İran, İslam Devrimi'nin zaferinden sonra insani gelişmede bir artış kaydetti
İslam Devrimi'nin zaferinden bu yana her alanda ilerleme her zaman Rahmetli İmam Humeyni ve İslam İnkılabı Rehberi’nin arzularından biri olmuştur ve İran milleti, ülkenin ilerlemesi için bilimin tüm yönlerini başarmak için hiçbir çabadan kaçınmamıştır.
Bu nedenle son 45 yılda ABD ve müttefiklerinin İran'ı zayıflatmak için yürüttüğü tüm baskı, komplo ve yaptırımlara rağmen, artık mevcut istatistikler İran İslam Cumhuriyeti'nin birçok alanda başarılı olduğunu ve ilerleme yoluna devam ettiğini gösteriyor. İran sınırları dışındaki medya, İran'ın barışçıl nükleer bilgi ve savunma sanayisi alanlarındaki ilerlemesine ilişkin düşmanca haberler yayımlasa da, ülkenin İslam Devrimi'nin zaferinden sonra sanayi, tarım ve insani kalkınma sektörlerinde elde ettiği başarılar hayal gücünün ötesindeydi ve düşmanlar bundan hiç bahsetmiyor. İran'ın İslam Devrimi'nin zaferinden sonra elde ettiği önemli başarılardan biri insani gelişme endeksinin büyümesidir.
Bu konuda dünyada en fazla ilerlemeyi son 45 yılda yüzde 77'lik büyümeyle İran kaydetti.
İnsani gelişme endeksi her ülkenin adalet düzeyini ve sosyal, ekonomik, sağlık ve kültürel refah düzeyini gösterir.
BM’in son insani gelişme raporu, İran'ın insani gelişme endeksinin yüzde 77'lik büyümeyle İslam Devrimi'nin zaferinden sonra rekora imza attığını gösteriyor ve bu dönemde düşük ve orta gelişmişlikten geçerek 34 basamak yükselerek, insani gelişmişliği yüksek olan ülkeler grubuna girmiştir.
İran, 1979 yılında insani gelişme açısından dünyada 182 ülke arasında 110'uncu sıradayken, bugün 191 ülke arasında 34 sıra yükselerek 76'ncı sıraya yükseldi.
Bu sınıflandırmaya göre İsviçre ilk sırada, Sudan son sırada yer alırken İran, Çin, Ukrayna, Küba, Brezilya, Cezayir, Mısır, Ürdün, Endonezya, Lübnan, Irak ve Hindistan gibi ülkelerin üzerinde yer alıyor.
Bu, İran'ın İslam Devrimi'nin zaferinden sonra tarım ürünlerinin %90'ından fazlasını üretme konusunda kendi kendine yeterliliğe ulaştığı bir dönemdir. Tarım ürünleri, bahçeler ve hayvancılık girdilerine ilişkin istatistikler incelendiğinde, İran'ın son 45 yılda çoğu üründe kendine yeter hâle gelmekle kalmayıp, aynı zamanda önemli bir ihracatçıya da dönüştüğü görülüyor.
1979 yılı istatistiklerine göre İran'ın toplam tarımsal üretimi yılda 25 milyon ton iken, şu anda bu rakam 120 milyon tonu aşmıştır.
Okuma-yazma sektöründe istatistikler, İran'ın İslam Devrimi'nin zaferinden sonraki yıllarda kaydettiği kayda değer ilerlemeyi gösteriyor.
Eğitim ve Öğretim Bakanlığı'nın raporuna göre İslam Devrimi'nden önce 10-49 yaş arası kişilerde okuma-yazma oranı sadece yüzde 47 iken, bu oran şu anda yüzde 97'ye ulaşmıştır.
İran'ın bu yıllardaki bir diğer başarı alanı da Irak'ın İran'a karşı dayattığı 8 yıllık savaş döneminde ve Batı'nın ağır yaptırımları altında gıda güvenliğinin sağlanması olmuştur. İran'ın dünya bilimsel sıralama sistemlerinde 16'ncı, bölgede ise birinci sıraya ulaşması da göz ardı edilmemesi gereken büyük bir başarıdır.
Toplumun bilimsel seviyesinin iyileştirilmesi, okuryazarlık oranının artması, okul ve üniversitelerdeki bilim merkezlerinin büyümesi, çeşitli bilim alanlarındaki öğrenci sayısının artması, İran'ın bilimsel makale ve referans sayısında üst sıralarda yer alması, patentler ve nano, nükleer, uzay ve kök hücre teknolojisindeki mükemmelliği, İslam Devrimi'nin zaferinden sonra İran İslam Cumhuriyeti'nin bilimsel ve teknolojik başarıları arasındadır.
Böylece İran İslam Cumhuriyeti, son kırk beş yılda pek çok başarıya imza atmış, bugün tüm dost ve hatta düşmanları İran'ın dünya arenasında güçlü ve etkili bir ülke olduğunu kabul etmiş ve bu ilerlemeler, İran'ın dünya arenasındaki baskısına rağmen gerçekleştirilmiştir.