İran İslam Devrimi Lideri'nin açıklamaları, gerçekçiliği ve idealizmi bir araya getirdi

Parstoday - Uluslararası ilişkiler uzmanı, İslam Devrimi Lideri'nin gerçekçi bir bakış açısıyla aynı zamanda idealist bir yaklaşımla, direnişin geçen yıl maruz kaldığı darbeleri incelerken, bu hareketin güçlü olması, direnç göstermesi ve halk desteğinin gerekliliğini vurguladığını söyledi.

Parstoday'in haberine göre, Seyyid Rıza Sadrü'l-Hüseyni, dün Cumartesi günü İRNA ile yaptığı bir görüşmede, Yüce Lider'in Cuma günü bölgesel gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamaları analiz ederek şunları söyledi: Devrim Lideri'nin açıklamaları, geçmiş yıllarda olduğu gibi, geçen yılın gelişmelerinin incelenmesini ve geleceğin yol haritasının çizilmesini içeriyordu. Yüce Lider, İslami direnişin Lübnan ve Filistin'de maruz kaldığı baskı ve darbelere rağmen, iç güce ve ilahi motivasyonlara dayanarak iradesini Siyonist rejime dayatabildiğini vurguladı.

Sadrü'l-Hüseyni şöyle devam etti: Yüce Lider, temel bir noktaya değindi ve bu, tehditlerin içindeki fırsatları çıkarmaktır. Yüce Lider, Lübnan Hizbullah'ı Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah ve diğer Hizbullah ve Hamas komutanları gibi öne çıkan şahsiyetler de dahil olmak üzere direniş komutanlarının şehadetine değinirken, inancı, direnci ve farklı ülkelerdeki direniş hareketine yönelik geniş halk desteğini vurguladı.

Uluslararası ilişkiler uzmanı, İslam Devrimi Lideri'nin Lübnan ve Filistin'deki direniş şehitlerinin cenaze törenlerine halkın geniş katılımına dikkat çektiğini ve bu katılımı, direniş hareketinin halka ne kadar derinden bağlı olduğunun bir göstergesi olarak değerlendirdiğini belirtti. Devrim Lideri ayrıca, bazı iddialara rağmen, direniş hareketinin vekil bir güç olmadığını, aksine bölge halklarının uyanışından kaynaklanan kendiliğinden bir hareket olduğunu vurguladı.

Sadrü'l-Hüseyni, Yüce Lider'in vekalet savaşı iddiasını bir kez daha reddettiğini ve bölge halklarının İran gibi bir ülkenin onlara talimat vermesine ihtiyaç duymadığını, aksine kendilerinin güçlü inanç, bağımsızlık ve emperyalizm karşıtı motivasyonlara sahip olduğunu vurguladığını söyledi. Yüce Lider, bu yanlış iddiada ısrar edenlerin aslında bölge halklarına hakaret ettiklerini belirtti.

Uluslararası ilişkiler uzmanı, Devrim Lideri'nin direniş cephesindeki koordinasyonu reddetmediğini, ancak bir kez daha İslam Cumhuriyeti'nin Yemenlilere, Hizbullah'a veya Filistinlilere nasıl hareket edeceklerini söylemediğini vurguladığını belirtti. Aksine, bu halklar iç motivasyonları ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket ediyor.

Sadrü'l-Hüseyni, son olarak Yüce Lider'in açıklamalarının umut verici ve stratejik olduğunu ve gerçekçiliğin idealizmle birleştirilmesi gerektiğini vurguladığını belirtti. Bu yaklaşım, direnişin geleceği ve bölge halklarının hareketi için parlak bir ufuk çiziyor.