Pars Today

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamenei, Katar Emiri "Tamim bin Hamad Al-i Sani" ve beraberindeki heyetle görüştü.

 Ayetullah Seyyid Ali Hamenei, Katar Emiri "Tamim bin Hamad Al-i Sani" ve beraberindeki heyetle görüşmesinde Seyid İbrahim Reisi'nin son dönemdeki şehadeti trajedisine gösterdiği sempatiden dolayı Katar'a teşekkür ederek iki ülke arasındaki işbirliğinin ilerlemesinin devam etmesi gerektiğini vurguladı.

İranpress'in haberine göre Ayetullah Hamanei, Çarşamba akşamı "Tamim Bin Hamad Al-i Sani" ile yaptığı görüşmede şehit Reisi gibi herkesçe sevilen bir cumhurbaşkanını kaybetmenin zor olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu kayba rağmen İran'ın hareketinde hiç bir değişiklik olmayacak ve İran ile Katar arasında merhum cumhurbaşkanın döneminde hakim olan ilgi ve güven ruhu, yürütme erki müdürü "Muhammed Muhbir" tarafından sürdürülecek.

Bölgenin şartlarına ve düşmanların istikrar ve huzuru bozma çabalarına değinen İslam İnkılabı Lideri, "Bölge ülkelerinin artık başka seçeneği yok, o da birbirleriyle arkadaşlık ve empatidir." diye kaydetti.

Katar Emiri "Tamim Bin Hamad Al-i Sani" de bu görüşmede Cumhurbaşkanı Seyid İbrahim Reisi ve beraberindeki yetkililerin vefatı dolayısıyla taziyelerini ileterek  "İran ile Katar arasındaki ilişkiler her zaman güçlü olmuştur ve bu yol devam edecektir." ifadesinde bulundu.

Al-i Sani bölgedeki tehditlerle başa çıkmanın tek yolunun bölge ülkelerinin iş birliği ve uyumu olduğunu belirterek,"İran'la ilişkilerin genişletilmesinde herhangi bir sınır görmüyoruz." ifadesini sözlerine ekledi.

Öte yandan İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamenei, dün akşam Lübnan Parlamentosu Başkanı "Nebih Berri" ile yaptığı görüşmede, Lübnan hükümetinin ve halkının bu acı ve ağır hadise ile ilgili dayanışma ve sempatisini ifade etmesinden dolayı şükranlarını dile getirerek "Lübnan'da ilan edilen genel yas, iki ülkenin mükemmel dostluğunu gösteriyor ve biz Lübnanlı kardeşlerimizle ve Seyid Hasan Nasrullah'la ilişkimizi bir akrabalık ve kardeşlik ilişkisi olarak görüyoruz." dedi.

Son yaşanan olayı önemli bir şahsiyetin kaybı şeklinde değerlendiren Ayetullah Hamenei şunları kaydetti:

"Bu konu bizim için çok zor, ama Allah'ın izniyle İran milleti, tıpkı geçmiş yıllarda yaşanan zorlu olaylardan fırsatlar yaratıldığı gibi, bu acı olayı da bir fırsat olarak değerlendirecektir."

Ayetullah Hamaney ayrıca Lübnan'daki direniş grupları arasındaki mevcut dayanışmadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Nebih Berri"nin bölgedeki "varlık" savaşına ilişkin sözlerini onaylayarak şunları ekledi:

"Bölgedeki mevcut durum, hem Siyonist düşman hem de hak Cephesi için bir ölüm kalım meselesidir."

İslam İnkılabı Lideri beyanatının devamında Lübnan'ın son dönemdeki Filistin ve Gazze meselelerine müdahalesinin derin etki yarattığını ve eğer böyle bir şey yapılmasaydı en büyük zararı Lübnan'ın kendisinin göreceğinin de altını çizdi.

