Nisan 25, 2024 20:54 Europe/Istanbul
  • Cumhurbaşkanı Reisi’nin Sri Lanka'ya ziyareti ve 5 iş birliği anlaşmasının imzalanması

İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi’nin Sri Lanka ziyareti sırasında iki ülkenin üst düzey yetkilileri arasında 5 iş birliği anlaşması imzalandı.

İran ile Sri Lanka, kültür, sinema, turizm, bilim ve teknoloji alanında 5 iş birliği anlaşması imzaladı.

İran resmî haber ajansı IRNA’nın haberine göre, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Sri Lanka Cumhurbaşkanı Ranil Wickremesinghe’nin resmî daveti üzerine başkent Kolombo’ya ziyarette bulundu.

Ziyaret çerçevesinde Reisi ve Wickremesinghe’nin ikili görüşmesinin yanı sıra iki ülke heyetleri arasında da görüşmeler yapıldı.

Görüşmelerin ardından Reisi ile Wickremesinghe’nin huzurunda iki ülke yetkilileri kültür, sinema, turizm, bilim ve teknoloji alanında 5 iş birliği anlaşması imzaladı.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, resmî davet üzerine pazartesi günü başladığı 3 günlük Pakistan ziyaretinin ardından Sri Lanka’ya gitmişti.

Reisi'nin ziyareti çerçevesinde görüşmelerin yanı sıra resmî açılış programlarına da katıldı. Sri Lanka, Hint Okyanusu'nda stratejik konuma sahip bir ada ülkesidir. Bu ülke, Pakistan ve Hindistan'ın da katılımıyla SAARC olarak bilinen Güney Asya ülkelerinin oluşturduğu iş birliği grubunun üyelerinden biridir.

Bu nedenle son yıllarda İran İslam Cumhuriyeti'nin yanı sıra Çin, Amerika ve hatta Hindistan ülkeleri arasındaki yoğun rekabet, Sri Lanka üzerinden bölgedeki nüfuzunu artırmaya başlamış, İranlı mühendislerin önemli enerji projelerinde sözleşme ve iş birlikleri yapmasına neden olmuştur. Sri Lanka'daki baraj projeleri İran'ın Sri Lanka'daki nüfuzunu ve varlığını güçlendirmedeki başarısını gösteriyor.

Siyasi konularda uzman olan Emin Fercad şöyle diyor: “Hindistan'ın herhangi bir ülkenin Güney Asya ve Hindistan alt kıtasındaki ulusal ve güvenlik çıkarları alanına girmesini engellemeye çalıştığı göz önüne alındığında, İslam Cumhuriyeti'nin mühendislik ve teknolojik nüfuzu İran'ın Sri Lanka'da bu alanda büyük bir başarısı mühendislik teknolojisi ve teknolojisi ihracatı olarak kabul ediliyor ve bu da İran'ın Çin ve Hindistan gibi ülkelerin etki alanlarındaki rekabet gücüne işaret edebiliyor.”

Sri Lanka, bölgede çay ihracatına odaklanan bir ada ülkesi olmasına rağmen, Güney Asya'ya açılan bir kapıdır ve Çin ve Amerika gibi ülkeler, Sri Lanka'daki varlıklarını ordu dâhil olmak üzere güçlendirerek aynı zamanda ticaret yapabileceklerine ve Hint Okyanusu’na hâkim olabileceklerine inanmaktadır.

Sri Lanka ile ilgili hassasiyetin temel nedeni budur. Dolayısıyla İran'ın Sri Lanka'daki nüfuzunun gelişmesi, yalnızca İran'ın bölgesel ve küresel arenadaki diplomasisinin başarısını göstermekle kalmıyor, aynı zamanda İran'ın teknolojik rekabetinin Çin, Hindistan, Avrupa ülkeleri ve Amerika ile karşılaştırıldığında ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyor.

Bu nedenle Reisi'nin Sri Lanka ziyareti bölgesel ve küresel medyanın ve siyasi çevrelerin ilgisini çekti.

Elbette İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sri Lanka ziyareti sırasında İslam dünyasında birliğin güçlendirilmesi konusuna da dikkat çekti, Kolombo'daki Kalipati Ulu Camisi'nde namazlara katılarak birlik ve beraberliğin önemine vurgu yaparak, İslam dünyasının da Sri Lankalı Müslümanlara önem vermesi, bugün İslam dünyasının gerekli ve önemli ihtiyaçlarından olduğunu vurguladı.

Bu ülkenin ağırlıklı olarak Budist ve Hindu olmasına rağmen Sri Lanka'da çok sayıda Müslümanın da yaşadığını belirten Kalipti Colombo, İslam ve İran açısından İslam dünyasının birliği konusundaki görüşlerinin çok önemli olduğunu vurguladı. Başta Amerika olmak üzere düşmanlar, IŞİD gibi terör örgütlerini yaratarak İslam dünyasında güvensizlik, cinayet ve bölünme yaratmaya çalışıyorlar.

Sonuç itibarıyla İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın Hindistan Yarımadası'ndaki iki ülkeye, yani Pakistan ve Sri Lanka'ya yaptığı ziyaret, Tahran’ın Hint Okyanusu’nda varlık ve etkinliğini geliştirmek için yakın rekabet için olan ülkelere karşı güç gösterisi doğrultusunda olduğu gibi, İran İslam Cumhuriyeti’nin Müslümanlar ve İslam ülkeleri arasında birliği pekiştirme çabaları doğrultusunda olduğu ifade edilebilir.