İran / Analiz - İran İslam Devrimi'nin Bölge ve Dünya İçin Kazanımları
(last modified Sun, 09 Feb 2025 12:58:35 GMT )
Şubat 09, 2025 14:58 Europe/Istanbul
  • İran / Analiz - İran İslam Devrimi'nin Bölge ve Dünya İçin Kazanımları

Pars Today - Shah Ibrahim İran İslam Devrimi'nin etkileri ve kazanımları, her zaman bölgeyi ve dünyayı etkilemiştir.

İran İslam Devrimi ve Küresel Dönüşüm 

İran İslam Devrimi, 20. yüzyılın ikinci yarısındaki en büyük ve en önemli devrim olarak kabul edilir. Devrimin zaferi, büyük bir milletin bağımsızlık ve onurunu kazanma iradesinin bir tezahürüydü ve emperyalist güçlerin boyunduruğundan kurtulma çabasının sonucuydu. O dönemde dünya Doğu ve Batı blokları arasında bölünmüşken, İran halkı “Ne Doğu Ne Batı” sloganıyla, İmam Humeyni’nin (r.a) liderliğinde 11 Şubat 1979’da (22 Behmen 1357) devrimini zafere ulaştırdı.

İran İslam Devrimi’nin zafer günü olan 22 Behmen, İran halkının en büyük tarihi olaylarından birini anımsatır. Her yıl milyonlarca İranlı, 22 Behmen yürüyüşüne katılarak İslam Devrimi’nin ideallerine, Lider ve Kurucusu'na bağlılıklarını yineler.

Bu devrimin zaferi, İran milletinin kaderinde büyük bir değişim yaratmış ve İslamî değerler temelinde emperyalist güçlere karşı verilen mücadelelere yeni devrimci fikirler kazandırmıştır. İran halkı, tarihi boyunca süregelen bağımlılıktan ve emperyalist güçlerin boyunduruğundan kurtulmuş, bağımsızlık, onur ve her alanda ilerleme yoluna girmiştir.

İran İslam Devrimi ayrıca, mazlum ve ezilen halklar üzerinde derin etkiler yaratmış, İslami uyanışı hızlandırmış ve bölgede ABD ile Siyonist rejime karşı direniş cephesinin oluşmasına zemin hazırlamıştır. İran halkının 22 Behmen yürüyüşüne her yıl kitlesel katılımı, dünyaya, özellikle de ABD'ye şu mesajı vermektedir: İslam Devrimi, güçlü bir toplumsal desteğe sahiptir ve bu destek, her türlü baskıya rağmen devam etmektedir.

Bu yıl da (2025) düzenlenecek 22 Behmen yürüyüşü, İran halkının tüm komplolara rağmen geleceğe umutla baktığını gösterecektir. İran halkı, her koşulda sokaklara çıkarak devrimin değerlerine sahip çıkmış, birliğini ve dayanışmasını tüm dünyaya kanıtlamıştır.

İran İslam Devrimi, yalnızca İran halkı ve diğer Müslüman milletler için değil, aynı zamanda dünya genelindeki özgürlük arayışındaki insanlar için de ilham kaynağı olmuştur. Bu nedenle 2025 yılı 22 Behmen yürüyüşü de İslam Devrimi’nin değerlerini, yüksek ideallerini ve yeni bir İslam medeniyeti inşa etme hedefini hatırlatacaktır.

İran, İslam Devrimi’nin zaferinden bu yana geçen 40 yılı aşkın sürede, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve askeri alanlarda büyük ilerlemeler kaydetmiştir. 11 Şubat 1979'da gerçekleşen İslam Devrimi, İran’ın binlerce yıllık tarihinde bir dönüm noktası olmuş ve ülkenin siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısında köklü değişimler yaratmıştır.

İran İslam Devrimi, İslam dünyasının birliğini ve ABD öncülüğündeki küresel emperyalizme karşı direnişi teşvik eden yeni bir mesaj sunmuş ve dünya genelindeki mazlumların ve özgürlük mücadelesi verenlerin merkezi haline gelmiştir. Bu devrim, emperyalist güçler üzerinde büyük bir korku yaratmış ve özellikle Batı dünyasında yankı uyandırmıştır.

İran İslam Devrimi’nin en önemli etkilerinden biri, ülkenin dış politikasında yeni ve benzersiz bir sürecin başlamasıdır. Bu süreç, emperyalizme karşı mücadele ve sömürgeci güçlere boyun eğmeme temelleri üzerine kurulmuştur. İran halkı, kritik dönemlerde düşmanlarını doğru analiz ederek, onların amaçlarına ulaşmasına asla izin vermemiştir.

İç politikada ise İran İslam Devrimi, halkın daha fazla birlik ve beraberlik içinde hareket etmesine zemin hazırlamış ve bilimsel, ekonomik ve kültürel ilerlemenin önünü açmıştır.

İran İslam Devrimi, kuşkusuz, ABD ve Batı’nın emperyalist politikalarına karşı Müslüman dünyasında etkili bir model olmuş ve Müslümanları, dini ve ahlaki değerlerin önemini ve gücünü fark etmeye teşvik etmiştir.

İran İslam Devrimi’nin Batı Asya’daki en önemli kazanımlarından biri, İslami direniş ekseninin şekillenmesi olmuştur. Bu devrim, Doğu ve Batı'nın tüm hesaplarını altüst etmiş ve unutulmaya yüz tutan Filistin meselesini yeniden İslam dünyasının ana gündemi haline getirmiştir.

Filistin'in özgürleşme mücadelesi, İslam Devrimi’nin ortaya koyduğu direniş söylemi sayesinde bölgesel ve küresel düzeyde yeniden önem kazanmıştır.