İran ve Endonezya’nın Yakınlığına Vurgu ve Pakistanlıların İranlı Sanatçılara Olan İlgisi
Pars Today – İran İslam Cumhuriyeti’nin İstanbul Kültür Ataşeliği’nin iş birliğiyle, İstanbul İlahiyat Fakültesi’nde “Hicri 5. Yüzyıl Âlimlerinin Görüş ve Düşünceleri” başlıklı uluslararası sempozyum düzenlendi.
Mevlana’nın insanlar arasındaki kültürel ve manevi bağdaki önemli rolü, Tayland’da Şeyh Ahmed Kumi’yi anma töreni, İranlı sanatçıların Pakistan’a davet edilmesi, İstanbul’da düzenlenen “Hicri 5. Yüzyıl Âlimlerinin Görüş ve Düşünceleri” sempozyumu ve akademik ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla İran ve Suriye Yüksek Öğretim Bakanı’nın görüşmesi, Pars Today’in bu haber bülteninde yer alan İslam dünyasının kültürel gelişmelerinden bazılarıdır.
İran Kültür Ataşesi: Gazze Çocukları ya Şehit Oldu ya da Eğitimsiz Kaldı
İran’ın Endonezya Kültür Ataşesi Muhammed Rıza İbrahimi, Dünya Çocuk Günü etkinliklerinde Siyonistlerin Filistin’deki cinayetlerini kınayarak, şunları söyledi:“Filistinli öğrenciler masum ve temiz kalplere sahipler. Filistin’i Siyonistlerin elinden kurtarmak için dua etmeliyiz.”
Endonezya’daki konuşmasında İbrahimi, İran’ın çocuklar adına halklar arasında barış ve dostluk mesajı taşıdığını belirterek şu ifadeleri kullandı:“İran ve Endonezya, zorluklar ve güzel günlerde her zaman birbirlerinin yanında oldular. Bizim birliğimizi sağlayan en önemli bağ, ortak peygamberimiz ve kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’dir.”
Mevlana’nın İnsanlar Arasındaki Kültürel ve Manevi Bağdaki Rolü
Afganistan Rah-ı Saadet Üniversitesi Rektörü Ahmed Mesud Nüvid, Mevlana Celaleddin Rumi’yi anma etkinliğinde şunları dile getirdi:“Mevlana yalnızca bir şair değil, aynı zamanda aşk ve insanlığın bir elçisidir. O, manevi yaşamın çeşitli aşamalarında bize rehberlik edebilir.”
Mesud Nüvid, Mevlana’nın derin tasavvufi görüşlerinin insan sorunlarının çözümüne yönelik daha iyi bir anlayış sunduğunu belirterek, bu sempozyumun Farsça dil ve edebiyatını koruma ve teşvik etme ile Mevlana’nın edebi zenginliğini sergileme amacıyla düzenlendiğini söyledi.
Tayland’da Şeyh Ahmed Kumi’yi Anma Töreni
İran ile Tayland arasında kültürel ilişkilerin öncülerinden biri olan Şeyh Ahmed Kumi, Tayland’ın Ayutthaya kentindeki türbesinde, üst düzey İranlı ve Taylandlı yetkililer, akademisyenler, araştırmacılar ve ilgililerin katılımıyla anıldı.
Bu törende İran’ın Tayland Büyükelçisi Nasiruddin Heyderi, şu ifadeleri kullandı:“Bugün bu kutsal mekânda, Şeyh Ahmed Kumi’nin anısına toplandık. Kendisi 420 yıl önce Siyam topraklarına göç ederek İran ve Tayland’ın iki kadim medeniyetinin kültürel, halklar arası ve dini ilişkilerinin başlangıcını sağlamış önemli bir şahsiyettir.”
Heyderi ayrıca Tayland’ın, farklı ırk, milliyet ve din mensuplarının barış içinde bir arada yaşadığı zengin bir kültürel mirasa sahip olduğunu vurguladı.
Şeyh Ahmed Kumi Vakfı Başkanı ve onun torunlarından biri olan Ekratan Cularat ise Şeyh Ahmed Kumi’nin yalnızca dini bir şahsiyet olmadığını, aynı zamanda İran ve Tayland arasındaki tarihî ilişkilerde kültürel, siyasi ve sosyal alanlarda etkili bir figür olduğunu belirtti.
Pakistanlıların İranlı Sanatçılara Olan İlgisi
Pakistan’ın İslamabad kentindeki Sir Seyyid Ahmed Han Müzesi Başkanı Cemal Şah, İran sanatının dünya çapında tanındığını ve ünlü olduğunu ifade ederek şunları söyledi:“Sinemadan tiyatroya, müzikten resme kadar çeşitli alanlarda İranlı sanatçıları Pakistan’da görmeyi dört gözle bekliyoruz.”
İstanbul’da “Hicri 5. Yüzyıl Âlimlerinin Görüş ve Düşünceleri” Sempozyumu
İran İslam Cumhuriyeti’nin İstanbul Kültür Ataşeliği’nin iş birliğiyle, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde “Hicri 5. Yüzyıl Âlimlerinin Görüş ve Düşünceleri” başlıklı uluslararası bir sempozyum düzenlendi.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Yaşar Düzenli, sempozyumda yaptığı konuşmada, Hicri 5. yüzyılın İslam düşünce tarihi açısından önemli ve etkili bir dönem olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:“Bu dönemde, Farabi gibi büyük düşünürler ve diğer âlimler, felsefi, fıkhi ve kelami görüşleriyle İslam bilimlerinin gelişiminde ve İslam medeniyetinin ilerlemesinde önemli roller üstlenmişlerdir.”
Düzenli, İslam ülkelerindeki üniversiteler ve bilimsel merkezler arasındaki iş birliği ve etkileşimin önemine vurgu yaparak, bu sempozyumu İslam bilim ve kültürünün gelişimi için olumlu bir adım olarak nitelendirdi.