Erivan'ın Tahran ile işbirliğinin geliştirilmesine vurgusu üzerine
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, İran'ın Erivan yönetimi ve Aras'ın kuzay sakinleri için önemli bir ortak olduğunu kaydetti.
Ermenistan Dışişleri Bakanı, Kapan'da İran Boşkonsolosluğu'nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, İran'ın her daim Ermenistan'ın önemli ortağı olduğuna işaretle, Ermenistan'ın güneyinde konsolosluk açılmasının iki komşu ülkenin ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayacağını belirtti.
Ermeni yetkili ayrıca, Erivan yönetiminin Tebriz'de konsolosluk açmak istediğine işaret etti. Törende İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan da yaptığı konuşmada, İran'ın Ermenistan'ın güvenliğini bölge güvenliği olarak gördüğünü, Ermenistan dahil Güney Kafkasya ülkelerinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygının Tahran'ın politikası olduğunu belirtti.
Bakan Emir Abdullahiyan, Ermenistan'ın Siyonik ilinin uluslararası kuzey-güney koridorunun esas ayağı olduğunu belirterek, Tahran'ın Ermenistan'ın Tebriz'de başkonsolosluk açmasını beklediğini ifade etti.
Bölgedeki bağımsız siyasi çevre uzmanları, son aylarda İran ve Ermenistan'ın ilişkilerinde yaşanan yapıcı gelişmelerin, yıllar öncesinde İran ile Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ilişkilerinde yaşanması gerektiğini belirtiyor. İran'ın geçen 30 senede Bakü ile Erivan arasındaki Karabağ münakaşası konusunda Müslüman Azerbaycan halkı ve hükümetini karşılıksız şekilde himaye etmesine rağmen Bakü yetkilileri, düşündürücü olan bir şekilde, kendi Müslüman komşusu ile işbirliği yapmak yerine, dünya Şiileri'nin bölgesel ve uluslararası düşmanlarıyla işbirliğine yönelmişlerdir.
İran İslam Cumhuriyeti, her daim Azerbaycan Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını desteklemiş olmasına rağmen Bakü liderlerinin Müslümanların düşmanlarıyla ilişkilerini geliştirmeye gayret göstermekle, Aliyev ailesinin yönetiminin sürmesi için büyük risk sayılan girişimlerde bulunmuştur.
Aliyev, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin eski lideri Elçibey olarak bilinen Abulfazl Aliyev'in yolunda gittiği için onun kaderini paylaşabileceği ifade edilebilir.
Abulfazl Aliyev, Pantürkist ve uluslararası Siyonizm gibi yabancı hareketlerin lehine adımlar atarak, ırkçı İsrail rejimi ve bölgede radikal Türkçülüğü körükleyen kimliği bilinen hareket gibi yabancı hareketlerin yardımıyla, İran ve Rusya'yı zayıflatmak için var gücüyle çalıştı. Ancak bir seneden az bir sürede, Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının önemli kısımlarını kaybederek, Bakü'den Nahçıvan'a firar etmek zorunda kaldı.
Elçibey Nahçıvan'a firar ettikten sonra, onu destekleyen taraftarları, Elçibey'i desteklemekten vazgeçerek, Heyder Aliyev yönetimini de kendi kontrolü altında tutmaya gayret gösterdiler. Ancak Heyder Aliyev döneminde bunu başaramadılar. Ancak gelinen aşamada Heyder Aliyev'in olğlu İlham Aliyev, yabancıların istek ve taleplerini kabul ederek, Elçibey'in yolunda ilerlemekte.
Hatırlanacağı üzere, Elçibey'in taraftarları da, Ermenistan'ın güneyinden Nahçıvan'a bir koridor açılmasını istiyordu.
Gelinen aşamada da, İlham Aliyev yönetimi, Siyonist rejim ve Türkiye'nin himaye ve teşvikleriyle Ermenistan'ın güneyinden koridor açma konusunu, Erivan tarafının reddedilmesine rağmen ısrarla dile getirmekte ve zaman zaman bu bağlamda tehditlerde bulunmakta.
Son günlerde de Azerbaycan Cum.'ne giden Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koridor endişelerinin yersiz olduğunu dile getirerek, Ermenistan'ın Karabağ'daki tahribattan dolayı tazminat ödemesi gerektiğini vurguladı.
Kuşkusuz, komşu ve bölge ülkeleri arasında ilişkilerin güçlenmesi, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan dahil tüm bölge ülkelerinin lehinedir ve yabancıların bölgedeki varlığı da bu ilişkilere zarar verir. Yabancılarla ittifak kurmak, Aras bölgesinin kuzeyindeki ülkelerin muhakkak zararına olacaktır./