığı, 19 Ekim Çarşamba günü, ilgili mercilerin kararları doğrultusunda misilleme olarak yaptırım mekanizmaları ve hukuki kurallar çerçevesinde bir grup İngiliz yetkili ve kurumu teröre ve terör örgütlerine destek, terörü kışkırtmak ve terörü yaymak, şiddet, nefret söylemi ve insan hakları ihlalleri için yaptırım listesine aldığını duyurdu.
Yaptırım uyarınca söz konusu kişilere İran vizesinin verilmemesi, İran'a girişlerinin yasaklanması, İran'daki malvarlıklarına el konulması ve İran mali ve bankacılık sistemindeki hesaplarının dondurulmasını içermektedir.
'İngiltere Ulusal Siber Güvenlik Merkezi, İngiltere İletişim Komitesi, Vlant Media, Global Media, DM Media ve onlara bağlı BBC Farsça ile İran İnternational kurumlar ve medya, İran yaptırım sistemi çerçevesinde ambargo listesine alınmışlardır.
Ayrıca İngiltere İçişleri Bakanlığı Güvenlik İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Tom Tugendhat, İngiltere'nin Fars Körfezi'ndeki Askeri Komutanı Don MacKinnon,
İşçi ve Muhafazakar Partilerinden İngiltere Avam Kamarası'ndaki İsrail Dostluk Grubu Başkanları, Avam Kamarası Milletvekili, eski Çevre Bakanı ve Şehit Kasım Süleymani suikastı sırasında İngiltere Genelkurmay Başkanı da söz konusu yaptırım listesinde yer alıyorlar.
İran'da Mehsa Emini'nin ölümü bahanesiyle son zamanlarda bazı Batılı ülkeler ve özellikle Amerika’nın müdahalesiyle bazı ayaklanmalar ve huzursuzluklar yaşandı. Bu arada Londra merkezli Farsça yayın yapan medya da kargaşaları körükledi, İngiliz makamları tarafından müdahaleci açıklamalar yapıldı ve İran'a yaptırımlar açıklandı.
İran'ın birkaç İngiliz tüzel ve gerçek kişilere yaptırım kararı, Tahran'ın Londra'nın İran'a karşı düşmanca politikalarına ve eylemlerine doğrudan tepkisidir. Aslında İslam Devrimi'nin zaferi ve İran'da İslam Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra, İslami İran'ının en büyük düşmanı olan Amerika, İngiltere'nin koordinasyonu ve desteğiyle İran'a karşı her zaman birçok yıkıcı eylemler gerçekleştirmiştir. İngiltere dayatma savaşı sırasında Irak Baas partisine yardım sağlamaktan İran’a karşı psikolojik ve propaganda savaşına kadar eylemlerde bulunurken her zaman İran’a karşı yaptırımların uygulanması ve baskıların artmasında Washington’un ortağı olmuştu.
Gerçi İran halkına düşmanlığı sadece İslam inkılabı sonrası ile kısıtlı değil, İngiltere 19 ve 20.asırlarda İran’da en olumsuz rolü sömürgeci anlaşmalar ve eylemleri ile oynamış, kendi çıkarları bağlamında İran’da nüfuz ederek İran petrolünü yağmalamış hatta İran’a karşı askeri darbeyi de yönetmiştir.
Şimdi de Amerika ile beraber İran'da kargaşaların yaşanması bahanesi ile İslam cumhuriyetine geniş çaplı siyasi baskı ve karalama kampanyasını gündemine almıştır. Şimdi de Bu bağlamda ve Batılı ülkelerin müdahaleci tutumlarının devam etmesi ve isyancılara destek doğrultusunda İngiliz hükümeti 10 Ekim tarihinde yaptığı açıklamada “ahlak güvenliği polisi ve üst düzey güvenlik ve siyasi yetkililere" karşı yeni yaptırımlar uyguladığını duyurdu.
İngiltere dışişleri bakanı James Cleverley İran halkına acıdığı pozları ile İngiltere’nin kendi hükümetlerinin hesap vermesi ve kendi insani haklarına riayet etmesini cesurca isteyen İran halkının yanında durduğunu” iddia etti.
Şimdi İslam Cumhuriyeti bir misilleme hareketinde İran karşıtı eylemlerde bulunan bazı İngiliz güvenlik ve siber kurumlarına, BBC ve Iran International gibi Suudilerin parası ve Londra’nın desteği ile çalışan ayrıca İran karşıtı eylemlerde parmağı olan bazı İngiliz yetkililere yaptırım uygulayarak, İran’ı zayıflatmak ve kendi sultalarına almak isteyen müstekbir bir hükümete karşı kararlılığını gösteriyor.
Dışişleri bakanlığının, “İran İslam Cumhuriyeti, Birleşik Krallık'ın terörle mücadele, nefreti yayma ve insan haklarına saygı gösterme alanındaki uluslararası yükümlülüklerini hatırlatarak, o devletin söz konusu kişilerin eylemlerine karşı koymaktan kaçınması ve eylemlerini desteklemek ve kolaylaştırması, Britanya’nın uluslararası sorumluluklarının açık ihlali olduğunu beyan eder” mesajını bu bağlamda değerlendirmek gerekir. /