İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı: Zenginleştirme nükleer sanayinin temeli ve İran'ın kırmızı çizgisidir

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, uranyum zenginleştirmenin nükleer sanayinin temeli olduğunu belirterek, bunun İran İslam Cumhuriyeti için bir kırmızı çizgi olduğunu vurguladı.

IRIB Haber Ajansına göre Muhammed İslami, şu ifadeleri kullandı:

 "Zenginleştirme, nükleer sanayinin temeli ve esasıdır. Bu konu, İran İslam Cumhuriyeti’nin kırmızı çizgisidir. Hiç kimse İran’a 'zenginleştirme hakkın yok' diyemez. Bu, kimseyi ilgilendirmez. Bu konunun kendi çerçevesi ve hukuki gereklilikleri vardır."

Atom Enerjisi Kurumu Başkanı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) son raporuna değinerek şu açıklamalarda bulundu:

 "Bu son rapor, Ajans’ın önceki raporlarından temel bir fark taşıyor; çünkü bu kez Ajans, Batılı ülkelerin —özellikle üç Avrupa ülkesi ve Amerika’nın, Siyonist rejimin baskısıyla— Ajans Genel Direktörü’ne İran’ın nükleer programı hakkında kapsamlı bir rapor hazırlama talimatı vermesi üzerine böyle bir belge hazırladı. Ajans da bu kapsamlı raporu, geçmişteki tekrar eden ithamlar ve karışık iddialarla birlikte yaklaşık 84 başlık veya paragraf halinde hazırladı ve medya ile paylaştı. Gizli bir şey yok; herkes bu rapora ulaşabilir."

İslami ayrıca, İran’ın bu tür raporları nasıl değerlendirdiğini ve yanıt verdiğini şu şekilde açıkladı:

 "Ajans her rapor hazırlayıp Yönetim Kurulu’na sunduğunda biz de yasal süreçlere uygun şekilde o raporu inceliyor, Ajans’a açıklayıcı bir yanıt gönderiyoruz. Bu yanıtları diğer ülkelere de ulaştırıyoruz; yani Ajans’ın sitesinde yayımlıyoruz ve tüm ülkeler buna erişebiliyor. Dolayısıyla, Yönetim Kurulu’nda konular gündeme geldiğinde diğer ülkeler İran’ın savunmasını da görebiliyor."

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı, son olarak şu ifadeleri kullandı:

 "Burada önemli olan şey, gecikmeden harekete geçmek ve hızlı yanıt vermektir. Biz bunu düzenli olarak yapıyoruz. Ajans her üç ayda bir rapor hazırladığında, biz de Dışişleri Bakanlığı ile birlikte ortak şekilde karşılık veriyoruz. Son olarak, Genel Direktör’ün yaptığı bir röportaj nedeniyle Dışişleri Bakanlığı’yla birlikte acilen bir ortak bildiri yayımladık. Çünkü bu açıklamaya mutlaka bir karşılık vermemiz gerekiyordu."