Radikal Amerikalı siyasetçilerin İran'a yönelik tehditleri
Amerika'nın 2024 başkanlık seçimi ve ara dönem kongre seçimleri eşiğinde bazı radikal Cumhuriyetçi politikacılar, İran aleyhinde abartılı konuşmalar yaparak, özellikle İran'a yeniden saldırı konusunu gündeme getirerek Siyonist çevrelerin ve lobilerin dikkatini çekmek için yoğun bir çaba başlattılar.
Bu bağlamda Güney Carolina'dan Cumhuriyetçi Senatörü Lindsey Graham, Yemen'deki Ensarullah hareketinin saldırılarına ilişkin taraflı bir yorum yaparak, bu hareketin İran'dan mali yardım aldığını ve bu nedenle İslam Cumhuriyeti'nin "dünya yüzünden silinmesi" gerektiğini iddia etti. Söz konusu Amerikalı milletvekiline göre, Pentagon şefi Lloyd Austin'e "zayıflık" göstermemesini ve misilleme amaçlı bir saldırı durumunda Amerika'nın "kırmızı çizgisinin" ne olacağını İran'a bildirmesini tavsiye etti.
Öte yandan sağcı Amerikalı siyasetçi John Bolton, İran karşıtı söylemini bir kez daha yoğunlaştırdı. Bolton, Daily Telegraph'taki makalesinde İran'ın son dönemde uyguladığı şiddetinin ciddi bedellerle karşı karşıya kalması durumunda yanlış hesaplamasının farkına varacağını yazdı. Şiddete ve kan dökmeye meraklı bu savaş tutkunu Amerikalı siyasetçi, Yemen'in Kızıldeniz'deki ticari gemilere ve Amerikan donanmasına yönelik saldırılarının Süveyş Kanalı güzergahındaki küresel ekonomiyi ve ticareti tehlikeye attığını iddia etti.
ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'den aday olan ve daha önce ABD'nin Birleşmiş Milletler nezdinde büyükelçisi olan Nikki Haley, Kasım 2023'teki bir seçim tartışmasında Joe Biden hükümetini eleştirirken, İran'a karşı otorite konumundan yaklaşmak gerektiğini iddia etmişti.
Öyle görünüyor ki, çeşitli sebepler, aşırı Amerikalı siyasetçilerin İran'a karşı yeni düşmanca tutumlarına neden olmuştur. Birincisi, Gazze Şeridi'ndeki Aksa Tufanı operasyonu sonrasında Filistinli direniş gruplarıyla üç aydır çatışma halinde olan Siyonist rejim İsrail, bu amacı gerçekleştirmek için İran'ı ve onun Aksa Tufanı operasyonuna dahil olduğunu suçlamakla, Amerika'yı İran'a karşı harekete geçirmek için her türlü çabayı gösterdi. Beyaz Saray'ın ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan ise Washington'un elinde İran'ın İsrail'e karşı Hamas operasyonlarına katıldığına dair kanıt bulunmadığını defalarca ifade etti.
Ayrıca Siyonist rejimin yetkilileri ve İsrail'e karşı güçlü bir eğilimi olan Lindsey Graham gibi bazı Amerikalı politikacılar da İran'ı suçlamış ve İran'ın Kızıldeniz'deki İsrail hedeflerine saldırmasında Yemenlilere yardım ettiğini iddia etmiştir.
Bu açıklamalardan anlaşıldığı gibi İran'a karşı kesinlikle büyük bir propaganda savaşı başlatılmıştır.
İkinci konu ise ABD'nin 2024 başkanlık ve kongre ara seçimlerine girmesi ve bu nedenle Cumhuriyetçilerin ABD'deki Siyonist lobilerin ve AIPAC lobisi gibi çevrelerin dikkatini İran karşıtı söylemleriyle çekmeye ve aynı zamanda seçim kampanyasında Siyonistlerle bağlantılı kurum, kuruluş ve şirketlerin mali yardımlarından da yararlanmaya çalışıyorlar. Bu aşırıcı politikacılar, eski Cumhuriyetçi Başkanı Donald Trump'ın, İran'ın 52 noktasına saldırı tehdidini gerçekleştirmeye cesaret edemediğini her halde unutmamışlar.
Amerikalı siyasetçilerin İran'a yönelik sert sözleri parti üyelerinin bile tepkisine neden olması dikkat çekiyor. Bu bağlamda ABD başkanlık seçimi Cumhuriyetçi adayı "Vivek Ramaswamy", Lindsey Graham'ın "İran'ın haritadan silinmesi" yönündeki son açıklamalarını iğrenç olarak nitelendirdi ve sert bir şekilde eleştirerek, X hesabında şunları yazdı: Artık Lindsey Graham ve Nikki Haley gibi İran'ı haritadan çıkarmayı düşünen insanlarımız var. Bu gerçekten iğrenç ve bize, onların yeniden canlandırmaya çalıştıkları Cumhuriyetçi Parti türü hakkında çok şey anlatıyor.
Son söz şu ki, İran ABD'nin farklı başkanları tarafından defalarca tekrarlanan tehditlerine, İran'a karşı tüm seçeneklerin masada olduğuna dair iddialarına karşı her zaman kararlı bir şekilde tepki göstermiştir. Bu, Tahran'ın, saldırgan herhangi bir düşmana karşı kararlı ve pişman edici bir karşılık vermek amacıyla caydırıcı gücünü artırırken, Washington'un tehditlerinden korkmadığını, aynı zamanda İran'a yönelik olası bir Amerikan saldırısı durumunda çok sert tepki vereceğini gösteriyor./