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, bu görüşmede, son olaydan dolayı Lübnan milletinin ve hükümetinin derin üzüntüsünü dile getirerek şunları söyledi:

"İranlı kardeşlerimizin yarasını kendi yaramız olarak görüyoruz ve Lübnan hükümetini ve milletini Tahran'da bulunarak temsil etmek bizim görevimizdi."

Bölgenin şartlarına ve Gazze'deki savaşa değinen Nebih Berri, bunu bir "varlık" savaşı olarak nitelendirdi ve şunları ekledi:

"Lübnan, Gazze halkının öldürülmesi karşısında sessiz kalamazdı ve bu nedenle Lübnan direnişi Gazze halkına yardım etmek için sahaya geldi ve biz de mevcut durumu değiştirmenin ilk şartının Gazze'deki savaşın durdurulması olduğuna inanıyoruz."

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ayrıca dün akşam Tunus Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyetle yaptığı görüşmede, son acı olayla ilgili olarak Kays Said'in kardeşlik ve samimi duygularına ilişkin şükranlarını sunarak şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanını ve beraberindeki bir grup yetkiliyi kaybetme olayı ağırdır, ancak İslam Cumhuriyeti döneminde ilahi hikmete dayanarak, halkın sabır ve direnci ile acı olaylar, ilerleme ve hareketlerin kaynağı olmuştur."

İslam İnkılabı Lideri, Cumhurbaşkanının ziyareti nedeniyle İran ile Tunus arasında ilişkilerin yeniden şekillenmesinden duyduğu mutluluğu  dile getirerek, şunları kaydetti:

"Tunus'un başında "Kays Said" gibi seçkin ve akademik bir şahsiyetin bulunması, bu ülkenin yıllar süren istibdat yönetim ve İslam dünyasından kopukluğun ardından yeni ve güzel bir yüz göstermesi için bir fırsattır."

Ayetullah Hamenei, birkaç yıl önce Tunus halkının Kuzey Afrika'da büyük bir hareketin temelini oluşturan hareketine değinerek şunları kaydetti:

"Tunus halkının hareket ve ilerleme konusunda büyük bir yeteneği var ve Kays Said'in girişimiyle Tunus'taki farklı eğilimler arasında gerekli birliğin oluşturulacağını ve daha fazla ilerleme için zemin sağlanacağını umuyoruz.

İslam İnkılabı Lideri, Tunus Cumhurbaşkanı'nın Siyonist karşıtı tutumlarına değinerek şunları vurguladı:

"Arap dünyasında bu tür pozisyonların geliştirilmesi gerekiyor çünkü ne yazık ki Arap dünyasında bu tür konulara önem verilmiyor ve biz başarının tek yolunun azim ve istikrar olduğuna inanıyoruz."

Bu görüşmede Tunus Cumhurbaşkanı da son dönemde yaşanan trajik olay nedeniyle Tunus hükümeti ve halkının en içten ve samimi başsağlığı dileklerini ileterek şunları söyledi:

"İran'ın merhum cumhurbaşkanıyla son görüşmemiz bir süre önce Cezayir'deydi ve orada Tahran'a gelmem konusunda anlaşmıştık ama Tahran'a onun vefatı nedeniyle taziyelerimi iletmem için geleceğimi hiç düşünmemiştim."

Kays Said ayrıca bölgenin şartlarına ve Gazze halkının Siyonist rejim tarafından katledilmesine de dikkat çekerek " İslam dünyası, mevcut pasif pozisyonunu terk ederek, tüm Filistin topraklarındaki Filistin halkının haklarının hayata geçirilmesi ve başkenti Kuds-i Şerif ile bağımsız bir devlet kurulması için tek ses olarak çalışmalıdır."

Kays Said "Bugün dünyadaki insani topluluk uluslararası toplumu geride bırakmış, farklı ülkelerdeki insani toplum Gazze'deki zulme ve suça karşı tek ses olarak ortaya çıkmıştır." hatırlatmasında bulundu.