Pars Today

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahian, Gazze ile ilgili aktif ve dinamik diplomasinin devamında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun olağanüstü toplantısına katılmak üzere New York'a gitti ve Tel Aviv'in cinayetlerini kınarken, Gazze'ye karşı savaşı durdurmak için ciddi adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Hüseyin Emir Abdullahian, Gazze'ye karşı savaşı durdurmaya çalışan en aktif yabancı yetkililerden biri.  Siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırılarının başlamasının ardından Emir Abdullahian dört ülkeyi gezdi: Irak, Lübnan, Suriye ve Katar. Gazze'ye karşı savaşı durdurmanın gerekliliği konusunda bu ülkelerin yetkililerine danıştı. Emir Abdullahian, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Cidde'deki olağanüstü toplantısına da katıldı, toplantıda konuşurken birçok ülkenin dışişleri bakanlarıyla da istişarede bulundu.

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı bu hafta Güney Afrika ve Nijer dışişleri bakanlarının yanı sıra Kafkasya ve Rusya'dan 4 dışişleri bakanını ağırladı. Amir Abdullahian, bugün New York'ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile de bir araya geldi ve görüştü. Güvenlik Konseyi'nin geçici başkanı olarak Brezilya Dışişleri Bakanı'nın daveti üzerine New York'a giden Erdoğan, BM Genel Kurulu'nun Filistin meselesiyle ilgili olağanüstü oturumuna katıldı.

Emir Abdullahian, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısında şunları vurguladı: Gerçek şu ki acımasız işgal, acımasız apartheid'a dönüştü. İşgalci rejime, işgal altındaki insanları katletme ve toplu öldürme konusunda psikolojik izin veren şey, "kronik işgal" ile "derin apartheid"in bu korkunç birleşimidir.  O halde artık bu rejimin gerçek yüzünü düşünmenin ve onu olduğu gibi tanımanın zamanıdır. Genel Kurul'un 1975 yılında aldığı 3379 sayılı kararla 'Siyonizm'i ırkçılık olarak tanımladığı gibi.

İran İslam Cumhuriyeti, Filistin'in savunmasında her zaman öncü olmuş ve Filistin meselesini İslami bir mesele olarak değerlendirmiştir. Emir Abdullahian'ın diplomatik çabaları Siyonist rejimin suçlarını durdurmaya yönelikken ne yazık ki bölgedeki bazı ülkeler pasif ve sessiz duruşlarıyla Siyonistlerin suçlarını durdurmaya yönelik herhangi bir çaba göstermediler. Bugün Gazze'nin bir yandan işgalci Kudüs rejiminin vahşet ve suçlarının durdurulması için İslam ülkelerinin desteğine ihtiyacı var, diğer yandan İslam ülkelerinin en azından dini kimliklerini savunabilmeleri gerekiyor.

Siyonist rejimin Gazze halkını öldürme ve katletmeye devam etme cesaretinin temel nedenlerinden biri de hiç şüphesiz İslam ülkelerinin tutumudur. Siyonist rejimin direniş gruplarının tepkisinden korkması, bu rejimin Gazze'ye kara savaşı başlatmaktan kaçınmasına neden olan önemli bir faktördür.  Kuşkusuz İran İslam Cumhuriyeti gibi tüm İslam ülkeleri Siyonist rejimin suçlarını durdurmaya çalışsa ve bu gaspçı rejime baskı yapsa Tel Aviv Gazze halkını katledemez.

Bir diğer önemli konu ise; İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın Siyonist rejimin Gazze'ye karşı işlediği suçları durdurmaya yönelik aktif ve dinamik diplomasisi.Hamas'ın Siyonist rejime karşı eyleminin perde arkasında İran'ı tanıtmaya çalışan iddiaları ve çabaları etkisiz hale getiriyor.