İslam Ümmeti birliğinin, Siyonist rejime karşı zaferin anahtarı olması

Sahab - İslam İslami Şura Meclisi Başkanı Muhammed Bagır Galibaf, İran'ın Siyonist rejimin tarihi tehlikesi konusunda ortak güvenlik anlayışının oluşturulmasına yardım etmeye hazır olduğunu belirterek, “Siyonist rejimle her türlü işbirliği, yardım, diyalog, siyasi ve ekonomik proje durdurulmalıdır.” Dedi.

İran İslami Şura Meclis Başkanı Muhammad Bagır Galibaf, Cenevre'de Uluslararası Parlamentolararası Birliğin (IPU) 149. oturum aralarında İslam İşbirliği Teşkilatı (PUIC) Üye Ülkeleri Konseyleri Birliği'nin olağanüstü toplantısında şunları söyledi: “Sahte İsrail rejimi tüm iddialarından vazgeçerek korkusuzca Müslümanlara karşı suç işliyor. Bu sadece Gazze'de ya da Lübnan'da olan bir şey değil. Gaspçı İsrail rejiminin bu suçları İslam topraklarında tekrarlamak için büyük bir planı var ve Amerika ve bazı batılı ülkelerin de tam desteğiyle, İslam dünyasının herhangi bir yerinde, her an her İslam liderine karşı her türlü suçu işleyebilecek ve her türlü cezadan muaf tutulabilecek bir noktaya ulaşmayı hedefliyor. Bu bizim ortak sorunumuzdur.”
İran İslami Şura Meclis Başkanı konuşmasının devamında şöyle konuştu: “İslam dünyasının durup kötülüğün tüm topraklara yayılmasını izlemesi mi gerekiyor? İslam dünyasının özgür savaşçıları ve mücahitleri hakkında böyle bir şey düşünmüyorum. O gün asla gelmeyecek.”
İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri Filistin meselesini her zaman İslam dünyasının en önemli önceliği olarak ilan etmişlerdir ve başta Filistin sorunu olmak üzere İslam dünyasının sorunlarının çözümü için Müslüman milletlerin ortak İslami değerler etrafında birliğine vurgu yapmışlar.
Aslında Batı Asya ülkeleri başta olmak üzere dünyanın her yerindeki Müslümanların, özellikle Filistin ve İsrail saldırganlığı karşısında İslam dünyasının stratejik meselelerinde birlik, beraberlik ve katılım önemli ve temel bir konudur. Bu bakımdan Müslüman milletlerin yakınlaşmasına yönelik bölgesel ve küresel konferans ve toplantıların düzenlenmesi, uluslararası birlik ve kurumların oluşturulması temel çözümlerden biridir. Ancak daha önemli olan konu, kararların uygulanması ve krizlerin çözümü için pratik çözüm ve çok yönlü katılımdır.
İslam ülkelerinin İsrail'in saldırganlığına karşı tüm tutumlarına rağmen, Filistin ve Lübnan'da yaşanan olay ve olaylar ve İsrail'in saldırganlığının devam etmesi, pratik destek olmadan Müslümanlara yapılan zulmün ortadan kaldırılamayacağını göstermektedir.
Bu bağlamda İran İslami Şura Meclisi  Başkanı Galibaf, bir süre önce şöyle bir vurguda bulundu: Siyonist rejimle bağlantılı hükümetler üzerinde kamuoyu baskısı arttıkça bu konunun onlar açısından bedeli de artıyor.
Şimdi Siyonist rejim, kendi başarısızlıkları ve yenilgilerini, direniş güçlerine saldırmak ve savaşı Lübnan’a yaymakla Gazze’deki saldırılarının devamını örtbas etmeye çalışıyor. Siyonistler aynı zamanda İslam ümmetinin birliğini de engellemek istiyorlar ve bu nedenle İslam dünyasında korku ve nifak yaratmayı umuyorlar.
Gerçek şu ki, bölgedeki Siyonizm karşıtı direniş artık İslam ümmetinin yardımını arıyor. Siyonist düşman, tarihinin en kırılgan durumundadır ve İslam ülkeleri, kendi bölgelerindeki bu tarihi kötülüğü sona erdirebilecek eşsiz bir konumdadır. Bu nedenle İslam ümmetinin birliği ve direnişin pratik ve etkili bir şekilde desteklenmesi Siyonist düşmanı durdurmanın tek yoludur.
İran İslami Şura Meclisi Başkanı Muhammed Bagır Galibaf, Dünya Parlamentolararası Toplantısı oturum aralarında Cezayir Parlamentosu Başkanı "İbrahim Bugali" ile yaptığı görüşmede bu bağlamda şunları vurguladı: “Uzun yıllardan beri Filistinli ve Lübnanlı gruplarla temas halindeyim ve şimdi gördüm ki, savaş koşulları bu grupları birbirleriyle uyumlu ve birleşmiş hale getirmiş. Görünen o ki İslam ülkeleri artık pratikte daha fazla birlikteliği dikkate almışlar.”/