İran'ın toprak bütünlüğünü sınır tanımadan savunmaya hazırlığı
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Seyyed Abbas Irakçi, Siyonist rejimin umutsuz eylemlerine tepki olarak, “İran, çıkarlarını, toprak bütünlüğünü ve halkını koruma ve savunma konusunda kendisini sınırlandırmaz” dedi.
Irakçi Cumartesi günü KHAMENEI.IR medyasına verdiği röportajda, İran'ın çıkarlarını, toprak bütünlüğünü ve halkını koruma ve savunma konusunda sınır koymadığını belirterek, “Son bölgesel gezilerde İran'ın, İran'a saldırmak isteyenlere karşı savunma ve misilleme yapma yeteneği yabancı taraflara anlatıldı” dedi.
Irakçi sözlerine şöyle devam etti: “Gerginlik istemiyoruz; Fars Körfezi bölgesi ve ötesindeki komşularımız için bir tehdit olarak görülmüyoruz. Siyonist rejimin hesabı ayrı, bölge dışındaki güçlerin hesabı ayrı, ama biz komşuluk politikasında tamamen ciddiyiz.”
“ABD yaptırımlarına göğüs gererken ve yaşanan her olayda, halkımızın savunmasına sınır koymadığımızı kanıtladık.” Diyen dışişleri bakanı Seyyid Abbas Irakçi şöyle devam etti: “Vatanımızı, değil her bir karışını, her bir santimetresini savunacağız. İslam Cumhuriyeti’nin ülkülerini savunacağız ve tüm bu ülkülerin arkasında duracağız.”
İran Dışişleri Bakanı ayrıca Siyonist rejimin İran'a yönelik saldırısının ardından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri "Antonio Guterres"e ve Güvenlik Konseyi başkanına yazdığı mektupta, bu rejimin kasıtlı ve saldırgan eylemlerini kınadı ve şunları duyurdu: İran İslam Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Şartı'nda yer alan ilkeler doğrultusunda ve uluslararası hukuka uygun olarak, bu suç niteliğindeki saldırılara uygun zamanda yasal ve meşru bir şekilde karşılık verme hakkını saklı tutar.
Cumartesi sabahı Siyonist rejim, Tahran, Huzistan ve İlam vilayetlerindeki askeri merkezlere saldırarak gerginlik yaratan bir eylem gerçekleştirdi fakat İran'ın entegre hava savunma sistemi önleme yaparak, İsrail rejiminin bu saldırgan eylemine başarıyla karşılık vermeyi başarmıştı. Bölge ülkeleri Siyonist rejimin bu saldırı eylemini şiddetle kınadı.
İran İslam Cumhuriyeti, dış politikadaki ilkeli politikalarından hareketle komşu ülkelerle ve bölgeyle işbirliğini ve dış müdahalelerin önlenmesini ön planda tutmuştur. Tarihsel tecrübeler ve son 10 yıllardaki gelişmeler, güvensizliğin, terörizmin, bölgedeki istikrarsızlığın ve krizlerin tırmanma ve yayılma sebebinin ABD'nin ve Beyaz Saray’ın Batılı müttefiklerinin müdahalesi olduğunu açıkça göstermiştir.
Gazze’deki savaş ve Siyonist rejimin yaygın ve insanlık karşıtı suçları da Amerika’nın Siyonistlere desteğini azaltmazken üstelik daha da arttırmıştır. Siyonistler bölgede kriz yaratmaya devam ederken Amerika da bu eylemlerde onların ana destekçisi olarak onlara yol arkadaşlığı yapıyor.
İran İslam Cumhuriyeti “Gerçek Vaat 1 ve 2” olarak bilinen geniş ve eşsiz 2 operasyon ile saldırganları cezalandırma ve ülkenin toprak bütünlüğünü koruma konusunda her zaman ciddi bir tavır sergilediğini kanıtladı. İran’ın bölgedeki caydırıcı yaklaşımı da Siyonist rejim ile Tel Aviv’in batılı destekçileri arasında gerilim yaratılmasının durdurulmasına önemli rol oynar.
İran, bundan sonraki gelişmelerde de bölgedeki ana yaklaşımını sürdürecek ve komşularıyla işbirliği yaparken, gerekirse askeri hazırlık ve gücünü de kriz oluşturanlarla baş etmek için kullanacaktır. Siyonist rejimin ve ABD ile onların bölgedeki batılı destekçilerinin temel hedefi kriz yaratmaktır ve böyle bir durumda İran, yüksek caydırıcı gücüyle istikrarın yaratılmasında merkezi bir rol oynayacaktır.