Üç erk başkanının ortak bildirisi
İran İslam Cumhuriyeti yürütme gücü başkanı Seyyid İbrahim Reisi, yasama gücü başkanı Muhammed Bagır Galibaf ve yargı gücü başkanı hüccetülislam Gulamhüseyin Muhsini Ejei yaptıkları ortak toplantıda, düşmanların medya, psikolojik ve ekonomik savaştaki yenilgilerine işaretle, halkın bilinçli olarak sahnede hazır bulunmaları ve İslami nizamın getirilerine verdikleri destekle İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu ile ilgili Avrupa Parlamentosu kararını kınadılar.
İran kuvvetler başkanları, Avrupa Parlamentosu’nun İslam İnkılabı Muhafızlar ordusuna karşı eylemini, İran halkına karşı hibrit savaşın bir diğer bölümü değerlendirerek, İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusunun İran İslam Cumhuriyeti silahlı ve askeri gücünün bir parçası olarak 40 yılı aşkın bir süre içinde parlak bir karne ile İran’ın gururlu topraklarına değerli hizmetlerin kaynağı olduğunu vurguladılar.
Avrupa Parlamentosu İran karşıtı ve İran içişlerine müdahaleci bir eylemde geçen Perşembe günü onayladığı bildiri ile İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu’nu AB “terör” listesine alınmasını istedi, gerçi Avrupa Parlamentosu kararlı bağlayıcı değil ve sadece Avrupa Konseyine bir öneri niteliğindedir.
Avrupa Parlamentosunun eylemi, aslında İran’a karşı ve Amerika’nın elebaşlığında batı bloğu tarafından yürütülen hibrit bir savaş çerçevesinde gerçekleşiyor. Avrupalılar, transatlantik yakınsama iddiasında bulunan Amerika’nın demokrat başkanı Joe Biden döneminde, İran ve BERCAM nükleer anlaşma konularında Washington ile aynı cephede yer alarak, özellikle İran’daki son kargaşaların yaşanması ardından kendilerince İslam Cumhuriyeti nizamını ve İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu gibi kurumlarını zayıflatmak hedefi ile baskılarını yoğunlaştırma için en uygun zaman olduğu hayaline kapıldılar.
Bu bağlamda AB İranlı yetkililer ve kurumlarına ifade özgürlüğü ve insan hakları gibi bahanelerle birkaç yaptırım kararı uygulamakla aslında İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu ile mücadelede Amerikan eski başkanı Trump’ın siyasetlerini izlemeye başladı. Trump 8 Nisan 2019 tarihinde İran’ın resmi bir askeri kurumu olmasına rağmen İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu’nu terörist örgütler listesine aldı.
İslami Şura Meclisi Anayasa Komisyonu'nun 90. Maddesi Komisyonu başkan yardımcısı Seyyid Mahmut Nebeviyan Avrupa Parlamentosunun bu kararına değinerek, dünyanın hiçbir yerinde bir ülkenin askeri gücüne yaptırım uygulamanın alışılmış bir şey olmadığını ve ilk kez Trump’n böyle bir şey yaparak İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu’na yaptırım uyguladığını söyledi.
İslam İnkılabı Muhafızları Ordusu, Batı Asya bölgesinde, özellikle Suriye ve Irak'ta huzurun sağlanması ve Batı tarafından desteklenen terör gruplarına karşı uzun ve etkili bir mücadele geçmişine sahip olan İran İslam Cumhuriyeti'nin silahlı kuvvetlerinin bir parçasıdır.
İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan AB dış siyaset sorumlusu Josep Borell ile telefon görüşmesinde Avrupa Parlamentosunun bu kararıyla ilgili olarak, “İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu’nun resmi bir kurum olarak İran ulusal güvenliği ve bölge güvenliğinin sağlanması ve özellikle terörizm ile mücadelede etkili rolü olduğunu, Avrupa Parlamentosu’nun bu güven oluşturan kurumu yaptırım listesine almakla aslında bir nevi kendi ayağına sıktığını söyledi.
Borell ise Brüksel’in İran’a karşı tutumunda geri adım attığını gösteren bir açıklamada, Avrupa Parlamentosu kararının bağlayıcı olmadığını ve sadece Avrupa’nın endişelerini yansıttığını söyledi. Ayrıca “ The Wall Street Journal” gazetesine verdiği demeçte İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu’nun “terörist” örgütler listesine eklenmesinin iyi bir öneri olmadığını belirtti.
Görünüşe göre AB’nin bu geri adımı, Batı Asya’da bulunan Avrupa askeri güçlerinin terörist tanınmasına dair İslami şura meclisine acil önerinin sunulmasına dair İran’ın tutumundan kaynaklanıyor./