Besiç Tıp Topluluğu, Siyonist Rejimin Vahşi Katliamlarını Kınadı

Parstoday – İran Besiç Tıp Topluluğu, yayımladığı bir bildiriyle Siyonist rejimin vahşi katliamlarını sert bir dille kınayarak şu açıklamada bulundu: İran sağlık camiasının Besiç üyeleri, kalpleri öfkeyle dolu ve ruhları İslam Devrimi'nin yüce ideallerine bağlılıkla yoğrulmuş şekilde, işgalci Siyonist rejimin Gazze’de işlediği insanlık dışı ve canice suçları en kararlı ve sert ifadelerle lanetlemektedir.

Parstoday, Cuma günü İRNA’dan aktardığına göre, Besiç Tıp Topluluğu’nun bildirisinde şu ifadeler yer aldı: Gazze’de hayatını kaybeden mazlum insanların gökyüzüne savrulan cansız bedenlerinin görüntüleri, yalnızca özgür her insanın yüreğini sızlatmakla kalmamakta, aynı zamanda bu zalim ve sahte rejimin soykırımının inkâr edilemez bir belgesidir.

Bildiride ayrıca şu ifadeler yer aldı: 24 Mart’ta Han Yunus’taki Nasser Hastanesi ve 21 Mart’ta kanser hastalarına sığınak olan El-Sedaka Hastanesi’nin hedef alınması da dahil olmak üzere, sağlık merkezlerinin ve hastanelerin vahşice bombalanması, bu işgalci rejimin acımasızlığının derinliğini ve savunmasız, güçsüz insanları bile hedef almaktan çekinmediğini gözler önüne sermektedir. Bu rejimin ne insani değerlere ne de uluslararası yasalara herhangi bir bağlılığı bulunmamaktadır.

Bildirinin devamında şu vurgu yer aldı: Bu vahşetler, Netanyahu ve suç ortaklarının savaş çığırtkanlığı ve soykırımı altında ezilen bir halkın feryadını tüm dünyaya duyurmaktadır. İşgalci Siyonist rejim, Nasser Hastanesi önündeki gazeteci çadırlarına saldırıp medya mensuplarını kasıtlı olarak katlederek, sadece Filistin halkının mazlumiyet sesini susturmak değil, aynı zamanda hakikati dünya hafızasından silmek istediğini bir kez daha ispatlamıştır.

Bildiride ayrıca şu ifadelere yer verildi: Gazze'deki hayati altyapıların – hastaneler, yardım merkezleri, mülteci kampları ve insani yardım konvoyları dahil olmak üzere – kasıtlı ve sürekli şekilde bombalanması, çocuk katili bu rejimin karanlık sicilinin yalnızca bir bölümüdür. Bu suçlar, küresel istikbarın – özellikle de cani ABD yönetiminin – kayıtsız şartsız desteğiyle ve vekâlet gücü aracılığıyla işlenmiş olup, sahte insan hakları savunucularının alnına kara bir leke olarak kazınmıştır.

“Bugün, tarihin bu kritik döneminde, dünyanın dört bir yanındaki özgür halklarla ve adalet isteyen seslerle birlikte haykırıyoruz ki; bu suçlar asla cevapsız kalmayacaktır. Gazze’de şehit edilen masum çocuklardan savunmasız hastalara, mazlum gazetecilere kadar tüm kurbanların dökülen kanı, bu sahte rejimin sonunu getirecektir.”