Batı yaptırımlarına rağmen İranlıların yüzde 70'inden fazlası nükleer enerjiyi destekliyor
Parstoday-Yeni bir araştırmaya göre Batı ülkelerinin yaptırım ve baskılarına rağmen İranlıların yüzde 70'inden fazlası ülkelerinin nükleer güce dönüşmesini destekliyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'la Bercam olarak bilinen nükleer anlaşmadan çekilmesi üzerinden 6 yıl geçiyor ve onun yerine geçen Joe Biden 4 senedir bir daha bu anlaşmaya geri dönemedi ve ABD'nin hala İran'a yönelik net ve akılcı bir politikası yok.
Parstoday'in haberine göre American Conservative dergisi bu bağlamda Amerika'nın İran'ın nükleer gücüne karşı politikalarını eleştiren bir yazıda şunlara dikkat çekiyor:
"Eğer başarının ölçüsü İran'ın nükleer kapasitesinin inkar edilmesiyle belirleniyorsa bu politika yenilgiye uğramıştır çünkü İran son derece güçlü hale gelmiştir."
Yazar şuları vurguluyor:
"Batılı ülkelerin tehditleri ve eylemleri ise, İran'ı NPT'den vazgeçmeye, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı müfettişlerini sınır dışı etmeye ve nükleer silah üretme yönünde bile yeteneklerini artırmaya zorlayabilir. Doğal olarak böyle bir eylem hem elitler arasında hem de İran halkı arasında popüler olabilir çünkü Batı'nın kendi ülkelerine ve diğer ülkelere karşı mantıksız baskısını görüyorlar."
Bu alanda yapılan son anketler Batı yaptırımlarına rağmen İranlıların neredeyse yüzde 70'i ülkelerinin nükleer enerjisini desteklediğini bildiriyor.
ABD merkezli Silah Kontrol Derneği'nden Kelsey Davenport'a göre İran, Batı'nın baskısına yanıt olarak silah kalitesinde uranyum üretmeye karar verirse bu bir hafta kadar sürebilir. Bundan sonra 6 aydan bir yıla kadar İran'ın bomba yapması sürür. Böyle bir gelişme ABD'nin önünde, İran'ın bombasına göz yummak mı, yoksa bunu önlemek için askeri eyleme geçmek mi? diye ciddi bir ikilemi ortaya çıkarıyor.
İlk seçenek, Amerika'nın herhangi bir başkanı için politik olarak hoş değil ve imkansızdır; ikincisi ise, Irak'tan 4 kat daha büyük bir orduya, çok güçlü müttefikler ve vekillerden oluşan bir ağa ve Amerika'nın yeteneklerinin tamamen ötesinde, kıyaslanamayacak kadar büyük bir askeri, teknolojik ve insan gücüne sahip bir ülkenin topyekün işgalini gerektiriyor.
Mevcut durum aynı zamanda Batı'nın İran'ı tecrit etme çabalarının da sekteye uğradığını gösteriyor. American Conservative yazının devamında şunları ekliyor:
"ABD için çok daha iyi bir hareket tarzı, Bercam'a yeniden katılmak veya gerçekçi bir alternatif anlaşmayı müzakere etmek olacaktır. Bu, Washington'un ulusal güvenlik sorunlarına odaklanmasına olanak tanıyor. Bu zorluklar arasında Meksika sınırının yeniden düzenlenmesi, Rusya ile ilişkilerin yeniden düzenlenmesi, Rusya ile ilişkileri geliştirmek ve Amerika'nın tek jeopolitik rakibi Çin'e odaklanılması yer alıyor."/